Başkanı Çeviri İngilizce
51,650 parallel translation
Bana Las Vegas'ın yeni belediye başkanı diyebilirsiniz.
Well... call me the new mayor of Las Vegas.
Jessica ile şirket başkanına her yıl bir sonraki yılın hukuki ihtiyaçlarına yönelik yıllık analiz raporunu sunardık.
Jessica and I always gave their CEO an annual analysis of their legal needs for the upcoming year- -
Ben avukat değilim Bay Ross. Şirketin başkanıyım.
I'm not an attorney, Mr. Ross.
Hâlâ bu kasabanın belediye başkanıyım yahu.
I'm still the damn mayor of this town.
Belediye Başkanı da gelecek.
The mayor's gonna be there.
Amerika'ya bağımsızlık getirdi ve ilk başkanı oldu.
He led America to independence and became its first President.
- Başkanı, ulusu ve Noel'i kurtarmak.
Saving a President, a nation, and Christmas. - And Rory.
Ben başkanı bilgilendireceğim ve talimatlarını bekleyeceğim.
I'll brief the President and wait for her instructions.
Amerika Birleşik Devletleri Başkanı'na itaatsizlik edemem.
I cannot disobey the President of the United States.
Evet, Radcliffe'te yurt başkanımızdı. Hatırlıyorum da bir keresinde yurt banyosunda bornozlu bir uzaylı görmüştüm o zaman kafam iyi sanmıştım. Ama şimdi fark ediyorum ki gerçekten uzaylıymış.
Yes, she was my RA at Radcliffe, and I'm having this vague memory of walking into the dorm bathroom and seeing E.T. in a bathrobe and I thought it was the pot brownies, but now I'm realizing that it was actually E.T.
Sam, Pasifik'in ve diğer şirketin... başkanı olduğu sürece,... her yıl para yatırılacak.
The money will be refreshed annually, so long as Sam is still chairman of Pacific Pictures and its parent company.
Belediye Başkanı Adalardi de birkaç söz söyleyecektir.
And I believe Mayor Adalardi would like to say a few words.
Bu yüzden, Birleşik Devletler Başkanı ve silahlı kuvvetler başkomutanı olarak bana verilen yetkiye dayanarak bir kararname çıkarıyorum.
So I am issuing an executive order, by virtue of the authority vested in me as President of the United States and commander in chief of the armed forces.
Başkan'a tehdit seviyesini yükseltmek için tavsiye de bulunan oldu mu?
Has anyone advised the President to raise the threat level?
Bu adam, Başkan'ı savaşa zorlamak için Müslümanlara kumpas kurdu.
This is a man who frames Muslims to force the President into another war.
Başkan'nı zorlamak senin için risktir.
Coerce the President at your own peril.
"Tehdit seviyesini yükseltmesi için Başkan'a tavsiyede bulunan oldu mu?"
"Has anyone advised the President to raise the threat level?"
Savunma Bakanlığı'na çalışıyorum. Artan tehlikeyi görmezden gelen iradesiz bir Başkan'ın sıkıcı kuklası.
I work for the Secretary of Defense, a vapid puppet of the spineless President, who refuses to confront the increasing threat.
- Ben de Başkan değilim ama durum ortada.
I'm not the Chancellor, but here we are.
- Başkan olmadan önce mühendistim.
I was an engineer before I was chancellor.
Kızın Daisy aklını kaçırdığı zaman Başkan beni yeni Kaptan Amerika'yı bulmakla görevlendirdi.
Your girl Daisy went rogue. The president tasked me with finding the next captain America.
- Teşekkürler Bay Başkan.
Thank you, mr. chairperson.
- Bay Başkan bu sorular...
Mr. chairman, this line of questioning...
- Şimdi... - Başkan bey bir şey söylemek istiyorum.
Mr. Chairman, if I may.
Başkan bey, yeni kurul üyenize saygısızlık etmek istemem ancak gayet de vardır.
Mr. Chairman, with all due respect to the new board member, you do.
Başkan bey ifadesi boyunca karakterine yönelik ithamlarda bulunulacaksa o halde kendisi adına başka birine konuşma hakkı verilmelidir.
Mr. Chairmen, if she's going to impugn his character while he's speaking, then he's entitled to let someone else speak for him.
Başkan katılmayabilir.
The mayor might disagree.
Bayan Başkan.
Madam President.
Saygısızlık etmek istemem ama Bayan Başkan, eğer tehdit oluştururlarsa...
With all due respect, Madam President, if they present a threat, we must...
- Başkan Marsdin'den emirlerim var.
- I have orders from President Marsdin. - What?
Ve eğer Başkan'ın emirlerini beklersek,
And if we wait for President's orders,
Daxam Kraliçesi Rhea, ben Başkan Olivia Marsdin.
Rhea, Queen of Daxam, my name is President Olivia Marsdin.
Başkan'ın uçağından canlı iletişim bağlantısı yakaladım.
Uh, guys, I just picked up on some sort of live transmission from Air Force One.
Başkan mı?
Air Force One?
Ne yani, Başkan çatışmadan kaçacağı yerde kucağına mı gidiyor?
Wait, don't tell me the President is heading towards the conflict and not away.
Sayın Başkan, bu taraftan!
Madam President, this way!
Başkan...
The President!
Başkan Hanım!
Madam President!
Bayan Grant, Başkan'ın uçağına nasıl bindiniz acaba?
Hi. Uh, Ms. Grant, how... How did you get on Air Force One?
Yok artık, Başkan uzaylıymış!
Oh, my God, the President is an alien!
- Başkan nerede?
- Where's the President?
Belki de Alex ve Başkan haklıdır.
Maybe the President and Alex are right.
İlk defa Başkan saldırıya uğradığında karşılaşmıştık.
The first time we met was when the President got attacked.
- Sayın Başkan'ım, içeri girdik.
Madam President, we're in.
- Biraz daha zaman lazım Başkan Hanım.
Madam President, I need more time.
- Sessiz kalma hakkını kullansa bile orada görüntülenmesi Başkan'ı suçlu gösterir.
- Uh, even if he pleads the Fifth, they get a perp walk that implicates the president.
Başkan kesin duymuştur sanıyordum.
I thought for sure the president would have heard.
Başkan Garrett Walker'ın eski yardımcısı.
Former vice president to President Garrett Walker.
Başkan'ın teklif ettiği sınır yasaklarının uygulanmasında ordu bir rol oynamalı mı?
These border restrictions the president is proposing... should the military play a role in enforcing them, General?
Beni kafamda saç varken tanıyordunuz Sayın Başkan.
You knew me when I had hair, Mr. President.
- Sayın Başkan!
President!
başkanım 138
başka 730
başka bir isteğiniz var mı 22
başkan 645
başka bir gün 31
başkan yardımcısı 27
başka zaman 121
başka biri mi var 22
başka yok 64
başka bir şey yok 82
başka 730
başka bir isteğiniz var mı 22
başkan 645
başka bir gün 31
başkan yardımcısı 27
başka zaman 121
başka biri mi var 22
başka yok 64
başka bir şey yok 82