Adım bu Çeviri İngilizce
7,046 parallel translation
- Adım bu değil.
- It's not my name.
Eğer o da sana yardım etmezse o zaman adım bu denli sevgiyle yazılmaz.
If I don't make her your assistant in this function then my name isn't the name you're writing so lovingly.
Adım bu değil.
That's not my name.
Benim adım bu.
That is my name.
işte bankanın imajını değiştirecek adım bu.
That is step one to changing the image of this bank.
- Bu benim adım değil, hayır.
- It's not my name, no.
Bu zirve yalnızca ilk adımı oluşturuyor.
The summit's really just a first step.
Bu konuda sen daha Beyaz Saray'a adım atmadan anlaşmıştık.
We agreed to this before we ever stepped foot in this house.
Ve attığım her adımda da bu adam yanımda olmuyordu.
With... him all over me...
Bu son adım.
That's the final step.
- Bu arada adım Bel.
I'm Bel, by the way. Evan.
Kral Herod'u tanımak için... bu duvarların ötesine adım atmak hor görülüyor.
To step beyond these walls... is to know King Herod is despised.
Hâlâ Good Fortune'da olan kafamdaki görüntüyü düzenlemek adına uzunca bir yolcuğunu sonuna yaklaşmışken son yaşanan olaylar onların kâbuslarıydı ve de bu adamlar, beni evime götürmeye görevlendirilmiş denizcilerdi.
To construct for myself an illusion that I'm still on the Good Fortune nearing the end of a long voyage, recent events were themselves the nightmare, and that these men are simply sailors tasked with delivering me home.
Bu şeye Elrond projesi diyorsak takma adım Glorfindel olsun bari.
If we are going to call something Project Elrond, I would like my codename to be Glorfindel.
Bu sıçtığımın elçiliğinde adını öğrenme zahmetine giren tek kişi benim.
I'm the only one at this fucking embassy who bothered to learn your name.
Ama bu harika iş için tebrik etmem gereken muhteşem takımın adı Filipin All Stars!
But for this amazing act... I have to congratulate... that awesome team whose name is... Philippine All Stars!
Şu noktada bu kadar çok insanın kıçımızı yalamasının tadını çıkaramıyorsan senin adına üzülüyorum.
If you can't enjoy this many people kissing our ass at this level, then I feel sorry for you.
TechCrunch Disrupt'ta bir sikik bir çocuk tarafından küçük düşürüldüm ve siz bana bu tampon reklamını mı veriyorsunuz?
I just got humiliated by a fucking teenager at TechCrunch Disrupt, and you give me this tampon ad?
Bu herif adımıza dev bir parti veriyor ve ondan sonra bizi istemiyormuş gibi mi davranıyor?
That guy throws this huge party for us and then acts like he doesn't even want us?
Direk olarak senin işine atlamamı istediğini biliyorum. Ama belki de Jack'in bu iş için fikri ilk adım olabilir.
And I know you want to just jump right into your own thing, but maybe Jack's thinking that this could be, like, a first step.
Elbette bu sloganı mıhlayan reklam ajansının ücretini kestim.
This one you can cash. Obviously, I had to subtract the cost of the ad agency that nailed that slogan.
Adım Ruby bu arada.
- I'm Ruby, by the way.
O şeytanlardan bazılarını öğrendim ama adına bu savaşın yapılacak olduğu şeytanın onu hala tanımıyorum.
Ah, some of those demons I've come to know... but the one in whose name this war is to be fought... it is still a stranger to me.
Bu binanın dışına adım atmayacaksın.
Now, you're not to step foot outside of this building.
Bu benim için büyük bir adım.
This is a big step for me.
Bu geri adım atmak demek.
This is a serious setback.
Ve bu sokağın adı da "Yardım İçin Buradayız Sokağı."
And the name of this street is, "We're Here To Help!" ".. Street. "
Yüce İsa adına, efendimiz ve kurtarıcımız bu genç kadını...
In the name of Jesus Christ, our lord and savior... young woman...
Bu saatte aradığım için üzgünüm. Ama bir arkadaşım adı Hazel, sizin radarınıza yakalanmış olabilir.
Sorry to call so late, but a friend of mine, a girl named Hazel, might show up on your radar.
Bu sefer adımı almamışsın? _ Marathi geleneği _
You have not taken my name this time. ( Marathi tradition )
sağduyu gereği önce bu adımı atalım.
That step must be taken after much forethought.
M. Domestica bu. Diğer adıyla, bildiğimiz elma.
That's M. Domestica, otherwise known as the common apple.
Pekala, Aisha'yı korumak adına en iyisi bu konudan hiç bahsetmeyelim, tamam mı?
Okay, so to protect Aisha, best we not say anything about this, right?
Ama Hitchcock için, bu durum bir adım öteye gidiyordu.
But in Hitchcock's case, it ran deeper than that.
Hitchcock ise her yerin bir sahne önüne dönüştüğü ve her şeyin yapılandırıldığı bir dünyadan dışarı adım atıyordu. Bu yapıyı alıp eğip bükerek, etkisini abartabiliyor ya da azaltabiliyordu.
Hitchcock's coming out of a world where everything was a proscenium, and everything was structured, and he was able to take that structure and bend it and twist it and exaggerate it to a greater or lesser effect.
Bilirsin, sihiri gerçekleştirmek için bu kutsanmış sahaya ilk adımı atmak her şeydir.
You know, that the cream rose, and the best stepped onto this hallowed field to make magic happen.
Bu yüzden adım Yabu.
( Yabu can also mean a charlatan. )
Umarım bu yükle yaşayabilirsin çünkü adım gibi eminim ki yaşayamayacaksın.
I hope you can live with it, because I sure as hell can't.
O zamandan bu yana attığım her adımın beni dileğimi gerçekleştirmekten bir o kadar uzaklaştırdığının hiç farkında değildim.
Little did I know that every step that I would take since then would be one step further away from making that wish... come true.
- Sence saçma bir şey mi yaptım? - Hayır, ama bu büyük bir adım.
So you don't think it's a stupid thing to do?
Pekala. Bu adama yardım etmek için atılacak ilk adım nedir?
Okay, so what is our first step on our quest to help this man?
Andy, Pawnee Emniyeti adına sana bu halis muhlis polis rozetini sunmaktan onur duyarım.
Andy, on behalf of the entire Pawnee Police Department, I'd like to present you with this genuine - Pawnee police badge.
Benim adım Ben Wyatt ve bu mesajın arkasındayım!
And I am Ben Wyatt, and I very much approve this message!
- Bu, çöp karıştırmanın bir adım ötesi.
It's basically one step above dumpster diving.
Gelecek sefer bu dahi plan için çok heyecanlandığınız vakit bir adım geri atmak, anne gözlüklerini çıkarıp başka bir gözle bakmanı istiyorum çünkü bence gördüğün şey gerçekten sürpriz olacak.
The next time you two are getting so excited about this genius plan, I want you to take a step back, take off the mom goggles, and take another look,'cause I think you're gonna be really surprised at what you see.
Bu tarafa gelmek 81 adım.
Coming back this way, it's 81 steps.
Ama bu sizin ilk yanlış adımınız değil.
But this isn't your first misstep.
Gidelim, iyi zaman geçirelim ve bu evden dışarı adım atalım.
Let's just go and have a good time and get the fuck out of this house.
dolunayın olduğu bu gece de kurtlar arenaya adım adım... kanlı bir dövüş için geliyorlar. polisin bile gözardı ettiği şekilde ilerliyor. suç olarak görüldü.
So as moon rises and the wolves step into the arena it's time to ready for a bloody battle. Secretly in the dark and in the betting markets and right under the noses of the police. Local street fights were always viewed as a crime in this country.
Sanırım yıllar boyunca yaptığım gibi George adına özür dileyerek başlamalıyım. Gerçi bu seferki gerçekten çok zor.
I suppose I should start out by apologizing, which I've had to do a lot through the years for George, although this one really takes the cake.
Birinci adımın sevdiğin birini zombiye dönüştürüp, dönüştürdüğünü unutman değilse bu makalenin işime yarayabileceğini sanmıyorum.
LIV : Unless step one is "Forget that you might turn your loved one into a zombie and just have at it,"