Bir de şöyle düşün Çeviri İngilizce
86 parallel translation
Bir de şöyle düşün.
Let's put it this way.
Bir de şöyle düşün. Cadillac'ımı satmışım, otobüsle yanına gidiyorum.
Now suppose I go down there, I sell the Cadillac, and I go by jitney bus.
- Bir de şöyle düşün.
- I have another argument.
Bir de şöyle düşün.
Take it that way, then.
Fakat bir de şöyle düşün.
But consider this.
Bir de şöyle düşün. Arada ki farkı sadece sen biliyorsun.
But you know a few, or else you wouldn't know the difference.
Bir de şöyle düşün, biz uzaya çıkalı 20 yıl oldu, neticede sadece 3 yıl yaşlandık, üstelik etrafa bakman için bol bol vaktin var.
I mean, think of it this way : We've been in space for twenty years now, right? And we've only aged three years... so there'll be plenty of time later on for staring around.
Bir de şöyle düşün ;
It's not that simple
Bir de şöyle düşün, onlar olmasa biz ne iş yapardık?
If there weren't, what the hell would we have to do?
Bir de şöyle düşün.
Think of it this way.
Bir de şöyle düşün. Neden yalan söylesin?
And when you think about it, why would she want to lie?
Bu yemeğin tek kusuru, İçki Tadımlık Menüsünde bulunmayan muhteşem bir konyağın eksikliğiydi. Bir de şöyle düşün, Niles.
It was marred only by the lack of even one outstanding cognac on their carte des digestifs.
Bir de şöyle düşün, Unit 00 üzerinde deney yapmak zorundasın?
Come to think of it, don't you have an experiment to run on Unit 00?
Bir de şöyle düşün Mulder.
Think of it this way.
Bir de şöyle düşün Kal-El.
Look at it this way, KaI-EI.
Bir de şöyle düşün kaptan Adebisi, Schibetta'yı kıçından sikiyor... ve şimdi de lanet koruyucu meleği mi oluyor?
Go figure that one out, skipper. Adebisi fucks Schibetta up the ass... and now he's his goddamn fucking guardian angel?
Annen bana çöpçatanlık yapamaz. Bu seni utandırıyor farkındayım ama bir de şöyle düşün : Üzgünüm.
I am not getting fixed up by your mother.
Bir de şöyle düşün...
Think of it this way...
Bir de şöyle düşün, ikimiz de olaya doğru taraftan bakabiliyoruz.
Well, look at it this way. We can have it real, which we both know is way better.
Bir de şöyle düşün Lex, bu sefer babam sana kızgın değil.
Look at it this way, Lex, at least my father's not upset with you this time.
Bir de şöyle düşün :
Look at it this way :
Bir de şöyle düşün.
consider this.
Bir de şöyle düşün.
Now, think of this.
Bir de şöyle düşün, artık bahar temizliği yapman gerekmiyor.
Look on the bright side, at least you don't have to do anymore springity cleaning'.
Bir de şöyle düşün. En azından zirveye çıkmana onlar engel olacak.
Think of it this way, at least it will be them stopping you little quest to the top and not -
- Planımız buydu. - Bir de şöyle düşün.
That's how it was supposed to be.
Bir de şöyle düşün.
Look at it this way, then.
Ama bir de şöyle düşün ; artık notları karşılaştırabileceğiz.
Eh, but look, look at it this way ; now we can compare notes.
Bir de şöyle düşün.
Put it this way.
Bir de şöyle düşün ;
Think about it like this...
Bir de şöyle düşün.
Let's turn the table here.
Bir de şöyle düşün, iki hafta rahatsın, haksız mıyım?
Think of it this way, you've got two weeks off, right?
Bir de şöyle düşün :
Think of it this way :
Bak bir de şöyle düşün.
Look, think of it this way.
Tamam, bir de şöyle düşün.
Okay, consider this.
Tina, bir de şöyle düşün.
T., you've gotta look at it this way.
Bir de şöyle düşün, neredeyse ölüyordun.
Then think about this, you almost died.
- Bir de şöyle düşün.
- Just see it through.
Keşke çalabilseydik ama bir de şöyle düşün çalabilseydik ne kadar sinir bozucu olurdu.
I wish we could, but at the same time, you can imagine how annoying that could be.
- O eleştiriyi annem de okudu. - Bir de şöyle düşün ki... En azından romanının, unutulmaz bir başlığı var.
My mother read that review Well, think of it this way at least your novel produced one memorable phrase
- Bir de şöyle düşün.
- Consider this.
Bir de şöyle düşün.
Here, think of it this way.
Hayley'nin seni reddetmesine üzüldüm, ama bir de şöyle düşün.
I'm sorry Hayley rejected you, but look at it this way :
Bir de şöyle düşün Jack.
Well, look at it this way, Jack.
Bir de şöyle düşün.
Look at it this way.
Bir de şöyle düşün.
If you only had one life to live... which you do...
İlle de mantıklı bir açıklama istiyorsan, şöyle düşün.
If you must have reason for an answer, then consider this.
Şöyle düşün, kendi ailemiz oradan yavaşça çıkıyoruz, bir şeyler yapıyoruz ve nihayet kendi ailemiz olmuş oluyor. Ve bu aile de ileride başka ailelere dönüşecektir.
It's like we have this family and we go off and we do stuff and eventually we start ourselves a new family and then our family will go off and start more families.
Bir de şöyle düşün.
Think about it this way.
Bir de şöyle düşün Doktor.
Think of it this way, Doc.
Kalbini şöyle tut, sanki kalp değil de bir tuğlaymış gibi düşün.
He wants to be more than just friends.
bir defa 29
bir de bana sor 80
bir de bu 17
bir de 274
bir de bu var 20
bir deneyelim 58
bir dene 145
bir derdin mi var 39
bir değişiklik var mı 16
bir deneyelim bakalım 17
bir de bana sor 80
bir de bu 17
bir de 274
bir de bu var 20
bir deneyelim 58
bir dene 145
bir derdin mi var 39
bir değişiklik var mı 16
bir deneyelim bakalım 17
bir deneyin 26
bir deneyeyim 52
bir dene bakalım 29
bir de ben deneyeyim 31
bir de şuna bak 16
bir de şimdi bak 16
bir değil 26
şöyle düşün 34
bir dakika 5689
bir dakikaya geliyorum 18
bir deneyeyim 52
bir dene bakalım 29
bir de ben deneyeyim 31
bir de şuna bak 16
bir de şimdi bak 16
bir değil 26
şöyle düşün 34
bir dakika 5689
bir dakikaya geliyorum 18
bir dakika sonra 23
bir dilek tut 57
bir dakika bekleyin 225
bir dakika lütfen 248
bir dakika bekle 619
bir daha asla 148
bir daha yapma 24
bir dakika bekler misiniz 17
bir dolar 65
bir dakika sürmez 36
bir dilek tut 57
bir dakika bekleyin 225
bir dakika lütfen 248
bir dakika bekle 619
bir daha asla 148
bir daha yapma 24
bir dakika bekler misiniz 17
bir dolar 65
bir dakika sürmez 36