Benimle konuşmuyor Çeviri İngilizce
729 parallel translation
Ne, şimdi de benimle konuşmuyor musunuz?
What, you not talking to me now?
Artık benimle konuşmuyor.
He never talks to me anymore.
Şey birincisi, benimle konuşmuyor.
Well one thing, she won't talk to me.
Benimle konuşmuyor.
I can't get her to speak to me.
Benimle konuşmuyor... ama erkek olsaydım konuşurdu.
She won't talk to me... though she would quick enough if I wore trousers.
Ama gerçekten uzaklara gitmediyse neden benimle konuşmuyor?
But if he really isn't gone away, why wouldn't he talk to me?
İnsanlar ya benimle konuşmuyor ya da gülüyor.
Everybody's mad at me or laughing at me.
Büyükbaban benimle konuşmuyor.
Hey, your grandfather's not talking to me.
Kendi insanlarım benimle konuşmuyor.
My people don't talk to me.
Hayatım, Kennedy öldürüldüğünden beri kocam benimle konuşmuyor.
Honey, he ain't talked to me since the day Kennedy got shot.
Karım benimle konuşmuyor.
My wife isn't speaking to me.
Ne demek benimle konuşmuyor?
What do you mean he won't talk to me?
Kimi zaman günlerce benimle konuşmuyor.
Sometimes he doesn't speak to me for days.
- Benimle konuşmuyor.
- He doesn't talk to me.
- Burada kimse benimle konuşmuyor.
- Nobody out there's talkin'to me. - Less talk, more work.
Bugünlerde senden başka... kimse benimle konuşmuyor Bu doğru değil
Except you. no one talks to me... all these years lt's not true
- Benimle konuşmuyor bile.
He doesn't even talk to me.
- Benimle konuşmuyor bile.
- He won't even talk to me.
Konuşuyor ama benimle konuşmuyor.
He's talking, but not to me.
Benimle konuşmuyor musun?
Aren't you speaking to me?
Neden benimle konuşmuyor?
Won't she even speak to me?
Artık Dorothy benimle konuşmuyor ve ben de seninle konuşmuyorum.
Now Dorothy's not speaking to me, and I'm not speaking to you.
Benimle konuşmuyor.
He won't talk to me.
- Dalış koçu benimle konuşmuyor bile.
The diving coach won't even talk to me.
Benimle konuşmuyor bile.
Not even talk to me.
- Hâlâ benimle konuşmuyor.
- He's still not talking to me.
Gerçi kimse benimle konuşmuyor, ama aslında birisi benimle konuştu.
See, your problem is you're not tuned in to the true spirit of tap and what tap can do for you.
- Platformuma geliyor, benimle konuşmuyor ve etrafta adamlarıma emir veriyorsun.
- You come on my rig, you don't talk to me, and you start ordering my people around.
Okulda bunu temizlemeye aşırı tepki vermiş, Benimle konuşmuyor, ben kızım.
He overreacted this clean at school, he won't talk to me, I'm a girl.
İkisi de benimle konuşmuyor.
They're both not speaking to me.
Constance benimle konuşmuyor.
Constance won't talk to me.
Üç gündür böyle. Ne olduğunu bilmiyorum. Benimle konuşmuyor.
He's been like that for three days, I don't know what's wrong, he won't talk to me,
Son derece mutsuz, benimle konuşmuyor ve ona nasıl yardım edeceğimi bilmiyorum.
He ´ s just so unhappy, and he won ´ t talk to me... and I don ´ t know how to help him.
Benimle konuşmuyor.
She won't talk to me.
Artık benimle konuşmuyor.
She doesn't talk to me anymore.
Benimle konuşmuyor ve nedenini bilmiyorum.
She won't speak to me, and I don't know why.
Benimle konuşmuyor bile.
She won't even talk to me.
Benimle para istemek veya çalıştığım için küçük düşürmek dışında konuşmuyor bile.
She hardly speaks to me except to ask for money or poke fun at me because I work for a living.
Benimle bile konuşmuyor.
He won't even talk to me.
Gözlerime yapmacık gözlerle bakıp, yapmacık bir sesle konuşmuyor benimle.
WELL, I'M S ICK OF BEING MOCKED BY THE MEMORY OF WOM EN.
Benimle dahi konuşmuyor.
He won't even talk to me.
Sonya babasına kızgın ve benimle iki haftadır konuşmuyor.
Sonia is angry with her father, and hasn't spoken to me for two weeks.
Artık benimle açık konuşmuyor ve bu da beni üzüyor.
She no Ionger confides in me and I'm sorry.
Kimse benimle fazla konuşmuyor.
Nobody talks to me much.
Oğlum benimle hiç konuşmuyor.
My son never tells me anything!
Oğlum benimle telefonda bile konuşmuyor.
My kid won't even talk to me on the phone.
Ama benimle hiç konuşmuyor Molly!
But she never speaks to me, Molly!
Benimle hiç konusmuyor ki!
He never speaks to me.
Annem benimle konusmuyor zaten.
And my mother doesn't speak to me.
- Ama Lawrence, benimle hiç konuşmuyor elinde değil.
- But Lawrence never speaks with me, it will be possible to avoid it.
Tanıdığım adamlar benimle artık konuşmuyor bile.
The guys I know, they won't even speak to me anymore.
konuşmuyor 31
konuşmuyoruz 17
benimle evlenir misin 227
benim 5594
benim için fark etmez 98
benimle 208
benimsin 41
benimle kal 183
benim de yok 54
benim için uygun 18
konuşmuyoruz 17
benimle evlenir misin 227
benim 5594
benim için fark etmez 98
benimle 208
benimsin 41
benimle kal 183
benim de yok 54
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benimle gelir misin 93
benim için bir zevkti 58
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benim adım 192
benimle gel 1086
benim için farketmez 29
benim gibi 258
benimdi 32
benimle gelir misin 93
benim için bir zevkti 58
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benim adım 192
benimle gel 1086
benim için farketmez 29
benim gibi 258
benimdi 32