Ikisinden biri Çeviri İngilizce
333 parallel translation
Ya o ya da diğer ikisinden biri.
Either that one e. Or one of the other 2.
Thursby Miles'a bulasir, ikisinden biri ölür dedin.
You thought Thursby would tackle Miles and one would go down.
Ama ikisinden biri katil.
- But one of them murdered him. - I'm sure of it.
Bu iki cesur şövalye, silahlarını seçip onur alanına girecek, ve ikisinden biri ölene kadar ölümcül dövüş yapacaklar.
These two bold knights will choose weapons, and enter upon the field of honor, and fight in mortal combat until one of them lies dead.
- Adèle ya da Virginie, ikisinden biri!
- It's either Adèle or Virginie!
Şu ikisinden biri olsun bence.
I think it's one of these two.
Vebadan bahsediyordun. Ya ikisinden biri suya gittiyse?
You mentioned a plague - what if one of them went in that water?
Veya o kıza hayran oldu, ikisinden biri işte.
Or he admired her, I don't know which.
Bu sekans, mahkeme dışında olan diğer hepsi gibi diğer bir deyişle, ikisinden biri genel temayı işaret eden Vladimir ve Rosa tarafından anlatılıyor.
This sequence, like all those away from court ( in other words, one out of two ) is narrated by Vladimir and Rosa who point out the general theme.
ya da karburatör paslanmış ikisinden biri.
Either that, or the carburetor is rusted out.
O ikisinden biri de olabilir, başka muhtemel şüpheliler içinden de.
It could be those two. It could be one of a dozen others.
Ganj'ın aşıkları, ikisinden biri ölmeye karar verdiyse birbirlerini özgür bırakmaya söz vermişlerdi.
The lovers of the Ganges had promised to let each other be free, if ever either of them decided to die.
İki ortak her zaman anlaşıyorsa ikisinden biri fazladır.
If two partners always agree then one of them ain't necessary.
Ikisinden biri için geldim.
I'm here for either one.
Sizden çözmenizi istediğimiz ikisinden biri kokain kullanıyor mu ya da küçük kızlar veya oğlanlarla oynaşıyorlar mı.
You just work out whether either one of them is likely to sniff coke or play with little girls... or boys.
Ya da ikisinden biri.
It's neither of them.
ya birinin fahişesisin... ya da ikisinden biri olma yolunda hızla ilerliyorsun. "
"... or somebody's whore... "... or fast on your way to becoming one or the other. "
Sovyetler yukarı birini yollarlarsa, bu ikisinden biri olacak.
If the Soviets ever do put a man up there, it will be one of these two.
Sonra, Hialeah de, ne istediğimi... Bu çifti not et, Sonra şu ikisinden biri...
then, at hialeah, what i'd like to do is- - so, that's a c-note on the double, then one each on the 2 exactas- - yeah, a deuce on the quinela, and a half on the perfecta.
Bence bu ikisinden biri olacak.
Well, I'm... I'm thinking it's between them.
İki kişilik bir birimde, ikisinden biri bir araca yaklaşırken diğeri aracın sağ arka tarafında pozisyon alır. Böylece aracın içinde olan biteni gözleyebilir.
When there's a two-person unit, when either one approaches the car... the other positions himself to the right rear... where they can watch all the activity in the car.
- Evet ikisinden biri.
– Yeah, either / or.
Peki, ikisinden biri kötü değil, huh?
Well, one out of two ain't bad, huh?
Çakışmadan dolayı da... ikisinden biri kaybolacaktır.
Therefore, one of them would have to vanish.
Ya da Nanako, ikisinden biri.
Or Nanako, whichever.
Bu ikisinden biri değildi.
But it wasn't neither one of those two.
İkisinden biri.
I couldn't say which.
İkisinden biri birini seviyor, ya da birisi diğerini sevmiyor, sanırım.
Either someone loves someone, or someone doesn't love someone, I guess.
İkisinden biri mutlaka imzalı bir ifade verir.
Between the two of them, it's a set-up for a signed confession.
İkisinden biri, Ben'in, Ritchie adını haykırdığını duymuş olabilir.
Either could have overheard Ben call out the name Ritchie.
İkisinden biri değil.
Not either. Both.
İkisinden biri Büyük Çamur'un denetimini alırsa, olacakları düşünmekten korkuyorum.
If either one of them were to get control of Big Muddy, I'm afraid to think of what would happen.
İkisinden biri, kaybedebilirsin. Hmm?
Either way. you can't lose.
İkisinden biri kazanırsa Bette iyice sinir olur.
One of them gets it, it'll sting her even more.
İkisinden biri dönecek olursa, onlara derhâl beni aramalarını söylersiniz.
Well, if either of them get back, have them call me immediately.
İkisinden biri olmadan dünyaya barış gelmez.
Without which, there can be no peace in the world.
- İkisinden biri.
- One of two.
- İkisinden biri.
Either one.
İkisinden biri.
Either one.
İkisinden biri olmak zorunda.
Well, it could be one of two things.
İkisinden biri çıkarsa, izlemeye hazır olun.
Be ready to tail if one of them comes out?
İkisinden biri hain
One of them is a traitor
İkisinden biri gitmek zorunda kalacak.
One of them will have to go.
İkisinden biri olduğunu biliyordum.
I knew it was either one or the other.
İkisinden biri.
Whichever.
İkisinden biri.
One or the other.
İkisinden biri buralarda olmalı.
One of them's got to be around.
İkisinden biri.
Two of them.
İkisinden biri ölecek.
One of'em dies.
İkisinden biri seninle konuştuğumu bilse beni gündoğumunda infaz edeler.
If either of them knew I was talking to you, they'd have me shot at sunrise.
8 dakikadır başka çıkan yok. - İkisinden biri.
Nobody comes out for another 18 minutes.
biri 247
birisi 209
birini 32
biri var 29
birim 66
birinci gün 16
birinci 55
birine 18
birinci katta 19
biri bana 23
birisi 209
birini 32
biri var 29
birim 66
birinci gün 16
birinci 55
birine 18
birinci katta 19
biri bana 23
birincisi 390
birinci kat 30
birisi var 21
birinin 43
birinci dünya savaşı 32
biri burada 17
biri geliyor 129
birini arıyorum 33
birini bekliyorum 30
biri vardı 17
birinci kat 30
birisi var 21
birinin 43
birinci dünya savaşı 32
biri burada 17
biri geliyor 129
birini arıyorum 33
birini bekliyorum 30
biri vardı 17
birinci kural 18
birinci bölüm 38
biri mi öldü 17
biri gitti 31
birim 01 25
birini seç 19
birini öldürdüm 16
birinci manga 18
birinci subay 32
birinci sınıf 101
birinci bölüm 38
biri mi öldü 17
biri gitti 31
birim 01 25
birini seç 19
birini öldürdüm 16
birinci manga 18
birinci subay 32
birinci sınıf 101