Ne güzel bir fikir Çeviri İngilizce
113 parallel translation
Ne güzel bir fikir!
Such a good idea!
Charlie ne güzel bir fikir.
- Why, Charlie, what a lovely idea.
Ne güzel bir fikir.
No, but what a lovely idea.
Ne güzel bir fikir.
What a wonderful idea.
Ne güzel bir fikir.
What a cracking wheeze!
Ne güzel bir fikir bu böyle 6 Numara.
- Exactly. What a good idea, Number Six.
Ne güzel bir fikir.
What a nice idea.
- Ne güzel bir fikir
- What a good idea.
Ne güzel bir fikir.
What a lovely idea.
Annemin Noel çorabını. Ne güzel bir fikir.
EVEN IF I DON'T LIKE MADE-UP THINGS AS MUCH AS FACTORY ONES.
Ne güzel bir fikir.
- What a hat.
Ne güzel bir fikir.
What a good idea.
Aman ne güzel bir fikir!
What a terrific idea.
Ne güzel bir fikir efendim.
What a good idea.
Ne güzel bir fikir!
Oh, what a good idea!
Ne güzel bir fikir.
This is a great idea.
- Kendimi bazen bilirsiniz eşsiz ve yalnız hissediyorum. Ne güzel bir fikir.
What a lovely idea.
- Ne güzel bir fikir.
- What a wonderful idea.
Ne güzel bir fikir böyle!
What a neat idea!
Ne güzel bir fikir?
What was that? It's final!
Ne güzel bir fikir!
Great idea!
- Ne güzel bir fikir değil mi?
- Wasn't that a good idea?
Ne güzel bir fikir.
- What a good idea.
Ne güzel bir fikir.
Oh, what a good idea.
- Ne güzel bir fikir.
- What a neat idea.
A, ne güzel bir fikir.
Oh, what a great idea.
Ne güzel bir fikir...
What a good idea.
Ne güzel bir fikir.
What a beautiful idea.
Ne güzel bir fikir!
What a wonderful idea!
Ne güzel bir fikir.
That sounds a good great idea.
Bence, her birimiz yanına bir başkasını alıp "Tutku"'yu seyretmeye götürmeli. Oh, ne güzel bir fikir!
I think we should all go out and take at least one other person to see The Passion.
- Ne güzel bir fikir!
- What a great idea!
Bu ne güzel bir fikir.
Hey, what a good idea.
- Ne güzel bir fikir.
- What a good idea.
Ne güzel bir fikir. Biraz daha ister misin?
- Do you want more?
Bana bisiklet almak, ne güzel bir fikir ama!
What an idea, buying me a bike.
- Ne güzel bir fikir.
- What a fine idea.
Yolun karşısında bir oyuncakçı var. Ne güzel bir fikir.
There is a toy shop across the road.
Ne kadar da güzel bir fikir, ha?
Wasn't that a good idea?
Briç oynamak ne kadar güzel bir fikir!
What a good idea.
- Ne güzel bir fikir.
Great idea!
Ne olağanüstü güzel bir fikir!
What a roaringly good idea!
Ne güzel bir fikir!
That's perfectly normal in a relationship of some years. Try spicing things up a bit.
Ne kadar güzel bir fikir, Hugh.
What a good idea, Hugh.
Biliyorum, ne zaman böyle güzel bir fikir gelse, tuvalete gitmem gerekiyor.
I know, but when a good idea hits, I have to go to the bathroom.
Ne zaman güzel bir fikir bulsam hükümet yetkilileri gelip içine sıçıyorlar!
Dammit, how come every time we get a sweet idea
( Ne güzel bir fikir? )
( What's a great idea?
Problem olan güzel bir fikir. Peki ne? Güzel fikrin ne?
I thought I could forget about it for a while and mingle, toga, whatever, but no.
Güzel bir fikir. Sen ne dersin, baba?
What do you think, Dad?
Sizin ihtiyacınız olan şey... biraz daha kurnaz olmak ve onu cinayetle suçlatmak, ki hala bunun güzel bir fikir olduğunu düşünüyorum, ama ne düşündüğünü düşünmeden daha bariz.
So what you guys need is something... a little more subtle than framing him for murder, which I actually think is still a great idea, but more obvious than thinking mean thoughts about him.
Ne kadar güzel bir fikir.
What a great idea.
ne güzel 854
ne güzel bir sabah 20
ne güzel bir manzara 16
ne güzel bir gece 16
ne güzel bir gün 107
ne güzel bir sürpriz 74
ne güzel sürpriz 31
ne güzel değil mi 71
ne güzel bir isim 37
ne güzel bir yer 22
ne güzel bir sabah 20
ne güzel bir manzara 16
ne güzel bir gece 16
ne güzel bir gün 107
ne güzel bir sürpriz 74
ne güzel sürpriz 31
ne güzel değil mi 71
ne güzel bir isim 37
ne güzel bir yer 22
ne güzeller 16
güzel bir fikir 28
bir fikir 16
ne gülüyorsun 46
ne günlerdi 17
ne gündü 16
ne gün ama 58
ne gündü ama 41
güzel bir fikir 28
bir fikir 16
ne gülüyorsun 46
ne günlerdi 17
ne gündü 16
ne gün ama 58
ne gündü ama 41