Ne gün ama Çeviri İngilizce
586 parallel translation
Ne gün ama!
And what a day!
Ne gün ama! Helen kızamık olmuş.
Phew, what a day!
Ne gün ama.
What a day.
- Ne gün ama.
- What a day.
Inisfree için ne gün ama!
What a day for Inisfree!
Ne gün ama, değil mi, Laurie?
It's been quite a day, hasn't it, Laurie?
Ne gün ama!
What a day!
Ne gün ama.
What a day!
Ne gün ama.
What a day I've put in.
Ne gün ama!
What a day.
Of, ne gün ama!
Brother, what a day.
Dieppe, ne gün ama!
Dieppe, what a day!
Ne gün ama değil mi?
Boy, what a day, huh?
Vay canına, ne gün ama
Golly, what a day
Oo-de-lally, oo-de-lally Vay canına, ne gün ama
Oo-de-lally, 00-de-lally Golly, what a day
Vay canına, ne gün ama SON
Golly, what a day
Ne gün ama Nick. 12 yıldır karım olmadan sahile gelmemiştim.
What a day, Nick. I haven't been to the beach without my wife in 12 years.
Ne gün ama.
It's a heck of a day, isn't it?
Burası gerçek anlamda bir oda bile değil gibi. Burada yaşıyor gibi görünüyorsun ama... Artık o okula gitmiyorsan bütün gün burada ne yapıyorsun?
This place isn't much of a room. so what do you do all the time?
Ama bir gün bir çığlık yankılanacak rıhtımda ve soracaklar, bu çığlık da ne ve görecekler bardakları yıkarken gülümsediğimi de ve soracaklar yüzündeki gülümseme niye.
But one day there'll be a shout at the dock And they'll ask "What was that shout?" And they'll see me smiling as I wash my glasses
Ne güzel bir gün ama, öyle değil mi?
Isn't it a fine day, though?
Ama sana asıl diyeceğim önümüzdeki birkaç gün bana göz kulak olsan iyi olur çünkü yapmam gerekeni günah işlemeden yapmak istiyorum çünkü hırsızlık hakkında ne hissettiğini biliyorum.
But what I'm here to tell you is that you'd better watch out pretty close for me the next couple of days because I wanna do what I gotta do without committing any real big sin because I know how you feel about stealing.
Evet, ama Phyllis bu olaydan iki gün önce ne yapıyordu bilseniz.
Yes, and two days before he fell off that train, what was Phyllis doing?
Ama bu amacın ne olduğunu bilmiyordum. Bir iki gün sonra bütün Bulgaristan'la birlikte öğrendim.
But what that purpose was i did not know until a few days later, when all bulgaria heard of it.
Bilmiyorum ama herkes Antonio Valastro'nun tembelleştiğini söylüyor. Bütün gün barda ve evde ne olup bittiğini görmüyor.
I don't know... but word is out that'Ntoni Valastro has become a shiftless bum... frequenting dives... oblivious to what's going on at home.
Ben 40 yıldır dans ediyorum, ama her gün çalışmazsam ne arabeski ne de diğer hareketleri yapamam.
I've been dancing for 40 years, but if I didn't practice everyday I wouldn't be able to do arabesques and all the rest
Anlayabilmem için bir savaş geçti ya da belki de 4 yıl daha yaşlandığım içindir ama seni düşünmediğim tek bir gün bile olmadı ne de gece denizde ya da karada şehirde ya da kucağımda bir bebekle bir avuç çocuğu ormana sürüklerken.
It took a war to make me understand or maybe it's just that I'm four years older but there hasn't been a day that you weren't with me or a night on patrol or ashore in town or pushing some kids through the jungles with a baby in my arms.
Ne gün geçirdik ama!
What a day we have.
- Ama Mary- - İki koca gün boyunca onunla birlikte ne yapacağız?
What are we going to do with him for two whole days?
Bir gün adam bizi yakaladı. Ne durum ama!
One day the guy caught us.
Yalnızca bir gün kalabilirim, yarın da Paris'e gideceğim ama daha sonra ne yapacağımı bilmiyorum.
I'm only stopping one day, tomorrow I'll be in Paris and I do not know what then.
Yarın veya ertesi gün burada olurlar, ne kadar içtiklerine bağlı tabii ama seçim günü burada olacaklarından emin olabilirsin.
They'll be here, tomorrow or the next day according to how much who-hit-John they consume, but election day, pilgrim, you can depend on it. They'll be here.
Duydum, gördüm ama..... Hatta bana herhengi bir gün ne gerekirse buraya gel demişti...
Because I've heard it and seen it. 'If one day, you would need something, whatever...'
Ne gün ama.
It's one of those days.
Bir gün her şeyin yolundadır ama ertesi günü ne olduğunu anlamadan takla.
I know. One day you've got it made. The next day, bing!
Yarın ne gün olacak ama!
What a day tomorrow will be!
Ama ne derler : "Vakit nakittir." Bu çok lüks bir model. İki gün önce aldım.
But like they say... "Time is money." The car is new.
Bunun sonucunda, ben de o gün gazetelerdeki sinema seanslarına baktım ama Matmazel Cardona'ya o gün tam olarak ne tür bir film izlediklerini sormak istiyorum.
As a result, I consulted newspaper listings on that day for the cinema, but I would like to ask Madamoiselle Cardona to specify what kind of film they saw that day.
yediğimiz tek şey lapa... her gün yemekler değişsin diye dua eder dururuz... ama yine lapa koyarlar önümüze... hiç tane çıkmaz içinden, aramak boşuna... yalvarsak da, sızlansak da sonuç değişmez... ama düşlerimizi hiçbir şey engelleyemez... gözlerimizi kapatıp hayallere daldığımızda... yemekler, güzel yemekler... sıcak sosis ve hardal... biraz da keyiflenince... jöle ve muhallebi... sütlü tatlılar ve börekler acaba daha sonra ne yesek?
♪ All we ever get is gruel ♪ Every day we say our prayer Will they change the bill of fare? ♪ Still we get the same old gruel!
Burası için üç günlük plan yapmıştım, ama bir gün yeterli olacak gibi, sen ne dersin?
I'm scheduled forthree days here, but one day should be enough, don'tyou think? .
Ama her gün görüyoruz birbirimizi, başka ne istiyorsun ki anlamadım.
No, we see each other every day. I don't know what more you want.
Şey, aslında, şöyle düşün- - Sen her ne yapıyorsan yap ama, ve zavallı küçük Valerie, bizim hakkımızdaki gerçekleri duyduğu gün- -
Well, now, think of it- - You working at whatever it is you can do, and that poor little, uh, Valerie, the day she hears about us- -
Ne adam ama... bir gün aynı şeyi yapabilmek isterim!
Truly rare... wonder if I can ever be like him!
Bir gün seni oradan indirip... onu oraya koyabilirler. Ne adam ama.
What a man.
Bir gün bir öğrencisi İsa'ya ; bir kadın sadakatsiz değil ama alenen fahişelik yaparsa ne olacağını sordu.
One day a disciple asked Jesus what would have happened if it had not only been an unfaithful woman but an outright whore.
Tanrım, ne gün ama.
My God, what a day.
Ama o gün henüz gelmedi. - Ne demek istiyorsunuz?
But that day is not yet.
Ne zaman dolunay olsa... normal insanlar gibi hareket ederler ama sadece 15 gün için.
Every time when there is full moon they may move like normal people... but only for 15 days
Bunu gün ışığında içmek isterim ama ne olursa olsun hic kimse beni bu zevkten alamaz.
Now I'd a whole lot rather drink it out in the daylight... but one way or another... it's a pleasure no man's gonna deprive me of.
Merak etme söyleyeceğim! bir gün mutlaka söyleyeceğim Ama ne şimdi ne de burada söyleyeceğim!
I'll tell you, I definitely will but not now, and it wouldn't be here
Evet, hala ne güzel bir gün, ama...
Well, it's still a perfect day, but...
ne günlerdi 17
ne gündü 16
ne gündü ama 41
amazon 38
aman 633
amalia 33
amanda 248
amar 39
aman tanrım 8090
aman tanrim 52
ne gündü 16
ne gündü ama 41
amazon 38
aman 633
amalia 33
amanda 248
amar 39
aman tanrım 8090
aman tanrim 52
ama oldu 35
ama öldü 33
ama bu imkansız 78
ama bu imkânsız 18
amato 35
amanın 172
amaç 42
ama benim 40
aman aman 28
aman allah 310
ama öldü 33
ama bu imkansız 78
ama bu imkânsız 18
amato 35
amanın 172
amaç 42
ama benim 40
aman aman 28
aman allah 310
ama biz 56
ama bu 445
aman be 76
aman anne 20
ama biliyorum 27
aman allahım 373
ama orada 22
aman ya 22
ama neden ben 22
ama o 292
ama bu 445
aman be 76
aman anne 20
ama biliyorum 27
aman allahım 373
ama orada 22
aman ya 22
ama neden ben 22
ama o 292