English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ E ] / Elbette yapabilirsin

Elbette yapabilirsin Çeviri İngilizce

173 parallel translation
- Elbette yapabilirsin.
- Of course you could.
Elbette yapabilirsin.
Of course you can.
Elbette yapabilirsin.
Of course, you do.
Elbette yapabilirsin.
Sure you can.
- Elbette yapabilirsin.
you can.
Elbette yapabilirsin!
Oh, of course you could!
Elbette yapabilirsin.
Sure you could.
- Elbette yapabilirsin.
- Of course you can.
- Elbette yapabilirsin.
- Sure you can.
- Elbette yapabilirsin.
- Hell, yes, you can do it.
Ve dedi ki, "Elbette yapabilirsin avukatların geldiği yer burası".
And she said, "Of course you can. That's where lawyers come from".
- Elbette yapabilirsin.
- Oh, yes, you can.
Elbette yapabilirsin.
- Sure you can.
Elbette yapabilirsin Margo!
Of course you can, Margo.
Evet, elbette yapabilirsin.
Yeah, sure you can. Come on.
Elbette yapabilirsin.
- Of course you can.
Elbette yapabilirsin.
It is your addiction, your craving,... your reason for being. Sure you can.
- Evet, elbette yapabilirsin.
- Yes, of course you can.
- Elbette yapabilirsin Stu.
- Oh, sure you can, Stu.
- Elbette yapabilirsin.
- Yeah, you can.
Elbette yapabilirsin.
Yeah you can
- Elbette yapabilirsin.
Sure you can.
Elbette yapabilirsin bebeğim. - Hayır, yapamam!
- Of course you can, baby.
Elbette yapabilirsin dostum.
Sure you can, man. Come on. Hey.
- Evet, elbette yapabilirsin.
Yes, you can.
Elbette yapabilirsin, adamım.
Sure you can, man.
Elbette yapabilirsin, canım.
Of course you can rock, sweetheart.
Elbette yapabilirsin.
Yes, of course you can.
Elbette yapabilirsin.
Of course you do.
Elbette yapabilirsin.
OF COURSE YOU CAN.
Elbette yapabilirsin.
Sure you can
Elbette orada derece yapamazsın, ama yaptığın her neyse iyi yapabilirsin.
Of course, not with a degree that you could get here, but you will do well whatever it is.
Elbette istersen fondip bile yapabilirsin ne de olsa kilo alma derdin yok.
Help yourself, drink it all. Nobody's weighing you in, after all.
- Elbette yapabilirsin.
Merrick believes in you.
Elbette kendin yapabilirsin.
Sure, you can do it yourself.
Vücuduyla elbette seks yapabilirsin.
And the body, of course, you can have sex with.
- Elbette, yapabilirsin.
- Sure, you could.
Ama elbette, istediğini yapabilirsin, Albay.
But sure, you go right ahead Colonel.
İstediğin yapabilirsin elbette, çünkü samandan yapılmış bu hatun sana ait.
You realize, of course, this woman of yours... is made of straw?
Elbette nefret ediyordum. Bir hiç ile başka ne yapabilirsin?
What does that have to do with anything?
- Elbette, yapabilirsin.
- Of course you can.
Elbette, artık kötü olduğuna göre onunla ne yapabilirsin?
Or course, now that you're evil, what can you do with it?
Sen elbette istediğin her şeyi yapabilirsin.
Of course you can do whatever you want to.
Elbette, sen her zamanki gibi yapabilirsin.
Of course, you still gotta do the usual, you know.
- elbette ki yapabilirsin.
- Sure you can.
Ama Gregory Peck ve Tony Curtis'le nasıl bir hata yapabilirsin? - Ve Angie Dickinson. - Elbette.
But how can you go wrong with Gregory Peck and Tony Curtis?
- Elbette ki, yapabilirsin.
- Yes you can.
- Elbette yapabilirsin.
You two can still have kids, Jim.
Elbette yapabilirsin!
Yeah!
Elbette gözlemlemek istiyorsan, bu odada onunla olmak için ısrar etmek yerine bunu oradaki aynanın arkasından yapabilirsin...
Surely, if you want to observe, you can do that the other side of the mirror there... instead of insisting on being in this room with him, out of your element.
Elbette bunu onun için yapabilirsin, değil mi?
Surely you can do this for her?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]