English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ W ] / Wherever i go

Wherever i go Çeviri Türkçe

787 parallel translation
I seem to have the unhappy faculty of bringing trouble wherever I go
Gittiğim her yere bela getirmek şeklinde nahoş bir yeteneğim var gibi görünüyor.
That this longing for you Follows wherever I go?
Seni özlüyorum Her nereye gidersen peşindeyim
Lady Babbie goes wherever I go.
Ben nereye, Lady Babbie oraya.
Wherever I go.
Ben nereye gidersem oraya.
From now on, you go wherever I go
Şu andan itibaren ben nereye gidersem sen de oraya geleceksin.
Wherever I go, there's a drought ahead of me.
Nereye gitsem, önümde hep kuraklık var.
He'd find me wherever I go... he and his brother.
Nereye gidersem beni bulurlar, o ve kardeşi.
Yes... but after to be haunted by remorse for the rest of my life, always seeing him wherever I go, enduring his silent reproaches.
Evet... Ama sonra... Hayatımın geri kalanında vicdan azabıyla kıvranacağım.
They follow me wherever I go.
Nereye gitsem takip ediyorlar.
The fact wherever I go, there it is.
İşin gerçeği, nereye gidersem orada.
THE FACT THAT WHEREVER I GO, THERE HE IS. WHEREVER I STOP, I SEE HIM.
Biraz kasvetli gibi, biraz çekingen.
I know, dear, that you adored her please try to understand wherever I go, her eyes seem to follow me, watching my every move.
Biliyorum canım, ona hayrandın, ama lütfen anlamaya çalış, nereye gidersem gideyim, gözleriyle beni takip ediyor, her hareketimi izliyor.
Aren't they supposed to trail around after me wherever I go, observing my movements?
- Nasıl yani? - Beni izlemeyecekler mi?
Wherever I go, I'm the god of calamity.
Nereye gidersem gideyim, Bela Tanrısıyım..
All I ask is that you let me leave here in peace, to go wherever the gods decide.
Böylece sen de kalbini ve yuvanı benim rızamla alırsın.
LOUlSA : I can go wherever you are.
Sen neredeysen oraya giderim.
Now I'm gonna follow you wherever you go.
Peşinden hiç ayrılmayacağım artık.
Wherever you go, I too shall go.
Sen nereye gidersen, ben de gideceğim.
- I'll go with you wherever you say.
- Nereye istersen gelirim.
I know that somewhere, wherever the great hunters go, he's happy.
Büyük avcıların gittiği yerde mutlu o, bundan eminim.
I'll win, and we'll go wherever you like.
Kazanacağım ve nereye istersen oraya gideceğiz.
If I come, I won't ask any questions. I'll go wherever you ask me to.
Gelirsem hiç soru sormayacağım ve seninle nereye istersen gideceğim.
I can go wherever I want!
İstediğim yere giderim!
- Wherever you go, I will go.
- Her nereye giderseniz bende geleceğim.
Well, wherever I'm going doesn't mean a thing unless you go with me.
Sen yanımda olmazsan başarıların hiçbir anlamı olmaz.
You can go on wherever you like and take it easy for a couple of weeks, and I'll join you then or sooner.
Dilediğiniz yere gidip... ben sizinle buluşana dek birkaç hafta geçirin.
Now, as far as I'm concerned she and you and he can go wherever you wanna go.
Bence hava hoş : kız, sen ve o, nereye giderseniz gidin.
But always I go with you wherever you go. Understand?
Fakat sen nereye gidersen git, hep yanında olacağım, anladın mı?
I'm free to go wherever I want.
Nereye istersem oraya giderim.
You're the one who asked me to go for a walk. I'll go wherever you say.
Neresi dersen oraya giderim.
I mean, I gave that cab 10 bucks to take you wherever you wanted to go.
Yani, o taksiciye seni istediği yere götürmesi için on dolar verdim.
Gosh, I guess this happens to you all the time, wherever you go.
Sanırım gittiğin her yerde böyle oluyordur.
I'll find you, Delilah, wherever you go.
Seni bulacağım Delilah... Nereye gidersen git.
I wanna go with you, wherever you go.
Nereye gidersen seninle gelmek istiyorum.
I'll go wherever you go.
Sen nereye gidersen oraya giderim.
I'll take you for a drive and then I'll drop you off wherever you want to go.
Seni biraz dolaştırıp istediğin yerde bırakacağım.
Wherever you wish to go, Helen, I'll take you.
Nereye gitmek istersen, Helen, seni götürecegim.
I'll dog you wherever you go. I'll break you.
Nereye gitsen bulurum seni, iflas ettiririm.
Wherever you go, I'll be there first.
Nereye gidersen git, oraya ilk gelen hep ben olacağım.
If that fella's making you stay in Bexar, I'm ready, willing and able to provide you a transport to wherever you wanna go.
O adam sizi Bexar'da zorla tutuyorsa gitmek istediğiniz yere sizi ulaştırmanın bir yolunu bulacağım, bundan emin olabilirsiniz.
I'll accompany you wherever you go.
Seninle her yere giderim.
If you go back to touch the boat I will find you, wherever you hide.
O tekneye bir daha dokunursan nereye gizlenirsen gizlen, seni bulurum.
Wherever you go, I will always be with you.
Her nerede olursan ol, hep yanında olacağım.
We can go for a long trip and we'll go wherever I want to, won't we?
Uzun bir yolculuğa çıkalım. Ben nereye istersem gideriz, değil mi?
Wherever you go, I'll go, Eduardo.
Nereye gidersen, oraya gelirim, Eduardo.
And then I'll go with you wherever you like... and you can do with me whatever you want.
Seninle her yere gelirim. Ne istersen yaparım.
Lord, I praise you to have given me hands to work, eyes to see the marvels of the world hearings to listen beautiful melodies and feet to go wherever wants.
Allah'ım, bana çalışabileceğim eller verdiğin için sana şükrediyorum. Dünyanın mucizelerini görebileceğim gözler verdiğin için sana şükrediyorum. Güzel melodileri dinleyebileceğim kulaklar verdiğin için sana şükrediyorum.
Wherever you go, I will find you!
Nereye gidersen git seni bulacağım!
Wherever you go, I want to go too.
Nereye gidersen, ben de geliyorum.
And then sometime, not too long, you can let me know, and I'll go wherever you want me to and they'll never find you.
Sonra, çok uzak olmayan bir gün, bana haber verirsin nereye istersen oraya gelirim. Seni asla bulamayacaklar.
I'll be happy to drive you wherever you want to go.
Sizi nereye isterseniz memnuniyetle götürürüm.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]