Bunu bana yapma Çeviri İngilizce
998 parallel translation
Bunu bana yapma rontçu!
Don't do that to me, peeper!
Bunu bana yapma.
Don't do that to me.
Jane, lütfen bunu bana yapma.
Jane, please... don't do this to me.
Bunu bana yapma.
Don't be like that.
Bunu bana yapma!
Don't do this to me!
Bunu bana yapma!
Don't do that to me!
Bunu bana yapma, Hans!
Don't do this to me, Hans.
Bunu bana yapma, lütfen.
Don't do this to me, please.
Bunu bana yapma Henry.
Oh, don't do this to me, Henry.
Bunu bana yapma!
You're outta there!
- Lütfen bunu bana yapma.
- Please, don't do this to me.
Bunu bana yapma.
Don't do that to me. I'll fuckin'- -
Bunu bana yapma, Doktor.
Don't do that to me, Doctor.
Bunu bana yapma, dostum!
Don't bring this on me, man.
Bunu bana yapma lütfen!
Don't bring this on me, please!
Bunu bana yapma.
Don't do this to me.
- Bunu bana yapma. Biz ortağız.
- We were partners.
Bana bunu yapma Andriani.
Don't do that to me, Andriani.
Bunu bana yapma.
- No.
Bana bunu yapma, Lily.
Lily, don't do this to me.
Ah, bana bunu yapma, Danny.
Oh, don't give me that.
Bana bunu yapma.
Oh, don't do this to me.
Bana bunu yapma.
Don't give me that.
Jessica, bana bunu yapma.
Jessica, don't do that to me.
Bana bunu yapma.
Don't give me any of that stuff, baby.
Bana şimdi bunu yapma lütfen.
Don't throw rocks at me, not now.
Sakın bir daha bunu yapma. Asla bana söylemeden gitme.
Don't you ever do that to me again, leave me without telling me.
- Bana bunu yapma!
Don't do that to me!
- Bana bunu yapma.
- Don't come with that.
- Yapma bunu bana.
Don't do this to me.
Bana saldırıldığında bunu yapma fırsatımız olmamıştı.
We did not have a clear opportunity to do so earlier when I was attacked.
Sevgili Tanrım, bana bunu yapma gücü ver tek başıma.
Dear God, give me the strength to do it alone.
Yapma bunu bana.
Don't do that to me
Bana bunu yapma!
Don`t do this to me!
Bana bunu yapma şimdi.
Don't do this to me now.
Yapma bunu bana!
Don't do that to me!
Bana yapma bunu.
At least don't do it to me.
Brock, lütfen bana bunu yapma.
Brock, please don't do this to me.
Bana bunu yapma. Şurada yüklenmeyi bekleyen bir gemi var.
Give me a break, there's a freighter out there waiting to be unloaded.
Bana bunu yapma.
Do not do this to me.
- Hayır, bana bunu yapma, Doris.
Don't do that to me.
Doris, yapma bunu bana.
Doris, don't do this to me.
- Lütfen bana bunu yapma.
- Please don't do this to me.
– Bana hava atmak için bunu yapma.
– Sir, the possibility of successfully navigating... –... an asteroid field is approximately 3,720 to 1. – You don't have to do this to impress me.
Ayrıca, Franz bana söz ver bunu bir daha yapma.
And then, Franz, you must promise me you'll never do it again.
Bunu bana yapma.
I'd rather come here to work but...
Lütfen bana bunu yapma anne.
Please, don't do it to me, Mother.
Bana bunu yapma Danny.
Don't do that to me, Danny.
Yapma bana bunu.
Don't do this to me.
Bana bunu yapma.
Don't give me that shit.
Bunu yapma! Sen istemezsen bana ver onu ama sakın atma!
Give it to me if you don't want it, but don't throw it away!
bunu bana neden yaptın 18
bunu bana neden yapıyorsun 30
bunu bana yapamazsın 62
bunu bana yapamazsınız 18
bunu bana nasıl yaparsın 48
bunu bana bırak 48
yapmayacağım 170
yapmalıyım 51
yapma 5445
yapmalısın 91
bunu bana neden yapıyorsun 30
bunu bana yapamazsın 62
bunu bana yapamazsınız 18
bunu bana nasıl yaparsın 48
bunu bana bırak 48
yapmayacağım 170
yapmalıyım 51
yapma 5445
yapmalısın 91
yapmadım 132
yapma ya 98
yapmak istiyorum 29
yapmadın 55
yapmak istemiyorum 51
yapmalıyız 39
yapmayın 745
yapma ama 158
yapmazsan 25
yapmayacaksın 53
yapma ya 98
yapmak istiyorum 29
yapmadın 55
yapmak istemiyorum 51
yapmalıyız 39
yapmayın 745
yapma ama 158
yapmazsan 25
yapmayacaksın 53
yapmaz 37
yapmamalısın 52
yapma böyle 70
yapmak zorundayım 47
yapmam 83
yapma bunu 151
yapma be 35
yapmamalıydın 32
yapma lütfen 102
yapman gereken 22
yapmamalısın 52
yapma böyle 70
yapmak zorundayım 47
yapmam 83
yapma bunu 151
yapma be 35
yapmamalıydın 32
yapma lütfen 102
yapman gereken 22