Bu sadece bir başlangıç Çeviri İngilizce
248 parallel translation
Unutma, bu sadece bir başlangıç.
Remember that's only chicken feed.
Örgütlenmeliyiz. Bu sadece bir başlangıç.
- Shut up, we gotta get organized.
- Bu sadece bir başlangıç.
- This is just the beginning.
Bu sadece bir başlangıç.
It's only the beginning of our work.
Bu sadece bir başlangıç, sevgili generalim.
It is only the beginning my dear, General.
İlk büyük zaferimizi kazandık ve bu sadece bir başlangıç!
That was a great first victory, but it was only the beginning.
Senin yaşlarında bu sadece bir başlangıç.
At your age the road down is just about starting.
Justine, bu sadece bir başlangıç. çok tuhaf bir şey bu.
Justine, this is just the beginning of something very interesting.
- Bu sadece bir başlangıç.
It's a start.
Bu sadece bir başlangıç.
I'm just startin'in on you.
Bu sadece bir başlangıç.
This is just the beginning.
Bu sadece bir başlangıç! Daha neler göreceksiniz!
This is just a glimpse of it
Ve bu sadece bir başlangıç.
And that's just the beginning.
Ve bu sadece bir başlangıç.
And it's just the beginning.
- Ve bu sadece bir başlangıç.
- And it's only beginning.
Bu sadece bir başlangıç evladım.
It's only the beginning, mijo.
Bu sadece bir başlangıç.
This is only the beginning.
Mahkemeler hayatını alacak, ama bu sadece bir başlangıç olacak.
The courts will take your life, but that will be only the beginning.
Eğer onun en korkunç dövüşçü olduğunu düşünüyorsanız bu sadece bir başlangıç
If you had any doubt about why he's the most feared fighter in the sport today, just take a look.
Yeni kariyer açısından bu sadece bir başlangıç.
Career-wise? This is just a start.
Ve bu sadece bir başlangıç.
And this is just the beginning.
Ancak bu sadece bir başlangıç.
But that's just the beginning.
Ve bu sadece bir başlangıç, Kes.
And that's only the beginning, Kes.
Bu sadece bir başlangıç.
It's just the beginning.
Ama senin için, bu sadece bir başlangıç.
Or hope of escape.
Ve bu sadece bir başlangıç.
And that's only the beginning.
Yoksa bu sadece bir başlangıç mıdır
♪ Or is it the beginning ♪
Bu sadece bir başlangıç, zamanla daha derine inmeliyiz.
It's just a start, we should delve deeper.
Ama bu sadece bir başlangıç.
But that is only the beginning of things.
Bana kalırsa bu felaketler sadece birer başlangıç, bir aldatmaca, daha şeytani bir planı gizleme amacı ve benim niyetim de o planın ne olduğunu bulmak.
I'm convinced that these disasters are only a prelude, a smoke screen, to cover up a more diabolic plan, and I intend to find out what that plan is.
Bu, sadece başka bir yerde yeni bir başlangıç.
It just means a fresh start in some other place.
Ama bu daha sadece bir başlangıç meleğim.
But that's only the beginning, angel, only the beginning.
Bu para sadece başlangıç, Joe. Planım tutarsa, bir yılda yarım milyon alırız.
If my plan works, we'll get a half a million a year.
Bu da sadece bir başlangıç olur.
That would do for a start.
Bu felaket sadece bir başlangıç!
One total catastrophe like this is just the beginning!
Bütün bu yaşadıklarımın sadece bir başlangıç olduğuna karar verdim.
I was determined that this all was only the beginning
Bütün bu yaşadıklarımın sadece bir başlangıç olduğuna karar verdim.
I was determined that this all was only the beginning.
Bu olayın altındayatan çok daha büyük bir sorun var. Bu gördüğümüz sadece başlangıç.
Yet there are graver issues hanging from this affair then that first had appeared.
Bir izmariti kül tablasında ezdiğin gibi dudaklarımı onunkilere bastırırdım. Ama bu sadece insanlığın bildiği en orijinal olmayan hareketin, "çiftleşme" diye bilinen şeyin başlangıcıydı.
I would crush my lips against hers... like you mash out a butt in an ashtray... but that was only a prelude... to the most unoriginal act known to man... the process referred to as copulation.
Sadece bu, Konuşma uzun sürdü ve bir de geç başlangıçı var tabii.
Well, it's just that, uh, Tsutomu ran long, and you got a late start.
Fakat bu gece ne olacağını göreceğiz. Bu sadece... Bir başlangıç.
But tonight we must face the possibility that this... is only the beginning.
Gizli Dosyaların kapatılmasının sadece başlangıç olduğunu,... daha önce hiç bu kadar büyük bir tehlikede olmadığımızı söyledi.
He said closing down the X-Files is just the beginning. That we've never been in greater danger.
Bu sadece bir başlangıç.
These people haven't even gotten to know me properly
Göz açıp, kapayana kadar insanları büyük mesafeler taşıyabilecek bir şey, Haron, ama bu ışınlayıcı, sadece bir başlangıç.
It can move people great distances in the blink of an eye, Haron, but this "transporter" is only the beginning.
Bu güç kesintisi sadece bir başlangıç.
This power outage is only the beginning.
- Ve bu sadece zafer serilerinin bir başlangıcı olacak.
And that will only be the beginning of a series of conquests.
Biliyorum sadece 4,000 mil uzakta, Ama bu bir başlangıç.
I know it's only 4,000 miles away, Nev, but it's a start.
fakat bu gece ne olacağını göreceğiz. bu sadece... bir başlangıç.
But tonight we must face the possibility that this... is only the beginning.
Bilmiyorum. Ben haritada sadece bir noktaya bakıyordum. Bu muhtemelen başlangıç pozisyonuydu.
I don't know, see, I've only been looking at one point on the map, which is probably the starting position.
Bu sadece bir başlangıç.
Just beginning.
Bu sürüş olayı sadece bir başlangıç, değil mi?
This driving thing is just the beginning, isn't it?
bu sadece bir oyun 48
bu sadece başlangıç 61
bu sadece 212
bu sadece bir rüya 16
bu sadece bir formalite 16
bir başlangıç 18
bu sabah 343
bu sabah nasılsın 16
bu sana 142
bu şarkı 23
bu sadece başlangıç 61
bu sadece 212
bu sadece bir rüya 16
bu sadece bir formalite 16
bir başlangıç 18
bu sabah 343
bu sabah nasılsın 16
bu sana 142
bu şarkı 23
bu saçmalık da ne 22
bu sana ders olsun 23
bu saçmalık 450
bu sayede 46
bu saatte 37
bu saatte mi 92
bu şartlar altında 79
bu sabah geldi 27
bu sahte 24
bu saçma 71
bu sana ders olsun 23
bu saçmalık 450
bu sayede 46
bu saatte 37
bu saatte mi 92
bu şartlar altında 79
bu sabah geldi 27
bu sahte 24
bu saçma 71