English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ B ] / Başka biri yok

Başka biri yok Çeviri İngilizce

324 parallel translation
- Başka biri yok.
- There is no one else.
Neden mi hayatımda başka biri yok?
Why there is no other man in my life?
Çocukları ve karısı olmayan başka biri yok mu?
Isn't there somebody else who hasn't a wife and children?
Kasabada vurmak istedikleri başka biri yok.
They ain't gunning for anyone else in town.
Burada başka biri yok, efendim.
- There's no one else, Your Grace.
Başka biri yok.
There isn't anyone else.
Başka biri yok.
There's no one else.
Sanırım elinde başka biri yok, değil mi?
I suppose there's nobody around here?
Biliyor musunuz, asansöre binince şapkasını çıkaran sizden başka biri yok.
You know, you're the only one who takes his hat off in the elevator.
Haksız mıyım? Hayır, başka biri yok.
No, there's nobody else.
- Başka biri yok!
- There is no one else!
Benim tek nişanlım sensin. Başka biri yok.
You're my fiancée and I don't know any...
Başka biri yok.
There's no one.
Hayır, benim aklımda veya kalbimde olan başka biri yok.
No, Miramanee, there is no one else in my mind or my heart.
Baban da biliyor ki seninle evlenmeye daha çok layık olan başka biri yok.
Your daddy knows there's no man better suited to marry you- -
Sadece sen ve ben, başka biri yok.
Just you and I, no one else.
Ama ne yazık ki, bunu isteyebileceğimiz başka biri yok.
But unfortunately, there's no one else we can ask.
Demek istediğim... başka biri yok, bunların hepsi senin kafanda.
I mean... there's nobody else... they're all in your head.
Benden başka biri yok, öyle değil mi?
There's no one but me, is there?
Davet etmek istediğin başka biri yok mu?
Isn't there someone else you'd like to invite?
Başka biri yok ki.
There isn't anyone else.
- Arayabileceğiniz başka biri yok mu?
- Isn't there anyone else you can call?
Tanıdığım başka biri yok.
Not someone I know.
Olağanüstü bir cesaret ve kahramanlık hikayesi kaldı ki, bizzat anlatmaktan hicap duyuyorum, ama görüyorum ki, başka biri yok...
It's an extraordinary tale of courage and heroism which I blush from telling myself, but seeing as there's no one else...
Senin gidip sayıp dökeceğin başka biri yok mu?
Don't you have an up with people rehearsal to go to?
Başka biri yok mu demek istemiştim.
I meant another student.
Yardım edecek başka biri yok muydu?
Was there no one elso to help?
Burada başka biri yok!
Nobody else here!
Basın bürosundan olan başka biri yok mu?
There's no one else from the press office available?
Neye dönüştüğümü ve insanlara nasıl davrandığımı düşününce gidebileceğim başka biri yok.
Given what I've become and how I've treated people, there's no one else I can turn to.
Ronald'dan bilgi almaya geldin... çünkü canavarı Ronald kadar iyi tanıyan başka biri yok.
So, you've come to pick Ronald's brains because nobody knows the animal like Ronald.
Başka biri yok?
is there someone else?
Hayatımda başka biri yok.
I'm not seeing anyone else.
Senden başka sırrımı paylaşmak istediğim biri yok.
There's no one in the world I'd rather confide in.
Sana şunu diyeyim, Larry Kinkaid'i her kim öldürdüyse, 6 ay boyunca aklımızı o kanun oyunlarınla karıştırman ve sonra da onu Davies ya da sızlanan başka biri, kötü bir kalbi yok dedi diye serbest bırakman için buraya gelmeyecek.
Me. I tell you now, whoever shot Larry Kinkaid ain't coming back here for you to... fuddle with your lawyers'tricks for six months and then be let off because Davies or some other whining old woman claim he ain't bad at heart.
Benim beş bin dolarım yok. Bu parayı alabileceğim başka biri de yok. Polise gidip onlara ne istersen anlatabilirsin.
I haven't got $ 5,000 and there isn't any guy to get it from, so you may as well go right along to the police and tell them whatever you wish.
Bu sensin Robert, en azından senden başka tanıdığım böyle biri yok.
That's you Robert, least ways there's no one else I know of.
Şimdi, söyleyeyim, hiçbir zaman beyaz tenlilerden korkan biri olmadım. Ama Lena başka ev yok muydu?
Now, mind you, I ain't never been one to be afraid of no crackers, but, Lena, wasn't there no other houses?
Ama kör olduğum için eğer biri bana birden saldırırsa kılıcımı kınından çıkarmaktan başka bir şansım yok.
But since I'm blind, when someone suddenly rushes at me, I have no choice but to unsheathe my cane.
Evet, başka bir insan yaratan ya da onu baştan düzenleyen veya ona aşık olan ya da onun tarafından yok edilen biri.
Sure, someone who creates or remakes another human being and either falls in love with it or it destroys him.
Burke sık sık buraya geliyor, çünkü... yalnız biri. Yapacak başka işi yok.
Burke just comes around here a lot because well, he's lonely.
Başka biri... hiç kimsenin cesareti yok.
So someone else.. let courage even no one, for defense?
Sizden başka konuşacağım biri yok!
I've no choice
Başka biri olacak halim yok!
Why should I be anyone else!
Senden başka Johnny'e uygun biri yok mu sanıyorsun?
You think there is nobody besides you for johnny.
Zararı yok Delphine, o bizim adamımız. Banister'ın düzeyinde olan... başka biri daha var mıydı?
And when you are called to look at the wounds of the dead President you don't ask people for their names and who they are.
Timicin, gezegeni senden başka kurtarabilecek biri yok gibi.
Timicin, there is no one more likely to save their planet than you.
8 dakikadır başka çıkan yok. - İkisinden biri.
Nobody comes out for another 18 minutes.
Dünyada senden başka satın alınabilecek biri yok mu sanıyorsun?
You think you're the only person in the world that's been bought?
Bunun benim için ya da başka biri için beş kuruşluk önemi yok.
Well, that don't mean shit to me or anybody else in this world.
- Hayır, başka biri falan yok.
- No, there is no one else.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]