Başarabilirim Çeviri İngilizce
459 parallel translation
- Mariette'dan Chattanooga'ya kadar bu tren yolunu avcumun içi gibi bilirim. On seçme adamla başarabilirim.
"I Know every foot of this railroad from Marietta to Chattanooga, and with ten picked men I cannot fail."
Bunu aldıktan sonra ne olsa başarabilirim.
After I've received this, I feel good for anything.
Onunla her şeyi başarabilirim.
I could go through anything with her
Şeytana uymamayı başarabilirim.
I can suppress temptation.
Ama eğer bana güvenirsen, bunu başarabilirim.
But if you'll trust me, at this one thing I won't fail.
Belki başka sefer başarabilirim.
In other ventures I was more successful.
Başarabilirim.
I can do it.
Benim için fazla kurnazsınız. Ben sadece dürüst olmayı başarabilirim.
You're too shrewd for me, so I'll just be honest.
Bir gün, belki seni unutmayı başarabilirim.
Someday, I may succeed in forgetting you.
Ama yüzde bir ihtimalle başarabilirim.
But there's one chance in a 100 I can make it.
Ben başarabilirim, efendim.
I could take it, sir.
Umarım bunu karanlıkta başarabilirim.
I hope I'll be able to make it in the dark.
Başarabilirim.
I could make it.
Bana yardım edersen, belki başarabilirim.
If you help me, maybe I can do it.
İki pirinç topağı yetmez ama Ayuzawa'nın evine gitmeyi başarabilirim.
Two rice balls aren't enough, but I may make it to the Ayuzawa house.
Başarabilirim. Cesaret verici.
I can manage. it's very encouraging.
Suda başaramadığımı belki başka bir şeyde başarabilirim.
Where I have failed with water, I may succeed with another food.
Oradan başarabilirim. Onlar daha neler olduğunu fark etmeden ben şehre koşuyor olacağım.
I'll run to the city, before they realize what happened
Hayatta kalmayı başarabilirim. Kendimi ilk defa rezil etmiyorum.
This isn't the first time I've made a fool of myself.
- Kesinlikle başarabilirim...
- I certainly can!
Ama güzel, yeni bir dilberle ben bol bol sevişerek bu dünyadan kaçmayı bile başarabilirim.
But a nice new belle girl and I might even manage to go out of this world screwing too much as well.
İkiliyi başarabilirim.
I can do a double.
Bunu seninle başarabilirim.
I will see it through with you.
Sanırım yardım olmaksızın da başarabilirim.
I think I can manage without help.
İdare etmeyi kesebilirim, gece karanlığında bir buzağıyı... bile damgalamayı başarabilirim ama senin gibi genç bir kadınla... aynı sahneden başa çıkamam.
I can cut a steer... I can put my red-hot monogram on a maverick... in the darkest night that ever blew, ella... but I am poorly put up to paralyze a beautiful young thing like you... with matchless eloquence -
Kilisede başarabilirim.
In church, I could succeed.
Bunu başarabilirim.
I can handle this.
Bu demek ki her şeyi başarabilirim.
I guess that means I can accomplish anything, right? No sweat.
- Bunu ayarlamayı başarabilirim.
I might be able to arrange that.
Burada kış ağır olur ama başarabilirim.
It gets pretty rough here in the winter, but I manage.
- Bunu başarabilirim, bana inan.
- Dan, I can handle this. believe me.
Çok yoruldum. Hadi başarabilirim bunu!
I wonder if he's reached the castle yet.
Ben, hızlıyım, başarabilirim.
Don't! I'm fast and I can make it.
- Başarabilirim.
- I can make it.
Başarabilirim.
I can make it.
Yani cinayeti işleyip yakalanmamayı nasıl başarabilirim?
You mean... how do you murder and not get caught?
Bunu en iyi taktik panelinden başarabilirim.
I can best accomplish this at the tactical station.
Bunu en iyi taktik panelinden başarabilirim.
- Excuse me. - Is he worse?
- Başarabilirim George...
I can do it, George...
Şu pantolonu indirirsem başarabilirim.
I might make it if I could just get these doggone pants down.
- Merak etme, bunu başarabilirim.
- Don't worry, I'll handle this.
Gencim, sağlıklıyım ve her şeyi başarabilirim!
I'm young, I'm able-bodied and I'll take anything!
Başarabilirim!
I can!
Peki, onun zavallı, kırgın babası onu etkileyememişse, Bir yabancı olarak ben nasıl bunu başarabilirim?
Well, if her poor broken down father cannot move her, how can I, a complete stranger prevail?
Altı yardı başarabilirim.
I know I can get six yards.
Orada bir şeyler başarabilirim, Vince.
I know if I went to New York, I could get some things together, Vince.
Başarabilirim.
I could.
Sanırım başarabilirim.
I think I can manage it.
- Yapma koç, başarabilirim.
- Coach, I can do it.
Bunu ne zaman başarabilirim?
When can I achieve this status?
- Başarabilirim, Eustis.
I can do it, Eustis.
başarısız 35
başarılar 28
başarı 43
başarılı 32
başarabilirsin 108
başardık 725
başardım 366
başardı 180
başardın 415
başaracaksın 136
başarılar 28
başarı 43
başarılı 32
başarabilirsin 108
başardık 725
başardım 366
başardı 180
başardın 415
başaracaksın 136
başaramadım 52
başaracağız 144
başarabiliriz 43
başaracağım 55
başaramadık 18
başaramadın 18
başarısız oldum 33
başaramayacaksın 18
başaracak 37
başarmışsın 17
başaracağız 144
başarabiliriz 43
başaracağım 55
başaramadık 18
başaramadın 18
başarısız oldum 33
başaramayacaksın 18
başaracak 37
başarmışsın 17