English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ Y ] / You heading out

You heading out Çeviri Türkçe

202 parallel translation
Are you heading out to exercise this late at night?
Bu saatte koşmaya mı gidiyorsun?
Tae Gong Shil, are you heading out somewhere in this rain?
Tae Gong Shil, yağmur yağıyor. Bir yere mi gidiyorsun?
- You heading out, Shelly?
- Çıkıyor musun, Shelly?
When are you heading out?
Sen ne zaman gidiyorsun?
Hey, you heading out somewhere? . - Nowhere now.
Bir yere mi gidiyorsun?
You heading out to work? Yeah.
- İşe mi gidiyorsun?
Are you heading out now?
Oh, hey, Lynette.
You heading out?
Geliyor musun?
You heading out?
Gidiyor musun?
- Are you heading out?
- Çıkıyor musun?
- Are you heading out?
- Çıkacak mısın?
- Are you heading out too?
Sen de mi çıkıyorsun? - Ben?
You heading out?
İşin bitti mi?
You heading out?
Dışarı mı çıkacaksın?
You heading out now?
Gidiyormusun?
You heading out?
Çıkıyor musun?
You're heading out for business so early?
İşe hep çok erken mi başlarsınız?
Flammable, I found out the reason it says that on the truck is so that just in case you should be spinning out of control at 70 or 80, heading for the truck, you'll know what it was that happened, you know?
Galiba ateşle yaklaşma yazmalarının sebebini buldum. Herhalde kontrolü kaybedip 120-130 kilometre hızla döne döne kamyona doğru sürüklendiğiniz sırada sizi neyin beklediğini bilin istiyorlar.
I'm heading out with friends to a club and I thought you might like to come.
Arkadaşlarla hep gittiğim kulübe gideceğiz. Gelmek istersin diye düşündüm.
Look out, Cockpit, he's heading for you.
Dikkat et kokpit, doğru üzerinize geliyor.
This is Papa Bear. Put out an A.P.B. for a male suspect... driving a... car of some sort... heading in the direction of, uh... you know, that place that sells chili.
Bir arama emri çıkarın, şüpheli erkek sürüyor... bir çeşit araba şeye doğru yol alıyor, uh bilirsin işte, şu şili satılan yere doğru.
Listen, Leon, I don't want to freak you out or anything, but I think the earth is spiraling out of the sun's orbit and we're heading for a new ice age.
Dinle Leon, seni korkutmak İstemem ama bence... dünya güneşin yörüngesinden ayrıldı Ve yeni bir buzul devrine giriyoruz.
- You heading out?
Gidiyor musun?
- When are you guys heading out?
- Ne zaman gidiyorsunuz?
Honey pie! I was just heading out the door to meet you.
Ben de seninle buluşmak için çıkıyordum.
Do you remember seeing Jamie heading out with her four-year-old on Sunday night?
Pazar akşamı Jamie'nin dört yaşındaki oğluyla dışarı çıktığını hatırlıyor musunuz?
You know I'm heading out to basic.
Biliyorsun, ordu temel eğitimine gideceğim.
I'm heading out for the night, unless you need me to do something.
Ben çıkıyorum, tabii bir isteğiniz yoksa.
Thanks for the serenade, but unless you're sleeping here, which you're not I'm heading out.
Serenat için sağ ol, ama burada yatmayacaksan, ki yatmayacaksın ben gidiyorum.
When are you two heading out?
Ne zaman yola çıkacaksınız?
So you were coming out of the theater and heading toward your car?
Tamam. Sinemadan çıkmış, arabanıza doğru ilerliyordunuz.
We're heading out We'll see you later?
Biz gidiyoruz. Biz seninle sonra görüşürüz?
So you're probably heading'out tonight then, huh?
O zaman belki de bu gece yola çıkarsın ha?
Yeah, you know, I'd love to, but we're heading out to this...
Çok isterdim ama buna gitmem lazım...
So, you should probably be heading out soon.
Birazdan çıkman gerek.
Hey, Carrie, we're heading out for happy hour. You wanna come?
Carrie, barın indirimli saatine gidiyoruz.
I thought you were heading out of the town?
Şehirden ayrıldığını sanıyordum.
I'm heading out to you.
Sana doğru geliyorum.
You heading out?
Dışarı mı çıkıyorsun?
Hey, Mac, he's heading out toward you.
Mac, sana doğru geliyor.
You're heading out?
Demek yola çıkıyorsun?
I was planning on heading over to Rest Stop 15 later, you know, to check it out.
Daha sonra Rest Stop 15'e gitmeyi düşünüyorum. Bilirsin işte bir bakacağım.
Dear Loved and Tossed Like Garbage in the world of relationships there's nothing worse than a partner who covers you with kisses before heading out to share her booty with others.
Sevgili "Sevmiş Ve Kirli Bir Mendil Gibi AtıImış". İlişkiler dünyasında sizi öpücüklere boğduktan sonra bir başkasıyla birlikte olmaya giden bir sevgili kadar kötüsü yoktur.
I thought you were heading out of town.
Kasabadan ayrıldığını düşünüyordum.
Speaking of couples'nights, I don't know if you and Jordan like camping, but this weekend, me, the wife and an interesting guy named Ron are heading out to the lake.
Hepsi Jordan ve dandik çiftler gecesi yüzünden. Perry, çiftler gecesi demişken, Jordan ile kamp yapmayı sever misiniz bilemiyorum ama bu hafta sonu ben, eşim ve Ron adında ilginç bir adam göle gidiyoruz...
Okay, then maybe you should start heading on out then.
Belki de yumurtanı şimdi alıp çıkmalısın.
You know, I'm, uh - I'm only in the city for tonight. Um, heading out to the beach for the weekend.
Bu gece zaten işim var.
So, you know, anyway, I finish up, and I'm heading out to my van, and out comes Mr. Wong saying that apparently the toilet exploded or something, and it's my fault!
Neyse, işimi bitirdim ve karavanıma gittim. ve bay wong gelip tuvaletle ilgili birşeyler söyledi... Taşmışmı ne olmuş, ve bu benim hatamdı.
We're heading you to the infirmary to take it out and patch you up.
Seni revire götürüyoruz ve onu alacağız.
I didn't think that was gonna translate to you guys heading out to a war. If I did, I would've cut my tongue out.
Savaşa gitmek diye algılayacağınızı düşünemedim, yoksa dilimi keserdim.
You tell them we got an A-10 bomber moving in there to attempt to clean it out, but they are heading into a still-hot LZ with exposed friendlies.
A - bombardıman uçağı temizlik yapmaya çalışacak, ama gittikleri bölge hala sıcak ve ateş altında adamlarımız var.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]