English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Rusça → Türkçe / [ Н ] / Не виновен

Не виновен Çeviri Türkçe

687 parallel translation
Но, клянусь, я не виновен. Клянусь, я не убивал Лулу.
Yemin ederim ki Lulu'yu ben öldürmedim.
Но я не виновен.
Ben masumum.
Я не виновен.
Ben bir şey yapmadım.
Тогда Пэрри не виновен...
Parry bir şey yapmadı o zaman...
А если расследование покажет, что он не виновен?
- Araştırma sonunda suçsuz çıkarsa?
Если у вас есть хоть маленькое сомнение, тогда ваш приговор должен быть : "Не виновен"!
Eğer aklınızın bir köşesinde ufacık bir kuşku kaldıysa vereceğiniz karar "suçsuz" olmalı.
Майкл Вильям Логан в убийстве виновен или не виновен?
Michael William Logan cinayetten suçlu mu, suçsuz mu?
Таким образом, наш вердикт : "Не виновен".
Dolayısıyla, kararımız : suçsuz.
Почему они просто не сказали, что он не виновен?
Neden "suçsuz" deyip bırakmadılar?
Не виновен.
Suçlu değil.
Председатель, меняю мнение на "не виновен".
Bay Foreman, ben oyumu suçsuz olarak değiştirmek istiyorum.
Так, проще выяснить, кто за вердикт "не виновен".
Tamam, sanırım en hızlı yöntem kimlerin suçsuz dediğini sormak.
Кто за вердикт "не виновен"?
Suçsuz diyenler lütfen ellerini kaldırsın.
Я голосую - "не виновен".
Ben de suçsuz demek istiyorum.
Не виновен.
Suçsuz.
- Не виновен.
- Suçsuz.
Меняю мнение на "не виновен".
Sanırım bu işi ben bitireceğim. Oyumu "suçsuz" olarak değiştiriyorum. - Ne?
Голосуйте "не виновен", если уверены в его невиновности, а не потому что с вас хватит.
Eğer oyunu değiştirmek istiyorsan,... bunu suçsuz olduğuna inandığın için yap, sıkıldığın için değil.
- Я сказал. Не виновен.
- Söyledim ya, suçlu değil.
Кто за вердикт "не виновен", поднимите руки.
Pekâlâ, suçsuz diyenler ellerini kaldırsın.
Тогда нет сомнения, что он не виновен.
Öyleyse suçlamanın yersiz olduğundan şüpheniz olamaz.
Если же я не виновен, Господь будет мне защитой.
Bütün bir kentin kaderiyle kumar oynarsın. Bizim şampiyonumuzu mağlup etti. Karanlıkta onu sırtından bıçaklamadığını nereden bilelim?
Ответчик не виновен, но кое-кто в этом суде - виновен.
Sanık suçlu değildir... ama bu mahkeme salonunda suçlu olan biri vardır.
Но я не знал, что у него пропало хотя даже если ты не виновен на все 100 % /, кому ты скажешь об этом?
Masadan bir şey kaybolduğundan haberim bile yoktu oysa..
- Но я же не виновен.
- Ama ben masumum.
- Но он не виновен.
O Masum!
Ты зря боишься, он не виновен.
- Tanrı, hakikatı bilir. Endişelenme.
Я ни в чем не виновен...
Hiçbir suç işlemedim- -
Я поняла, что он не виновен.
Hatası olmadığını anlıyorum.
- Я не виновен!
- Ben masumum!
По мне он не виновен!
Bence adam masum!
По мне он не виновен.
Bence masum.
По-моему, муж Терци не виновен, его следует отпустить.
Bence, Terzi'nin kocası masum ve onu salıvermeliyiz.
Он бы не просил тебя, если бы был виновен, ведь так?
Suçlu olsaydı davayla ilgilenmeni istemezdi değil mi?
Я не виновен.
- Ben bir şey yapmadım.
Прокурор посадил меня, даже не зная, что я виновен.
Savcı suçlu olduğumu bilmeden suçladı.
Не можешь ты сказать, что я виновен :
Ben yaptım diyemezsin elbet.
Это потому, что ты уверена, хоть и не говоришь, что я всё же виновен?
suçlu olduğumu düşündüğün için... bunları söylemiyorsun değil mi?
Он не виновен!
Durun!
Он не виновен.
O masum, dedi.
Я хочу знать всю правду. Потому что, если я не пойду в полицию,.. ... я буду виновен так же, как Карл или ты.
Olayları bütün gerçekliğiyle anlatmanı istiyorum, Vicki, çünkü polise şimdi gitmezsem, ben de Carl ve senin gibi suçlu duruma düşerim.
Ты виновен, пока не докажешь свою невиновность.
Masum olduğunu kanıtlayana dek suçlusundur.
Против них не попрешь. Парень виновен.
Gerçekleri göz ardı edemezsiniz.
Наша задача - определить виновен он или нет, а не выяснять, почему он таким вырос.
Bu konuda yapabileceğimiz bir şey yok. Burada o suçlu mu değil mi buna karar vereceğiz, neden böyle olduğu konusunu tartışmayacağız.
Нас известили, что мы должны прийти сюда и решить, виновен или невиновен человек, которого мы раньше не видели.
Davet edildik. Hepimiz buraya çağrıldık ve bizden hiç tanımadığımız birinin suçlu olup olmadığına karar vermemiz istendi.
Никого, кто не был виновен.
Suçlu olmayan hiç kimse yoktu. Suçlu.
Чтобы ты не сделал, я не враг тебе, я не думаю что ты в этом виновен.
Ne yaparsan yap, sana karşı değilim. - Senin hatan olduğunu sanmıyorum.
Видите ли, Таррон никогда не сомневался в том, что виновен Честертон.
Gördüğünüz gibi Tarron, Chesterton'un masum olması ihtimalini düşünmedi.
Каждый знал, что он был виновен в этом, но никто не смел обвинить его публично.
Herkes onun suçlu olduğunu biliyordu ama hiçbiri onu suçlamaya cesaret edemedi.
Все это время я не знал виновен ли я. Кажется, вы всем очень довольны.
Bunlardan çok mutlu görünüyorsun.
Мое единственное преступление в том, что я не смог. Виновен.
Tek suçum bunu başaramamaktı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]