Where were we Çeviri Türkçe
3,357 parallel translation
Sorry - where were we?
Affedersiniz, nerede kalmıştık?
Now that that's out of the way, where were we?
Bunu da önümüzden kaldırdığımıza göre nerede kalmıştık?
Now... where were we?
Şimdi nerede kalmıştık?
Thanks, bye. Where were we?
Sağol, görüşürüz.
- Sorry. Cynthia, where were we?
- Özür dilerim, Cynthia, nerede kalmıştık?
So where were we?
Eee, nerede kalmıştık?
Where were we?
Nerede kalmıştık?
Now, where were we, singing gang?
Nerede kalmıştık, şarkı çetesi?
Where were we when you said the word "zesty"?
Nerede demiştin lezzetliyi?
Um - - - Where were we?
Nerede kalmıştık?
Where were we, brother?
Nerede kalmıştık, kardeşim?
So, where were we?
Nerede kalmıştık?
When I told you that my mother walked on me, where were we?
Sana annemin beni terk ettiğini söylediğimde, neredeydik?
Where were we the first day Lily rolled over?
Lily ilk kez nerede yuvarlanmıştı?
- Where were we... in the chardonnay shack?
- Chardonnay kulübesinde miydik?
- Okay, where were we?
- Nerede kalmıştık?
All right, well, where were we?
Pekâlâ, nerede kalmıştık?
We got to figure out where these photos were taken.
Bu fotoğrafların nerede çekildiğini öğrenmemiz gerek.
So I walked all the way to the apartment where we were staying at, and they were gone.
Ben de oturduğumuz eve kadar yürüdüm ve gitmişlerdi.
I want to get back to where we were.
Eskiden olduğumuz gibi olmak istiyorum.
We're more of a rehearsal-process kind of show, where we will actually rehearse without any cameras, without any sound or without any technical aspects, just like we were doing a play, for several days until we get it right.
Bizim daha çok kameranın, sesin ve... teknik sistemin olmadığı provaya dayalı bir gösterimiz var ve bu günlerce doğrusunu yapana kadar süren bir oyun gibi.
I never told them where we were living.
Nerede yaşadığımızı onlara söylemedim bile.
Where were you going when we stopped you?
Sizi durdurduğumuzda nereye gidiyordunuz?
We only found out where they were keeping us at the very end.
Sonunda sadece bizi nerede tuttuklarını öğrendik.
We were taken to the dungeons, where they separated us. Why?
Bizi zindana attılar ve ayrı yerlere kapattılar.
Yeah. Well, we're still gonna need statements about where you were last night.
Yinede, hepinizin dün gece nerede olduğunuza dair ifadelerinizi almamız gerekiyor.
And if he were using this slush fund to binge on his favorite bad habit, where do you suppose we might find him?
- Eğer bu rüşvet fonunu kötü alışkanlığı için kullanıyor olsaydı, onu nerede bulurdunuz?
You were being really bratty about where we would go out to dinner.
Akşam yemeği için bıdı bıdı ediyordun.
So then Maya tells Dobbs exactly where we were. Really?
Sonra da Maya Dobbs'a tam olarak nerede olduğumuzu söyledi.
We didn't tell anybody where we were going.
Gittiğimiz yeri kimseye söylemedik.
Where we left off before we were so rudely interrupted by a.22-caliber bullet.
Son buluşmamız 0.22 kalibrelik bir mermiyle kabaca kesilmişti.
'Cause they wanted Ben to lead them to us, to find out where we were headed, to find out - - no, no, then why not kidnap you?
Çünkü nerede konuşlandığımızı öğrenip, bize ulaşmak için Ben'in liderleri olmasını istiyorlar- - Hayır, hayır, o zaman neden seni kaçırmadılar?
More staff? Now, if you were any kind of a manager, Bernard, you'd be able to find us somewhere where we'd never had to pay any taxes and where the damn photographers would never find us.
- İyi bir müdür olsaydın Bernard....... hiç vergi ödemeyeceğimiz ve lanet fotoğrafçıların bizi bulamayacakları bir yer bulurdun.
We were just trying to hold onto the one thing we had, where we meant something.
Biz sadece elimizde olan tek bir şeyi tutmaya çalışıyorduk. Biz sadece elimizde olan tek bir şeyi tutmaya çalışıyorduk. Bir şeyler yaptığımız yerleri...
- What year were you born? - What year was I born? - I have no idea where we're going right now.
Nereye gittiğimizi bilmiyorum
What was he doing in town, and how would he know where we were before the fire?
Kasabada ne yapıyordu, ve yangından önce nerede olduğumuzu nereden biliyordu?
I thought you were taking us somewhere where we could get a bunch of stuff for the list.
Liste için birçok şey alabileceğimiz bir yere gideceğimizi düşünmüştüm.
Did anyone wonder where we were for the last 24 hours?
Son 24 saattir nerede olduğumuzu merak eden olmuş mu?
And when we do, we lay all of this to rest, and we go back to where we were.
Bunu yaptığımızdaysa, dinlenmeye çekilecek ve kaldığımız yere geri döneceğiz.
We were looking at land records, and we saw that the property where Mari and her husband resided.. Had been a farm since the early 1870s.
Şehir kayıtlarına bakarken şunu gördük ki Mary ve kocasının yaşadığı arazi 1870'lerin başında çiftlikmiş.
We realize this is an awkward question, but we need to know where both of you were last night when Adrian Zayne made his 911 call.
Tuhaf bir soru olduğunun farkındayız ama dün Adrian Zayne 911'i aradığında ikinizin nerede olduğunu bilmemiz gerekiyor.
I know where we were.
Dilimin ucunda.
Tina was pretty young, so we were fairly limited as far, as where we could all go as a group.
Tina çok küçüktü bu nedenle bizlerin gurup halinde gidebileceği yerler sınırlıydı.
That explains where those extra Manhunters came from when we were on patrol.
İşte bu o devriyedeyken fazladan gelen İnsan Avcılarını açıklıyor.
In the city's cemetery where we used to live, there were some prisoners my dad had executed.
Eskiden, daha önce önce yaşadığımız Şehir mezarlığında Babamın idam ettiği Mahkumlar vardı.
I asked a driver to pick him up and bring him to Jutland where we were.
Ne yapacağımı bilemedim ve onu alması için o araçla şoförü Jutland'e yolladım.
He told me to... hang out with Bobby and text him, let him know where we were.
Benden Bobby'le takılmamı ve gittiğimiz yerleri mesajla haber vermemi istemişti.
Twelve hours, give or take. So we go right back to where we were 10 years ago?
- On sene önceki halimize dönüp yine kaçmaya mı başlayacağız yani?
Oh! While we were fighting mayhem at home, the Flores cartel decided to hit us where it really hurt.
Biz evdeki kargaşayla uğraşırken Flores cephesi, bizi çok acıtacak yerden vurmaya karar verdi.
Well, we were in the warehouse, where we were discussing the mural that I've commissioned Pam to paint there.
Depodaydık ve Pam'e oraya yapmasını söylediğim duvar resmi hakkında konuşuyorduk.
If we go public, they send us right back to where we were.
Halka açıklarsak, bizi geldiğimiz yere gönderirler.
where were you yesterday 44
where were you born 75
where were you last night 335
where were you today 31
where were you 1863
where were you at 53
where were you before 20
where were you this morning 44
where were you then 16
where were you going 77
where were you born 75
where were you last night 335
where were you today 31
where were you 1863
where were you at 53
where were you before 20
where were you this morning 44
where were you then 16
where were you going 77
where were they 30
where were you that night 24
where were you between 40
where were you tonight 17
where were you guys 25
where were you all night 16
where were you two nights ago 29
where were you last night between 28
were we 66
well 438053
where were you that night 24
where were you between 40
where were you tonight 17
where were you guys 25
where were you all night 16
where were you two nights ago 29
where were you last night between 28
were we 66
well 438053
welcome 4679
welcome to hell 49
we need you 478
we are going 52
week 129
weekly 26
west 535
wednesday 345
weeks 936
wells 385
welcome to hell 49
we need you 478
we are going 52
week 129
weekly 26
west 535
wednesday 345
weeks 936
wells 385