Gelmelisin Çeviri İngilizce
2,807 parallel translation
Bak, benimle gelmelisin.
Look, you have to come with me.
Buraya gelmelisin, adamım, lütfen.
You need to come over, man, please.
Buraya gelmelisin.
You got to get here.
Gelmelisin.
'Cause you should.
Oh, sen akşam yemeğine gelmelisin, yarın.
Oh, you should come tomorrow for dinner.
Konferansa gelmelisin.
You should come to the talk.
Hey, gelmelisin.
Hey, you should come.
Bizimle gelmelisin.
You should come out with us.
Tezini bitirdiğinde, New York'a gelmelisin.
Well, when you finish your thesis, you should come to New York.
Buraya mutlaka bir gün gelmelisin.
You've got to come here someday.
Jane, buraya gelmelisin.
Jane, you need to get here.
Buradan çıktıktan sonra otelde küçük bir parti yapacağız sen de gelmelisin, ve otelde takılmalısın.
We're having a little shindig at the hotel after this. You should come by and hang out at the hotel.
Ama ağabeyinin mezuniyet şeyine gelebiliyorsan, bence gelmelisin.
But if you can come to his graduation thing, I think you should.
Oh, Robert, bunun üstesinden gelmelisin dostum.
Oh, Robert, you need to deal with it, my friend.
Benim ile sınırın diğer tarafına gelmelisin.
You have to come overthe border with me.
Benimle gelmelisin.
You have to come with me.
Benimle gelmelisin.
You should come with me.
Gelmelisin.
You have to cme.
Bunun üstesinden gelmelisin.
Just got to deal with it.
Bizimle gelmelisin.
You should come with us.
Bebeğim, benimle gelmelisin.
Baby, I need you to come with me.
- Benimle gelmelisin, tamam mı?
You need to come with me, okay?
Gerçekten danışmanlık grubuna gelmelisin.
You really should come to the counseling group.
Haftada bir kaç gün gidiyorum. Bizimle gelmelisin.
You know, I go a few times a week, if you want to come with us.
Sende gelmelisin.
You gotta come.
Mutlaka gelmelisin.
You gotta come.
Benimle içeri gelmelisin.
You're supposed to walk me in.
Evet, provaya geldi ve bu çok güzeldi. Sen de gelmelisin.
Yeah, he came by the rehearsal, which was really cool.
Benimle gelmelisin.
You can be my date.
Benimle gelmelisin, eğlenceli olur.
You should come with me sometime. It's so fun.
Yarın kriket maçım var, gelmelisin.
Tomorrow is my cricket match, you must come.
Etrafta dolaşmayı bırakıp buraya gelmelisin.
You've gotta stop screwing around and come in. Look, Lewis...
O zaman buraya gelmelisin.
Then you need to come in.
Bence gelmelisin baba.
Creo que deberías hacerlo, papá. En serio.
Ya da belki de bu seferlik görmezden gelmelisin.
I agree. Or maybe you can let this one go.
Sen de benimle gelmelisin.
You should come with me.
Bu gece bana gelmelisin.
you should come by tonight.
Bunları görmezden gelmelisin.
You got to ignore it.
Bu tarafa gelmelisin.
You've got to come over to this side.
Gerçekten geri gelmelisin, çünkü burası... sıktı sayılır.
You really should come back,'cause it's- - it's kinda... done here.
" En kısa sürede buraya gelmelisin......
" I need you at the house asap.
Bence sen de gelmelisin.
I think you should... You should come with.
Noel'i yok etmek istiyorsan Noel'de gelmelisin.
Well, you have to come back at Christmas if you want to destroy Christmas.
Önemli değil, dostum, bir gün benim gösterilerimden birisine gelmelisin.
No worries, man, you should come out to one of my shows some time.
Sen de gelmelisin.
You should come.
Bence buraya gelmelisin.
I think you should come out here.
Gelmelisin.
You have to come.
- Babanla ayrılmaya benimle birlikte gelmelisin. - Neden?
- You have to come with me to break up with your dad.
Bizimle merkeze gelmelisin.
You need to come downtown with us.
Belki de yarınki partiye gelmelisin.
Maybe you should come to the party tonight.
- Aslında sen de gelmelisin.
You should come.
gelmedi 96
gelmek ister misin 244
gelmeyeceğim 32
gelmeni istiyorum 22
gelmeyecek misin 17
gelmez 23
gelme 75
gelmek istemiyorum 21
gelmek ister misiniz 20
gelmedi mi 34
gelmek ister misin 244
gelmeyeceğim 32
gelmeni istiyorum 22
gelmeyecek misin 17
gelmez 23
gelme 75
gelmek istemiyorum 21
gelmek ister misiniz 20
gelmedi mi 34