Eğlenmene bak Çeviri İngilizce
591 parallel translation
- Yok. Git ve eğlenmene bak.
- No, just run along and enjoy yourself.
- Yani, zaman varken eğlenmene bak.
- Make hay while the sun shines.
Pekala, öyle oynamak istiyorsan eğlenmene bak.
well, if you want to play it that way, go on have fun.
Eğlenmene bak.
Floorshow.
Eğlenmene bak.
Enjoy yourself.
- Haydi, Earl, eğlenmene bak.
- Earl, come on, have a good time.
Eğlenmene bak küçüğüm.
Have a good time, little one.
Hazır gençken eğlenmene bak.
Have fun while you're young.
Sen yalnız git ve Yasuko'yla eğlenmene bak.
You go have a good time with Yasuko.
Aptalca bir şey yapma diye söylüyorum. Eğlenmene bak.
Having fun is fine, we're not saints but marriage is something serious.
İstediğini seç ve eğlenmene bak.
Take your pick and have fun.
Eğlenmene bak, eğlenmene!
Enjoy yourself! Bad thing!
Eğlenmene bak.
Amuse yourself
Eğlenmene bak. - Farkı...
- It's a difference...
- Eğlenmene bak ama sakın eve çok geç gelme.
- Have fun but don't come home too late.
Eğlenmene bak.
Have fun.
Gidip eğlenmene bak.
You just go right ahead, and have a good time.
Çocuğunu büyütür belli bir yaşa getirirsin, sonra Texas gülümseyerek kulağına şunları fısıldar, "Gel de biraz eğlenmene bak."
You raise a kid to where he's got some size, and there's Texas whispering in his ear and smiling, saying, "Come and have some fun."
Baban ölüm döşeğinde yatıyor ama sen eğlenmene bakıyorsun.
Your father lies on his death-bed and you amuse yourself.
Eğlenmene bak.
Go on.
Sen sokaklarda eğlenmene bak.
As long as you're on the streets, having fun.
Jerry, hepsi buz kesmiş, eğlenmene bak.
Jerry, it was all frozen. So let's enjoy.
Eğlenmene bak!
You're enjoying it!
Eğlenmene bak.
Have fun
Hadi git eğlenmene bak.
Now go on, enjoy yourself.
Tamam! Git Beekman Place'e, eğlenmene bak.
Go have a good time on Beekman Place.
Eğlenmene bak!
Enjoy the festa!
Sen eğlenmene bak.
Go and enjoy yourself.
Biraz eğlenmene bak.
Just try to enjoy yourself. Have a good time.
Gel eğlenmene bak.
Shake a tail feather.
Eğlenmene bak Bu senin son şansın ne de olsa
Enjoy it It's your last chance anyhow
- Eğlenmene bak.
- Have fun.
Eğlenmene bak.
Enjoy it now.
Sana bir içki ısmarlayayım mı Norm? - Sen şöyle bara doğru yelken aç ve eğlenmene bak, olur mu? - Tabii.
Norm, how about I buy you a drink?
Eğlenmene bak.
Well, have a good time.
Hadi ama sen hayal görüyorsun galiba.Çık buradan ve eğlenmene bak.Güle güle.
You're hallucinating. Get outta here and have a good time. Go on.
Eğlenmene bak.
Have some fun.
Oyna onunla ve eğlenmene bak ama sertleştirmek ya da boşaltmak yok ve şehvetini yok et.
So play and enjoy them but no erection and no penetration and the anxiety will disappear.
Biraz uyku çekelim. Arkana yaslan ve eğlenmene bak!
Why don't you catch some shuteye?
- Evet. Merak etme, eğlenmene bak!
Yeah, Don't worry, Have a good time,
Sen eğlenmene bak ama dünyanın öbür ucuna bile gitsen seni bulduğum gün hayatının sonu olur.
You do that, go to the ends of the earth. If I find you, you're dead!
- Dinlenmeye devam edebilirsin, eğlenmene bak!
- You can keep the rest, enjoy!
- Sen eğlenmene bak.
- You go, have a good time.
Sen eğlenmene bak.
So go ahead and gloat.
Git ve eğlenmene bak.
You go and have a good time.
Eğlenmene bak. Zor iş çocuklar. Ama yapılması gerekiyor.
Oh, guys, tough job, but it's gotta be done.
- Eğlenmene bak, genç adam.
- Enjoy, young man.
Eğlenmene bak.
Have a good time.
- Eğlenmene bak!
Have a good time!
Eğlenmene bak.
Enjoy it.
Eğlenmene ve içmene bak. Bol içki var.
Lots more where that came from.
bakın 5588
bakin 38
baker 135
bakalım 1238
bakersfield 28
bakar mısınız 174
bakıyorum 163
bakire 33
bakarım 81
bakma 203
bakin 38
baker 135
bakalım 1238
bakersfield 28
bakar mısınız 174
bakıyorum 163
bakire 33
bakarım 81
bakma 203
baktım 85
bakire misin 19
bak sen 266
baksana 1623
bakarız 131
bakacağım 88
bakan 73
bak ne diyeceğim 537
bakar mısın 103
bakmadım 27
bakire misin 19
bak sen 266
baksana 1623
bakarız 131
bakacağım 88
bakan 73
bak ne diyeceğim 537
bakar mısın 103
bakmadım 27