Parayı bana ver Çeviri İngilizce
316 parallel translation
Parayı bana ver.
Give me that money.
Biriktirdiğin parayı bana ver, bu isteğimi reddedemezsin...
But woman, listen... Give me the money you've saved, you can't deny me that,
- Parayı bana ver!
- Give me the money!
Parayı bana ver de... Bekle!
So give me the money and we'll...
Parayı bana ver!
Give me that money!
Parayı bana ver!
Give me the money!
Ah benim ulu beyaz efendim, ne olur o parayı bana ver, asla sizin beyaz mahallenizi kirletmeyeceğiz.
Oh, Great White Father, you just giving us that money, and we ain't gonna dirty up your white folk neighborhood.
Pekala evlat, parayı bana ver.
- Very well, my boy, give me the money.
Parayı bana ver. Kasa sende kalsın.
I take the cash and you take the register.
Sadece çeneni kapa ve parayı bana ver.
Just shut up and give me the money.
- Elindeki tüm parayı bana ver.
- Give me all the cash you got.
Şu lanet parayı bana ver.
Give me the goddamn money.
Parayı bana ver, adi.
Give me the money, fucker.
Parayı bana ver.
Give me the money.
- Parayı bana ver.
- Give me the money.
- Parayı bana ver.
- Gimme the cash.
Ver o parayı bana.
Give me that money.
Durma, aşağıla beni. Ne söylediğin umrumda değil, yeterki bana parayı ver.
I don't care what you say, only give me the money.
Ver şu parayı bana.
Give me that money
Ver şu parayı bana.
Give me that money.
Parayı sana göndereceğim, fakat bana Çarşambaya kadar süre ver.
I give, but wait until Wednesday.
Bana borcun olan parayı ver.
Give me the money you owe me.
Bana parayı ver.
Give me the money, money.
- Bana parayı ver.
- Give me that money.
Sen bana parayı ver, ben de işe başlayayım.
If you just give me the money, I'll start the development.
Kazandığın parayı da bana ver, doğru insanlara ulaşmasını sağlayacağım.
You'd better give me the money you won, I'll see that it gets back to the right people.
- Boşver, parayı kaptık ya! Sen bana gofret ver.
- Just give me a waffle.
- Parayı geri ver bana!
- Give me that money back!
Şimdi bana parayı ver.
Now give me the money.
Parayı sen bana ver.
Here, give us your dough.
Gitmem için bana izin ver, ben vereyim parayı.
Let me go and I'll get the money.
O "bana parayı ver!" dedi. Ona parayı verdim.
He said, "Give me the money." I gave him the money.
Diyor ki, "Boş ver, bana parayı ver." Diyorum ki "Tamam Frankie."
He says, "Never mind, give me the money." I say, "Okay, Frankie."
Parayı da bana ver.
Give me the money.
Bana parayı ver veya geri döneyim!
Give me the money, cuckhold, or I'll turn you in!
Ama parayı denkleştirmek için bana biraz zaman ver.
Please give me a little time to prepare
Parayı ver bana.
Give me the bread.
Bana parayı ver.
Give me the money.
Haydi neden bahsettiğimi biliyorsun bana parayı ver.
You know what I'm talking about. Give me the money.
Bana parayı ver hemen!
Give me the money now.
Hadi bana parayı ver!
Give me the money. Give me the money!
Bana parayı ver!
Gimme the dough!
Ailemi ve oğullarımı düşünmem gerek. Hadi bana torbayı ver. Parayı versene.
[Crockett] You sure we're looking at the same guy?
Bana parayı ver, seni ev kuzusu.
Give me the money, home boy.
Bana hemen parayı ver.
Give me the money now.
Parayı ver bana. Gitmek zorundayım.
Just give me the money.
Kapa çeneni ve bana parayı ver.
Shut up and give me money.
Ver bana parayı.
Give me the money.
- Güzel. Bana cüzdanındaki bütün parayı ver.
Give me all the money in your wallet.
Ver şu parayı bana.
Give me that jack.
Bana parayı ver.
Give me the cash
bana ver 290
bana ver onu 36
bana verin 44
bana ver şunu 21
vera 163
veronica 131
versailles 42
verona 27
verna 25
vermont 94
bana ver onu 36
bana verin 44
bana ver şunu 21
vera 163
veronica 131
versailles 42
verona 27
verna 25
vermont 94
vereceksin 16
veririm 64
versene 43
ver bana 123
verir misin 17
vereyim 16
veremem 78
vermem 64
verdin mi 17
vermedim 31
veririm 64
versene 43
ver bana 123
verir misin 17
vereyim 16
veremem 78
vermem 64
verdin mi 17
vermedim 31