English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ D ] / Döndürdün

Döndürdün Çeviri İngilizce

186 parallel translation
Sansımı döndürdün.
It changed my luck
Şansımı döndürdün.
It changed my luck
Mısır'ı eski yüceliğine döndürdün.
You have restored Egypt to her greatness.
- Diğer tarafa dön, başımı döndürdün.
Go the other way. You're making me dizzy.
Hayata döndürdün.
You brought me back to life.
Sanırım her erkeği deliye döndürdün.
I guess you made every man go crazy.
Onları çırpıya döndürdün.
You ´ ve turned them into faggots.
"Nasıl yaptın bilmiyorum ama beni ölüler diyarından döndürdün."
I don't know how you did it, but you brought me back from the dead.
"Canım kadar sevdiğim Frobenius'u hayata döndürdün."
"You have brought back Frobenius, who is half my life, from the underworld."
Şansımı döndürdün.
You've changed my luck.
Şu deli neredeyse söyleyecekti... ama sen lafı iyi döndürdün!
That kid almost exposed the secret. Thanks to your speech.
Başımı döndürdün.
You are making me dizzy.
Adamı mezarında ters döndürdün!
- He ´ d have turned over in his grave!
Monique, buna inanamıyorum! Arabamı ölümden döndürdün sen.
You brought my car back from the dead.
Bu iltifatlarınla başımı döndürdün.
You turn my head, all your compliments.
Anne ve babamı göstermek için geçmişe döndürdün beni, ve ben ise sözde ağlamaklı olacağım.
I get it. You're taking me back in time to show me my mother and father, and I'm supposed to get all goosey and blubbery.
Neden beni hayata döndürdün?
Why did you bring me back to life?
- Beni hayata döndürdün Duckett.
you brung me a live one, ducky!
Başımı döndürdün!
I feel giddy!
Sen döndürdün.
YOU GAVE IT A SPIN!
Bombacıları döndürdün mü?
You turned the bombers?
Beynimi döndürdün
You screwed my brain
Tüm ihtiyacın olan biraz destek, bir talihi döndürdün.
All you need, a little boost, you turn a streak around.
O adamı hayata geri döndürdün Davis.
You brought that man back to life.
Onu gençlik yıllarına geri döndürdün, teşekkür ederim.
Thank you. You've restored its youth.
Bize yağmurda 30 kilometre geri döndürdün sırf. Bize harika vakit geçirttiği için. Bree Benson'a teşekkürü unuttuğundan dolayı.
You, who makes us drive 30 miles back to Lansing in the rain... because we forgot to thank Bree Benson for a wonderful time?
Kardeşim, az değilsin Döndürdün başımı
Oh, brother, you're something You put me in a spin
Bizi tekrar hayata döndürdün Mary.
You brought us back to life, Mary.
Tanrım o kadar harika bir doktorsun ki çiçeğimi bile hayata döndürdün.
My God, you're such a brilliant healer you've even taken over the care of my Schefflera!
Bill'i hayata döndürdün.
You made Bill come to life.
Beni döndürdün, bebeğim, döndürdün...
You spin me right round, baby, right round...
Döndürdün, döndürdün, döndürdün.
Right round, round, round.
Beni döndürdün...
You spin me round...
Ve döndürdün...
And round...
Ve döndürdün.
And round.
Onu ölümden döndürdün, şimdi beynini mi keseceksin?
You just brought her back and you're gonna slice up her brain?
Beni bir aptala döndürdün!
Made me look a fucking mug!
Sen, beni müziğe döndürdün ve dostluğunu verdin... Bunun için daima sana minnettar olacağım. Ama aynı zamanda kalbimin bir köşesine gizlediğim... rüyaları, ümitleri, arzuları açığa çıkardın.
You brought back music and gave me your friendship... for which I will always be grateful - but you also brought back those dreams, desires, and hopes... that I had shut out, and kept in a little corner of my heart -
Prue'yu ortanca kardeşe döndürdün.
You went and turned Prue into the middle child.
- Rory'ninkini şapkaya mı döndürdün?
- Did you turn Rory's into a hat?
Bizi krizden döndürdün.
You get crisis points.
Kane'i hayata döndürdün.
You brought Kane to life.
Beni hayata geri döndürdün.
You brought me back to life.
Beni şeytana döndürdün.
I turned to the devil.
Bunu nasıl basardın peki? Spike'ı nasıl döndürdün?
How'd you pull it off, by the way, bringing Spike back?
Onu döndürdün mü?
What, did you convert him?
Beni döndürdün etrafında, bebek
You spun me right'round, baby.
- Evimizin girişini buz pistine döndürdün.
- Turning our lawn into an ice rink.
Beni gerçekliğe döndürdün.
You brought me back to reality.
Canın istediği için adamı hayata döndürdün Pratt.
You brought the man back, Pratt, because you felt like it!
İznim olmadan neden gemiyi döndürdün? Teğmen Na, eğer gemiyi böyle döndürürsek birinci geleceğimizi... Ne?
If I am to serve you as my master, I must place the almighty Buddha below you.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]