English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Rusça → Türkçe / [ С ] / Спасать жизни

Спасать жизни Çeviri Türkçe

156 parallel translation
Как врач, вы должны спасать жизни.
Bir hekim olarak sizin göreviniz hayat kurtarmaktır.
Я тот, кто должен спасать жизни и облегчать страдания.
Benden insanların hayatlarını kurtarmak ve çekilen acıları hafifletmem beklenir.
В чем проявляется инстинкт - спасать жизни или отнимать?
Hayat kurtarmak mı yoksa yok etmek mi içgüdüdür?
Спасать жизни?
Hayat kurtarmak mı?
Наша миссия в том, чтобы спасать жизни. Отпусти меня.
Bizim görevimiz hayat kurtarmak.
Эта технология может спасать жизни.
Evet, klonlama bir adım ötesi. Ama bundan korkmamalıyız.
Есть продвижения в клонировании органов, чтобы спасать жизни, уничтожать болезни.
Genetik teknolojisi, geleceğimiz. Onu durduracak gücüm yok.
Я понял, что можно спасать жизни, вкладывая в это всё своё сердце.
Kalbini ve zekanı köri yapmaya kullanırsan daha fazla hayat kurtarabilirsin.
Я знаю - спасать жизни.
Biliyorum. Hayat kurtarmak.
Санитарам положено спасать жизни, а не губить их.
Sedyeci hayat kurtarmakla yükümlü, tehlikeye atmakla değil.
И почему ты не сказала мне об этом, когда я так радовался тому, что буду спасать жизни?
Neden bunun harika bir şey olduğunu düşünürken beni uyarmadın?
Как он смеет так спасать жизни!
Böyle hayat mı kurtarılırmış?
Я клялся, что буду спасать жизни.
Hayatı korumak için yemin ettim.
К сожалению, иногда приходится делать неприятные вещи, чтобы спасать жизни.
Ne yazık ki, bazen hayat kurtarmak için hoş olmayan şeyler yapmak zorundasın.
Однако у вас также будет возможность спасать жизни, а в мире нет более высокого призвания, чем это.
Ancak, hayat kurtarma şansınız da olacak ve dünyada bundan daha asil bir görev olamaz.
- Да, спасать жизни.
- Evet, hayat kurtarmam gerek.
Половина тех, кто должен спасать жизни, сбежали.
İnsanların çoğu hayat kurtarmanın kolay olduğunu düşünür.
Спасать жизни.
Hayat kurtarmamızı.
Поэтому все идем спасать жизни.
Gidip hayat kurtaralım.
А ты любишь собак, и тебе нравится принимать роды у лошадей, и ты умеешь спасать жизни.
Köpeklerden ve midilli doğumlarından hoşlanıyorsun, ve hayat kurtarma yeteneğin var.
А я пытался вести себя человечно,.. .. как будто моя миссия - спасать жизни.
Onu yapmak yerine kandırılmış sevgili Dexter, - sanki hayat kurtarmak benim görevimmiş gibi - insanca davranmayı denedi.
Я пытаюсь спасать жизни тут.
Seninle ilgilenecek zamanım yok şimdi.
- Спасать жизни.
- Hayat kurtar.
Мы пошли в медицину потому что | хотели спасать жизни.
Doktorlugu seçeriz, çünkü hayat kurtarmak isteriz.
Тебе необходимо вернуться туда, | и сказать ему, что я давала клятву... | клятву спасать жизни.
Onun yanina tekrar gidip bir söz verdigimi hayat kurtarmak için bir söz oldugunu söyle.
Я думала, быть врачом - значит спасать жизни
Doktorluğun gereğinin hayat kurtarmak olduğunu sanıyordum.
ћы пошли в медицину потому что хотели спасать жизни.
Doktorlugu seçeriz, çünkü hayat kurtarmak isteriz.
- Я хочу спасать жизни.
Hayat kurtarmak istiyorum.
Доктор Келсо, я стал доктором чтобы спасать жизни... лечить шрамы... и иногда бросить пару слов о себе... в баре... знаешь кто ещё так работает?
Dr. Kelso, ben hayat kurtarmak, yara iyileştirmek ve arada bir barlarda kız tavlama amaçlı "Ben doktorum" deyişini kullanabilmek için doktor oldum. Sana işe yarayan bir tavsiye daha vereyim.
Так... Ты ходил в медицинскую школу, точно так же страдал от резидентуры... Сейчас ты мог бы спасать жизни.
Tıp fakültesine gidip geri kalanımız gibi acı çektin ve hayat kurtarabilirsin.
Ваша миссия - спасать жизни американцев.
Görevlerin Amerikalıların hayatını kurtaracak.
Вы сказали, что я буду спасать жизни.
Sen bana Amerikalıların hayatını kurtaracağımı söyledin.
Я давала присягу хранить тайну проекта, который будет спасать жизни, а не скрывать убийство 30-ти гражданских.
Hayat kurtarmak için tasarlanan bir projenin gizliliğinin sürdürülmesi için and içtim. 30'dan fazla sivilin ölümlerini kapatmak için değil.
Думаю, я нашла способ, как можно спасать жизни.
Sanırım insanların hayatını nasıl kurtaracağımızı buldum.
Думаю, я нашла способ, как можно спасать жизни.
Sanırım nasıl hayatlarını kurtaracağımızı buldum.
- Ну ладно, Пойду спасать жизни.
Tamam, şey, şimdi gidip bir hayat kurtaracağım.
А я хочу спасать жизни и не могу | отвлекаться на всякие языки.
O yüzden dil hayaliyle dikkatimi dagitamam.
Янг справилась сама, и вы должны праздновать. Потому что это значит, вы выполняете свою работу... учите ее спасать жизни.
Yang solo çalıştı ve buna sevinmelisin çünkü bu, işini yaptığını gösterir nasıl hayat kurtaracağını öğretiyorsun demektir.
Я опаздываю, да и тебе нужно бежать спасать жизни.
Geç kalıyorum. İçeride hayat kurtarıyor olman gerekir.
Продолжаешь ли ты спасать жизни?
Hâlâ hayat kurtarıyor musun?
Он едет во Вьетнам, чтобы сражаться за вас, спасать ваши жизни!
- Sizin için savaşa gidecek. - Ne yapacağı bizi ilgilendirmiyor! Sizin hayatınızı kurtarmak için kendi hayatını tehlikeye atacak.
Пришлось всё переигрывать - спасать их дурацкие жизни.
Her şeyi mahvettiler. Sonra kendimi topladım, onların da hayatını kurtardım.
Похоже, быть героем - не всегда значит, спасать чьи-то жизни и ловить бандитов.
Sanırım, kahraman olmak her zaman hayat kurtarmak ve kötü adamları yakalamak değildir.
Возможно, нам надо спасать две жизни.
Orada kurtarmamız gereken 2 kişi olabilir.
И еще помогал мне спасать другие жизни.
Başka insanların da hayatını kurtarmama yardımcı oldu.
- Будем спасать свои жизни?
- Hayatımız pahasına koşalım mı?
Тревор. Ты будешь меня спасать от этой жизни или нет?
Peki, Trevor beni bu sefil yaşamdan kurtaracaksın ya da?
Я бы мог спасать ребёнка каждый день до конца своей жизни и я до сих пор заслуживал бы каждого из этих кошмаров.
Fakat, hayatımın geri kalanında her gün bir bebek kurtarabilirdim. Ve kabuslarımın her birini hâlâ hak ediyor olacaktım.
Видите ли, дело в том, что мы с полковником Шеппардом взяли в привычку спасать друг другу жизни, и сейчас моя очередь.
Olay şu... Yarbay Sheppard ve benim birbirimizin hayatını kurtarmak gibi bir alışkanlığımız var ve sıra bende.
Ни крови, ни кишок. Жизни спасать некому.
Kan yok, bağırsak yok, kurtarılacak hayat yok.
поэтому сейчас выглядит необычно я собираюсь идти спасать жизни
Hayat kurtarmaya gitmeliyim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]