Ama bugün Çeviri İngilizce
6,585 parallel translation
Austerlitz'in de katılma ihtimali vardı ama bugün gelemeyecek.
Austerlitz was gonna sit in, possibly, but he's not gonna be able to make it today.
Ama bugün tek şey istiyorum :
I ask only one thing today :
Ama bugün soruya daha cevap vermedin.
And today, you haven't answered it.
Genelde temizlerim. Ama bugün...
for some reason...
Herkesi değil ama bugün birinin hayatını kurtardık.
I mean, not... I mean everyone. But we saved someone's life tonight!
Ama bugün zor bir sahne çektim işçiler fabrikayı işgal ettiler, ekstra şeyler oldu.
But today I shot a tough scene, the workers occupying the factory, with lots of extras.
Pekala, domatesli ve fesleğenli makarna ama bugün düdük makarnası var.
So, pasta with tomato and basil, but today it's macaroni.
Ama bugün daha da harika bir şey olacak.
But today, you get to have something that's going to be even more amazing.
Ama bugün bana yaptığınız tam da buydu.
But that's what you were doing to me today.
- Ama bugün doğum günüm.
But it's my birthday.
Tamam. Keşke nerede olduklarını bilsem, ama bugün ilk günüm. Kusura bakma.
Yeah.
- Shirley, buna inanmayacaksın ama bugün işe yürüyerek geldim.
Shirley, you're not gonna believe this, but I walked to work today.
Ama bugün size tek vaat edebileceğim şey bu :
But all I can promise you today is this :
Burası Beverly Brown'ın eviydi ama bugün yeni bir aile taşınacak.
This was Beverly Brown's house, but we got a new family moving in today.
Ama bugün değil.
But not today.
Bunu bugünden bilmenin rahatını yaşayalım. ... ama bugün bu sayı 10,001 oldu.
Let us take comfort in knowing that today this number becomes 10,001.
İçerde her ne oluyorsa... ama bugün özel bir gün olduğunu hatırlatmak istedim, çünkü... ayın biri.
I'm sorry to interrupt whatever's going on here. But I just wanted to remind you that today is a very special day, because it's the first.
Üzgünüm ama bugün çok önemli bir şeyi bitirmek zorundayız.
Sorry, but we have something very important we have to finish today.
Seni çok sıkboğaz etmiyorum ama bugün öldürülebilirdin.
I'm not harping on you at all, but today you could have been killed.
Genellikle, her iki günde bir ama bugün uyuyamadım.
Usually it's every other day, but I couldn't sleep.
Daha önce söyleme fırsatım olmadı ama bugün iyi iş çıkardın.
Hey, I didn't get a chance to say it earlier, but good work today.
Ama bugün "Ne önemi var ki?" diye düşünüyorum.
But then today I was thinking, "What if it does matter?"
Ama bugün doğum günüm!
But my birthday!
Bugün yaşayamayacaklar ama.
And that's not gonna happen today.
Bugün aşırı şanslıydınız. Ama şüpheniz olmasın, gerekirse bunu yüksek mahkemeye taşırız.
You've been exceptionally lucky today, but make no mistake, we'll take this to the Supreme Court, if we have to.
Seninle bugün iki dakika görüşmek için gelmişler ama durumu anlattım.
She wanted two minutes of your time today, but, Neil, don't worry about this.
Ama o gün bugün değil Tüten Tilki.
But not today, Smoking Fox.
Ama o gün bugün değil.
But not today.
Ama bu sizi durdurmasın çünkü yükselen değerler bugün burada sizinle olmak gibi, her şeyi anlamlı kılıyor.
But don't let that stop you because the highs like being here today with you all, make everything worthwhile.
Sizi bilmem ama ben bugün ölmeyi planlamıyorum.
I don't know about y'all, but I didn't really plan on dying today.
Yaptıklarımız, Bugün için değil Ama yarınlar içindir.
All that we do, is not for today but for tomorrow.
Bugün için biraz çekincelerim vardı, ama sonra şöyle dedim : "Var ya, Jack? Tom'a güvenmen yeter."
Although, you know, I had a few reservations about today, but I just thought, " You know what, Jack?
Kulağa deliymişim gibi gelecek, ama gerçekten inanıyorum, çünkü bugün pek çok şey... dijital olarak iletilebiliyor, o yüzden bence ışınlanma olasılığı gerçekten var. Ben gerçekten...
I really...
Ama, bugün öyle olmayacak.
But not today.
- Diğer konulara da girecekti ama "Bugün olmaz," dedim.
He wanted to get into everything, and I said "Not today". Good.
Ama unutmayın, bu sizin bugün soracağınız her şeyden daha zor olacak.
But remember, this is gonna be harder than anything you guys are gonna ask for today.
Ama onca zaman, hatta onyıllar boyu belki de o ağaç, olduğu yerde duruyor, hiçbir şey yapmıyordu ta ki bugün o arabayı durdurana kadar.
But all that time, like for years, or really for, like, decades really, this one tree has been sitting in this one place not doing anything until tonight, when it, like, stopped the car.
Zamanımın daraldığının farkındayım ama Bay Goodell'e ve bugün buradaki herkese şunu söylememe izin verin. Bence artık bu konunun Kongre'ye taşınmasının...
I know my time is drawing to a close, but let me just say this to Mr. Goodell, uh, and everybody who's here today that I think it's time for the Congress of the United States to take a look.
Hadi ama dostum, bugün Yeni Yıl Arifesi.
Come on, man, it's New Year's Eve.
Ama nihayet bugün başaracağız.
But finally, today, we'll be successful.
- Sam, bugün olan şeyin berbat olduğunu biliyorum ama, açıklayamam tam olarak ama farklı hissediyorum, nefes alabiliyormuşum gibi.
Sam, I know what happened today was... awful, but... I can't explain it, exactly, but I feel different, like I can breathe.
Bugün Alley Cats'de ama...
Today, he's at Alley Cats, but...
Bugün gelmeseler de yarın olur haftaya olur ama elbet bir gün gelecekler.
If it's not today, it'll be tomorrow or next week, but they're back.
Gerçeği kabullenmek istemiyor ama gözlerine güven. Bugün gördüklerine güven.
It doesn't want to accept the truth, but trust your own eyes, everything you've seen today.
Bu odada oturdu ve bugün sizin görüp duyduğunuz şeyleri görüp duydu. Ama bu onu korkuttu.
He sat in this very room, and he saw and heard the very same things that you did today, and it scared him.
Ama çocuklar, bugün gerçek bir Noel mucizesine tanık oldum.
But guys, earlier today... I witnessed a real-life Christmas miracle.
Ama şanslısın, çünkü bugün Noel.
But you happen to be very lucky, because it's Christmas.
Dunk'ı dün üç, bugün de iki kez aradım ama hala ses seda yok.
I called Dunk three times yesterday and twice today, and zilch.
- Hadi ama beyler, bugün olmaz.
- Oh, come on, boys. Not tonight.
Bugün erken saatlerde geldi efendim ama sahile gitti.
He arrived earlier today sir, but he's gone off the beach.
O gün şikâyetlerimi yazmıştın. Bugün de yazdıracağım, ama hepsini benim arkama yazacaksın.
That day I made you write several complaints today I'll speak again and you write but this time on my back!
ama bugün değil 32
bugün 1104
bugün günlerden ne 86
bugün ne yaptın 26
bugün benim doğum günüm 45
bugün nasılsın 73
bugünlerde 53
bugün pazartesi 28
bugüne kadar 38
bugün ne yapacaksın 19
bugün 1104
bugün günlerden ne 86
bugün ne yaptın 26
bugün benim doğum günüm 45
bugün nasılsın 73
bugünlerde 53
bugün pazartesi 28
bugüne kadar 38
bugün ne yapacaksın 19
bugün cuma 41
bugün pazar 91
bugün perşembe 39
bugün nasılsınız 57
bugün büyük gün 20
bugün cumartesi 68
bugün çarşamba 29
bugün doğum günüm 28
bugünden sonra 22
bugünden itibaren 71
bugün pazar 91
bugün perşembe 39
bugün nasılsınız 57
bugün büyük gün 20
bugün cumartesi 68
bugün çarşamba 29
bugün doğum günüm 28
bugünden sonra 22
bugünden itibaren 71
bugün değil 98
bugün mü 121
bugünlük bu kadar yeter 57
bugün salı 27
bugünlük bu kadar 78
bugünlük yeter 18
bugün burada 48
bugün olmaz 152
bugün noel 32
bugün mü 121
bugünlük bu kadar yeter 57
bugün salı 27
bugünlük bu kadar 78
bugünlük yeter 18
bugün burada 48
bugün olmaz 152
bugün noel 32