Başaracaksın Çeviri İngilizce
995 parallel translation
Harikasın, başaracaksın.
You're already cool, so I'm sure you'll do well.
Kızlar başaracaksınız.
Babies, smack it over big.
Başaracaksın.
You'll make the grade.
Bizden ayrılma, başaracaksın.
Stick with us, and you'll come in on the tide.
Zor ama başaracaksın.
It's tough, but you'll get along.
Tek başınasın ve başaracaksın.
You're going out on your own and make a success.
- Başaracaksın.
- You'll do all right.
Daha sıkı çalışırsan, elbet başaracaksın.
Just keep training hard and you'll make it
Ama sen başaracaksın.
But you'll make it.
Bunu yapabilirsin ve başaracaksın.
You can, and you will do it.
Sonunda başaracaksın demek.
Well, freshman, looks like you're gonna make it after all, huh? - Harry, you're the guy I want to see.
Başaracaksın.
- It's our only chance. You'll get through.
Başaracaksın.
You'll make it.
Başaracaksın, merak etme.
You'll make it, all right.
Bu harika alın ve bakışlarla neler başaracaksın kimbilir!
Who can tell what you will become with that smile, that forehead!
Danny olmaz. - Evet, başaracaksın.
- Yes, you will.
Başaracaksın.
You'll do.
- Nasıl başaracaksın?
- How will you get that?
Bu işi de başaracaksın.
You'll come through.
İyi iş başaracaksın.
You'll make out just fine.
İkinci dönüşü daha erken yaptığında üçlüyü başaracaksın.
A split second sooner and you'd have a triple.
- Bensiz de başaracaksınız.
You're going to do all right without me.
Tatlım, başaracaksın.
Lobsters! Honey, you'll make it.
Zekanla, istediğin zaman her şeyi başaracaksın.
Clever as you are, you'll succeed whenever you want.
Tam tersine, eminim başaracaksınız. İşte bu yüzden.
On the contrary, I'm sure you'll make it, that's why.
Önemli değil. Eminim başaracaksınız.
It doesn't matter, I'm sure you will be good
Çok öğrenmeye meraklı birisin, Sanırım başaracaksın.
You don't understand. We'll have to teach you everything.
- Hayır, başaracaksın.
- Yes, you will.
Başaracaksın.
Yes, you will.
Geri dönmeyi nasıl başaracaksın?
How are you going to make it back?
- Başaracaksınız efendim. ´
- I think you'll do just fine, sir.
Fakat nasıl başaracaksınız?
But how do you manage?
Bunu nasıl başaracaksınız?
How will you go about it?
İnanıyorum ki başaracaksınız.
I believe that you will succeed.
Sadece yarışı düşün, başaracaksın.
Just keep your mind on the race, you'll be all right.
Başaracaksın.
You'll do it.
Başaracaksın.
You got it made.
Başaracaksın!
You'll make it.
Başaracaksın, Kowalski.
You're gonna make it, Kowalski.
Bu özgürlüğü elde etmeyi nasıl başaracaksın?
How do you propose to gain this freedom?
Birgün başaracaksın.
Someday you'll make it.
Sence bunu nasıl başaracaksın, uyuşuk, kasabadaki yüksek okula giderek mi?
How do you suppose you're gonna do that, wishy-washy, at J.C.?
İşi başaracaksın.
You're gonna be all right.
Başaracaksın.
You'll do fine.
- Eminim çok işler başaracaksın.
- I'm sure you'll do well for us.
Merak etme, başaracaksın.
Don't worry, you'll do fine.
Bence başaracaksın.
I think you gonna make it.
Bence başaracaksın.
I think you gonna make it!
Cesaretin kırılmasın, başaracaksın çünkü sen çok isteklisin.
But don't be discouraged.
- Başaracaksın.
You'll make it.
Başaracaksın.
You can make it!
başarısız 35
başarılar 28
başarı 43
başarılı 32
başarabilirsin 108
başardık 725
başardım 366
başardı 180
başardın 415
başaramadım 52
başarılar 28
başarı 43
başarılı 32
başarabilirsin 108
başardık 725
başardım 366
başardı 180
başardın 415
başaramadım 52
başaracağız 144
başarabiliriz 43
başaracağım 55
başarabilirim 18
başaramadık 18
başaramadın 18
başarısız oldum 33
başaramayacaksın 18
başarmışsın 17
başaracak 37
başarabiliriz 43
başaracağım 55
başarabilirim 18
başaramadık 18
başaramadın 18
başarısız oldum 33
başaramayacaksın 18
başarmışsın 17
başaracak 37