Bir kaza Çeviri İngilizce
7,068 parallel translation
Bir kaza gibi görünmesi için.
To make it look like an accident.
Oldukça emin bu bir kaza olarak sayar.
Pretty sure this one counts as an accident.
Sonrasında yaşanan bir kaza beni de imkansız yaptı.
Then an accident made me the impossible.
Barry'e güçlerini bir kaza verdi.
An accident gave Barry his powers.
Otoyolda büyük bir kaza vardı, üzgünüm.
There was a big accident on the motorway, I'm sorry.
Chris Scanlon. bunun bir kaza olduğunu söyle.
Chris Scanlon. Tell me it was an accident.
Bir kaza geçirmiş.
He got into some sort of accident.
Ondan üç yıl sonra benzer bir kaza daha olmuş.
Another case with similar circumstances three years after that.
Bildirmem gereken bir kaza var.
I've an accident to report.
- Ve hayır. Bir kaza geçirdi.
She had an accident.
Bir kaza için çok fazla.
So much for an accident.
- Evet. Kolaylıkla bir kaza olabilir.
It easily could have been an accident.
Selefimin nasıl öldüğü hakkında korkunç bir kaza olması dışında bir şey bilmiyorum.
As far as how my predecessor died, I don't know anything, except that it was a terrible accident.
Bunun bir kaza olduğunu anlamalısın.
Recognize that this was an accident.
- Bir kaza geçirdin.
You were in an accident.
- Bir kaza olmuştu.
- It was an accident.
Köpek gibi oradan oraya sürüklenirken ya başına bir kaza gelseydi?
You would have been like a soggy mop, being dragged around here and there like a dog, then what if you got into a car accident?
Bir kaza.
An accident.
Bir kaza yaşandı.
There was an accident.
Kısaca, tek seferlik bir kaza.
So, in a nutshell, one-off incident.
Sabahki toplantıda bir kaza oldu, Andy ve benim gitmem gerek.
There's an incident meeting in the morning, Andy, and I have to go.
- Silahın ateşlenmesi bir kaza değildi.
Firearm discharge wasn't an accident. No.
Ya da bir geminin kenarından 50 fitten düşmüş. Bir kaza olabilir.
Or he fell 50 feet off the side of a ship.
Bir yanlış anlaşılma vardı ve bir kaza oldu.
There was a misunderstanding, and an accident.
Bu bir kaza kurbanı değil.
This is not an accident victim.
Ve bir kaza olduğunda, kesin şunu.
And when an accident happens, shut it down.
Arkadaşlarına tenis oynarken düştüğünü basit bir kaza olduğunu söylemişsin.
You told your friends you fell down playing tennis... just a silly accident.
Bir dakika... 10 ay önce Ellen Connell adında bir kadın korkunç bir kaza geçirip 4 ay sigorta anlaşmalı bir merkezde kalmış.
Wait... Uh, uh, ok, 10 months ago a woman named Ellen Connell was in a horrible car accident that put her in an HMO rehab center for 4 months.
Siz ve ortağınız bir kaza geçirdiniz.
You and your partner were in an accident.
Boden bir kaza soruşturmasıyla meşgul.
Boden's tied up on an accident investigation.
Bir kaza geçirirsen ve biri cüzdanına bakarsa "Karısı hangisi?" diye sorar.
What if you got in an accident and they're looking through your wallet and they're like, "which one is his wife?"
Dokuzuncu yoldaydım. Bir kaza olmuş ama orada değillerdi.
I was just at route 9, and there was a crash, but they weren't there.
Yakın arkadaşım Victoria Grayson korkunç bir kaza geçirdi ve onu görmeliyim.
Well, my dearest friend, Victoria Grayson, has been in a terrible accident, and I must see her.
Bill, iki ay önce, Fairfax Tepeleri kapısının dışında bir kaza geçirmiş.
Two months ago Bill had an accident outside the gates of Fairfax Heights.
- Bir kaza mıydı?
It was an accident.
Bir kaza hatırlıyor gibiyim.
I remember an accident?
Çocuklar, Granger oldu bir kaza.
Guys, Granger's been in an accident.
Bunu hala kaza gibi göstermeye çalışıyor, onları kurtarmanın bir yolu yokmuş gibi.
He still has to make this look like an accident, like there's no way to rescue those people.
Ortada bir şüpheli olmayabileceğini ve Stillman'ın başına gelenin kaza olabileceğini unutmayalım.
We need to consider the likelihood that there is no unsub, that whatever happened to Stillman could have just been an accident.
Bir saniye. Bu, kaza değilmiş.
This is not an accident.
Ben... sürpriz bir medikal kazaydı. Ve ben kaza sonucu yanlışlıkla döllenmiştim.
it was a fluke medical accident, and I was accidentally inseminated, but...
Her kaza yerinde o şeylerden bir tane bulduk.
We found one of those buried at each accident site.
Yapma, yoksa elimden bir kaza...
Stop or I'll...
Bir çarşamba günü motoruyla kaza yaptı.
One Wednesday he had a motorbike accident.
Yardım edin. Yardım edin. Kaza yaptım ve bir erkek arkadaşım yok.
( gasps ) Do you know her?
Kaza yaptım ve bir erkek arkadaşım yok. Onu tanıyor musun? Onu tanıyor musun?
Oh, right,'cause all aliens know each other.
Bir kaç gün önce kaza yaptı..... ve bende onun feromonlarını alıyordum.
She crashed near here a few days back, and I've been vibing on her lady pheromones.
Bir kaç gün önce kaza yaptı..... ve bende onun feromonlarını alıyordum. Ben de onu kokladım. Ben de onu kokladım.
I smelled him, too.
Marcia Poulson kaza gibi bir şey geçirmiş...
Marcia Poulson had something of an accident...
Aracın kaza yapması için tıbbi bir sebep yokmuş.
There was no medical reasons for the vehicle to crash.
- Farklı bir kaza.
Different accident.
bir kaza oldu 74
bir kazaydı 140
bir kaza geçirdi 16
kazan 69
kazak 25
kaza 70
kazanacağız 59
kazanacağım 25
kazandım 241
kazanmak 22
bir kazaydı 140
bir kaza geçirdi 16
kazan 69
kazak 25
kaza 70
kazanacağız 59
kazanacağım 25
kazandım 241
kazanmak 22
kazara 18
kazandın 147
kazanan 93
kazandı 52
kazandık 165
kazanacak 20
kazandınız 29
kazandın mı 31
kazanırsan 21
kazanacaksın 22
kazandın 147
kazanan 93
kazandı 52
kazandık 165
kazanacak 20
kazandınız 29
kazandın mı 31
kazanırsan 21
kazanacaksın 22
kazanıyorum 16
kazanırsam 20
kazanamazsın 48
kazaklar 20
kazandım mı 18
kazandık mı 21
kazayla oldu 24
kazara oldu 25
kazaydı 82
kaza mı 58
kazanırsam 20
kazanamazsın 48
kazaklar 20
kazandım mı 18
kazandık mı 21
kazayla oldu 24
kazara oldu 25
kazaydı 82
kaza mı 58