Elimden geleni yapacağım Çeviri İngilizce
1,797 parallel translation
Kazanır mıyım bilmiyorum ama... elimden geleni yapacağım.
I don't know if I can win but... I'll try my best.
Söz veriyorum senin için elimden geleni yapacağım.
Now, I promise, I'll do what I can for you.
Elimden geleni yapacağım, efendim.
I'll do what I can, sir.
O zaman çekici olmak için elimden geleni yapacağım.
Then I'll try my best to be charming.
Ölmeden elimden geleni yapacağım.
I'll try my hardest not to die.
Elimden geleni yapacağım.
I'll do my best.
Bu işi bitsin diye elimden geleni yapacağım.
I'm gonna do everything and anything I can to end this.
Hiç kimse, hiçbir anne baba ve evladı, karı ve koca bir gece yarısı aranıp korkunç bir haber almasın ve ve üç hafta önce sevgili eşim Ellen'ı kaybetmeme benzer bir acı yaşamasın diye elimden geleni yapacağım.
I will make it my goal that no parent or child, no husband or wife, shall ever have to take that dreaded late-night call and... And... And experience the anguish that all of us who loved my dear wife, Ellen, felt three weeks ago.
Seni rahat ettirmek için elimden geleni yapacağım.
I'll do my best to make you comfortable. All right?
- Elimden geleni yapacağım.
I'll do everything I can.
Elimden geleni yapacağım.
It's what I do.
Ajan Booth, size bir silah alabilmek için elimden geleni yapacağım.
Agent Booth, I will, I will do my utmost to get you a gun.
Elimden geleni yapacağım.
I'll do everything I can.
Elimden geleni yapacağım.
I'll do what I can.
Elimden geleni yapacağımı sanıyorum.
Well, I am willing to bend over backwards.
Söz veriyorum, elimden geleni yapacağım.
And I promise, I'm gonna... I'm gonna do my very best.
Elimden geleni yapacağım, tatlım.
I'll do my best, darling.
Herkesin bugün böbreğine kavuşması için elimden geleni yapacağım.
I will do my best to make sure everyone gets a kidney today.
Söz veriyorum, elimden geleni yapacağım ama size tavsiyem ruhsatını alana kadar kapatmanız.
and i promise, i'll do anything i can to help you. but i strongly suggest you shut down temporarily - until you get that license.
Elimden geleni yapacağım.
I'll try. I'll do my best.
- Elimden geleni yapacağım.
- I'll do my best.
Elimden geleni yapacağım.
I will do my best.
Elimden geleni yapacağım.
I will give my best.
Sınava girmen için elimden geleni yapacağım.
I'll support you to take the examination
Bunu hatırlamak için elimden geleni yapacağım.
And I'll do my best to remember that.
Elimden geleni yapacağım.
I'll... ah... see what I can do.
A.B.D. Başkanlığı'nı tüm kalbimle yürüteceğim. - Ve elimden geleni yapacağım.
I, George Walker Bush, do solemnly swear that I will faithfully execute the office of President of the United States.
- Ve elimden geleni yapacağım.. - Dış mihraklardan koruyup...
that I will faithfully execute the office of President of the United States and will, to the best of my ability preserve, protect and defend the Constitution.
- Elimden geleni yapacağım.
- I'll see what I can do.
Elimden geleni yapacağım.
I will work on my own terms.
Macau Limanı inşaatına katıldığımda sizin için elimden geleni yapacağım.
I will show you my best when I participate in constructing Macau Harbor.
.. suçluları kanun karşısına..... getirmek için elimden geleni yapacağım. - Söylemeye çalıştığım şey bu.
- That ´ s exactly what I ´ m saying.
Senin için elimden geleni yapacağım ama bir süre işine ara vermelisin.
I'll do my best for you... but you must take time off work.
Elimden geleni yapacağım.
I make sure't is in order.
Elimden geleni yapacağım.
I'm gonna try.
- Elimden geleni yapacağım. - Elimden geleni yapacağım. - Elimden geleni yapacağım.
- l'll do my best.
Seni ve bebeği korumak için elimden geleni yapacağım.
I'll do all it takes to protect you and the baby.
Eğer burada olan şeyler, olduğunu söylediğiniz şeyler gerçekse ve bu onaylanırsa, elimden geleni yapacağım tamam mı?
If what happened here, what you said happened here today, verifies and checks out, then I will promise that I will do whatever I can, all right?
- Elimden geleni yapacağım.
- I shall do my best.
Elimden geleni yapacağım efendim, fakat ne kadar başarılı...
I'll do my best, ma'am, But if i may...
Sana yardım etmek için, elimden geleni yapacağımı bilmelisin April.
Well, you are my sister April and I'll do everything I can to help you.
Elimden geleni yapacağım Katie.
I'll do my best, Katie. I'll try.
Elimden geleni yapacağım Bay Purcell, ama şu anda piyasa satışlar açısından durgun.
I'll do what I can, mr. Purcell, but it's really not a seller's market right now.
Buna bir son vermek için elimden geleni yapacağıma emin olabilirsin.
Well, trust me, I'm doing everything I can to change that.
Bu süreci kolaylaştırmak için elimden geleni yapacağım.
I'll help you as much as I can, make it really easy.
Elimden geleni yapacağım barones.
I'll do my best, Baroness.
Sonuna kadar gidip, elimden geleni yapacağım.
I'll go ahead and do all that I can.
Elimden geleni yapacağım.
I will try.
Bunu kanıtlamak için elimden geleni yapacağım.
And I'm gonna do everything I can to prove it.
Burada kalacağım. Nazir için elimden geleni yapacağım.
I'll stay here and do what I can for Nazir.
Ama elimden geleni yapacağım.
But I'll do my best... - Can you get me that bag?