Gır Çeviri İngilizce
98,387 parallel translation
Yani sence kadın cesetlerindeki aşırılığın sebebi baştan çıkarıcı feminen biçimi cezalandırmak mı?
So you think this aggressive overkill on the female bodies might be his desire to punish the feminine form for inspiring temptation?
O kadının yerinde olmanın nasıl olduğunu asla anlayamayacağım, ama sanırım niye bu kadar kafasının takıldığını anlıyorum.
You know, I would never presume to understand or to know what it's like to walk in that woman's shoes, but I think I understand another reason why this case haunts her so much.
Hayır, bu cadı avından artık sıkıldığımı söylüyorum.
No, this is my way of saying I am tired of being persecute in this witch's hunt.
Onu hayal kırıklığına uğrattım.
And I failed her.
İnancımı onurlandırıyorum. Bir zamanlar inandığınız bir inanç.
I'm honoring my faith, a faith you once believed in.
Bu akşam, yaptığım iyilikler için onurlandırılıyorum.
I'm being honored tonight for the good I've done.
BERLİN, ALMANYA 1921 Albert, genel göreliliği üç saatten fazladır açıklıyorsun ve senin anladığına tamamen ikna oldum.
Albert, you have been explaining general relativity for more than three hours, and I am fully convinced that you understand it.
O yüzden tabii ki kaçtılar, atalarımızın Mısır'dan kaçtığı gibi.
My God. So, of course, they fled. As our ancestors did from Egypt.
Yahudi olmayanları eğlemeye çalışmak, Yahudilerin bir zayıflığıdır diyorum.
I say it is a Jewish weakness, trying always to keep the gentiles in good humor.
Niels, görebildiğimiz şeyleri yöneten kuralların göremediklerimiz için geçerli olmadığı düşüncesi sağduyuya aykırı.
Niels, it defies common sense that the rules which govern those things we can see do not apply to those we cannot.
Çok çalışacağım ve saç bile çeksem yaptığım şeyin inandırıcı olmasını sağlayacağım.
I will work my ass off, and I will make you believe me when I do stuff, even if it's just hair pulling.
Yani, bunca zamandır, beyaz bir adamın 100 m koşusunu kazandığını en son ne zaman gördün?
I mean, after all, when did you last see a white guy win the 100-meter dash?
Semptomları aşırı kas zayıflığı, ve kalp büyümesi, ki bu da kalp yetmezliğine sebep oluyor.
Symptoms include extreme muscle weakness and an enlarged heart, which predisposes him to heart failure.
Evet ve onlarca yıldır Haber ve Einstein gibiler Alman biliminin saflığını mahvederken sen de onları destekledin.
Yes, and for decades you supported the likes of Haber and Einstein while they destroyed the purity of German science.
Inazagi'nin onu kaçırdığımızdan haberi olmayacaktır.
Inazagi won't have any idea we took him.
Nasıl bir hayal kırıklığı yaşadığını hissedebiliyordum.
I could feel how disappointed she was.
Bunun olmasına izin verdiğimiz için bizden yana hayal kırıklığı yaşıyordu.
Disappointed in us for letting it come to that.
Lake Regional Hastanesi'ne kaldırılan Bay Bullock'ın hayati tehlikeyi atlattığı açıklandı. DERMODY EMLAK
Mr. Bullock was transported by ambulance to Lake Regional Hospital, where he has been pronounced stable.
Öyleyse ağrı kesici aldığım için ben de keş sayılırım.
If he's a dealer, then I'm a user'cause I take Advil.
Çünkü daha anlatmadığım saldırı vukuatları da var.
Okay, good.'Cause I haven't even gotten to the aggravated assaults yet.
Terk ettiğim için babasının kalbinin kırıldığını söyledim.
I told him his father was heartbroken because I left.
Yıllardır çalıştığım muhasebeciye bu defteri götürüp "Marty Byrde'ün yaptığını yap." demekten beni ne alıkoyabilir?
What's to stop me from taking this to the guy I've worked with for years, and tell him, "Do what Marty Byrde does"?
Üçüncü katta bir çıtır gördüm, ona selam vermek için birkaç dakikalığına yanından ayrılacağım.
Though I did see a hot candy striper on the third floor, so I'm gonna have to duck out and say hello... - Hmm. - for a few.
Ben şuna inanırım Louis, evrendeki her şeyin birbirine bağlandığı bazı zamanlar vardır.
See, Louis, I'm a believer that there are times when things are related in the universe.
Bobby Dean'in kârdan akladığı miktarı da halletmeye hazırım.
I'm willing to launder the portion of the profits that Bobby Dean used to cover.
Böylece kürsüye çıktığın zaman onu yıllardır tanıyormuş gibi olacaksın.
I want you to study it so when you're on that stand, it'll be like you've known him for years.
"Hayal kırıklığı."
Disappointment.
308 numaradaki pelvis kırığı için ağızdan 7,5 miligram Percocet.
Pelvic fx in 308. Percocet PO 7.5 mil.
Açık deniz avcılığı buralarda nesilden nesile aktarılan bir mirastır.
Well, that's part of our heritage down here. Deep sea fishing, you know?
- Balığı az kalsın kaçırıyordu.
! He was losing the fish, man.
- Sen ortalığı yatıştırırsın.
- I expect you'll quiet things down.
Beni o saçmalığın dışında bırakmaya hazır mısın?
Are you ready to let me out of that hairy back of yours?
Hmm, bence ona yatırım yaptığımız zaman gerçekten de para kazanabiliriz.
Hmm, I think the time we've invested in him may actually pay off.
Bir keresinde baskılar yapıştırıp koğuşları bıraktığımızda, doğrudan yolculuk yaparsın
Once we nab prints and drop the wards, you travel straight in.
Kitapta tamamen hayal kırıklığına uğradım.
I'm totally disappointed in the book.
Ve karşılığında Topher bana... Sanırım bir ev alacaktım.
And in exchange, Topher was gonna... well, I think I was gonna get a house.
Seni hayal kırıklığına uğratmak istemedim, hepsi bu.
I didn't wanna disappoint you, is all.
Bazen yaptığım işe kendimi kaptırıyorum Hans, biliyorsun.
There are moments when I get absorbed in what I'm doing, Hans. You know that.
O pislikler birkaç toplantı katıldığı için bir adamı nasıl açığa alır?
How could those bastards suspend a man for attending a few meetings?
Öyle bir kafa karışıklığı diğer her suç kadar kınanmayı ve cezalandırılmayı hak eder.
And such confusion is as reprehensible and is as punishable as any other crime.
- Hayır öyle değil bu... öyle bir şey değil. - Sizin için sığınma evleri var...
- There are shelters that you can...
Benimle konuşurken, beyaz erkek ayrıcalığı hakkında beni kızdırıyor.
When she talks to me at all, she's riding me about white male privilege.
Hayır, dadım dadımın mesaj attığını sandım, çünkü oğlumla evdeydi.
No, my nanny... I th... I thought my nanny had texted,'cause she's home with my son.
Pike süpriz saldırının işe yaradığını gösterdi.
Pike showed us how valuable that can be.
Çok gerçekti, sanki tekrar sıfır-g ile uzay kıyafetsiz, uzay yürüyüşü yapıyor gibiydim.
It was so real, like I was space-walking again, zero-g with no suit.
Bilgisayar, Karakan örneğinin RNA ile, bağlantısını sıfır-g ortamında göster.
Computer, show me prototype Nightblood RNA binding in a zero-g environment.
Labaratuar ortamında Sıfır-g yi nasıl simüle edebiliriz?
How do we simulate zero gravity in a laboratory environment?
Bir rıhtıma adınız verilmiş, hayır kurumlarına yaptığınız bağışlar...
A pier's dedicated to you, charitable contributions...
Eve vardığımdaysa Danny hastaneye kaldırılmıştı.
And by the time I got back home, Danny was in the hospital.
Açıkçası ben taburcu edilmeye hazır olmadığını düşünüyorum.
Though honestly, I don't think you're ready to go home.
Ona yardım edebilecek bir tanıdığın vardır senin John.
You must know someone who can help him, John.
giriş 54
girin 1627
giriyorum 40
girdi 35
girdim 50
girebilir miyim 330
girme 22
girmeyin 16
girelim mi 20
girit 24
girin 1627
giriyorum 40
girdi 35
girdim 50
girebilir miyim 330
girme 22
girmeyin 16
girelim mi 20
girit 24
girebilirsiniz 39
girebilir miyiz 46
girdik 20
girelim 38
giremezsiniz 38
giremezsin 31
girebilirsin 33
girsene 159
gir hadi 17
giriyoruz 30
girebilir miyiz 46
girdik 20
girelim 38
giremezsiniz 38
giremezsin 31
girebilirsin 33
girsene 159
gir hadi 17
giriyoruz 30
girin lütfen 30
girin içeri 48
girsenize 17
gir şuraya 93
gir içeri 356
giriş reddedildi 25
gırtlağını kes 51
gir bakalım 28
girin içeri 48
girsenize 17
gir şuraya 93
gir içeri 356
giriş reddedildi 25
gırtlağını kes 51
gir bakalım 28