Sayın başbakan Çeviri İngilizce
350 parallel translation
Sayın başbakan, ben Birleşik Devletler başkanı.
Mr. Chairman, this is the president of the United States.
Evet sayın başbakan.
Yes, Mr. Chairman.
Eğer şimdi birbirimize güvenmezsek sayın başbakan... başka fırsat bulamayabiliriz.
If we don't trust each other now, Mr. Chairman... there may not be another time.
Buyrun sayın başbakan?
Yes, Mr. Chairman?
Sayın başbakan, birşey sormak istiyorum.
Mr. Chairman, let me ask you something.
Kanıt istediniz sayın başbakan.
You asked for proof, Mr. Chairman.
Sayın başbakan, sanırım Moskova'dan ayrılarak... tehlikeden uzaklaşmanız... akıllıca olacaktır.
Mr. Chairman, I think it would be wise... for you to remove yourself from Moscow... so that you'll be out of danger.
Evet var sayın başbakan.
There is, Mr. Chairman.
Sayın başbakan, teklifimi yeterli görmeseniz de... niyetimizi gösteren... başka yol bilmiyorum.
I don't know any other way, Mr. Chairman, unless... Unless you feel the offer itself is enough. Showing our intentions.
Bay Kanning, Sayın Başbakan sizinle bir şey konuşmak istiyor.
Attorney Kanning - the Vice - Chancellor would like a word.
Gertrud, Sayın Başbakan merhaba demek istiyor ayrıca bu akşam şarkı söylemeni rica ediyor.
Gertrud - the Vice-Chancellor asked me to say hello and that he hoped to hear you sing this evening.
- Sayın başbakan.
- Well... Mr. Prime Minister.
Lütfen, lafını bile etmeyin Sayın Başbakan.
Please, don't mention it.
Haksızca avantaj elde ediyorsunuz sayın başbakan.
You... You take unfair advantage, Mr. Prime Minister.
Sayın başbakan, kendimi ifade edemedim sanırım.
Mr. Prime Minister, I don't think I've made myself clear.
İngiltere'ye ilk ziyaretiniz sayın başbakan.
This is your first visit to England.
Buyurun sayın başbakan.
Come, Mr. Prime Minister.
- Sürebilir misiniz sayın başbakan?
- Can you ride, Mr. Prime Minister?
Sayın Başbakan, umarım görüşmelere devam edeceksinizdir.
Mr. Prime Minister, I hope you will continue the negotiations.
Hayır yetmez Sayın Başbakan.
No, it's not, Mr. Prime Minister.
Lütfen Sayın Başbakan, lütfen!
Please, Mr Prime Minister, please!
Teşekkürler Sayın Başbakan.
Thank you Mr Prime Minister!
Bu yüzden, Sayın Başbakan, Entebbe rehineleri olarak bizler İsrail'deki hapishanelerde tutulan...
Therefore, Mr. Prime Minister, in November, the hostages Entebbe, we ask that the Palestinian prisoners
- Sayın Başbakan, ben sadece - - Lütfen.
- Mr. Prime Minister, I can only...
Evet Sayın Başbakan.
Yes, Mr Prime Minister.
Sayın başbakan, Annie ve tüm o trajik kadınlar ve çektikleri acılar da sizinkinde.
And you, prime minister, will have the deaths of annie... And all those tragic women... And their agony...
Sayın Bakan partiniz için hoş bir şey olabilir fakat Sayın Başbakan'ı zor durumda bırakıyor.
It's good party stuff, but it puts the PM in a very difficult situation.
Sayın Başbakan, Yüksek Komisyon üyeleri temel sorun ülkenin polis devleti mi yoksa demokrasi mi olacağıdır.
Mr. Premier, members of the High Commission, this is... the basic issue... will the country be a police state or a democracy?
Sayın Başbakan, kişisel tehditler aldım.
Mr. Premier, I've received threats of personal harm...
Sayın Başbakan...
Mr. Premier...
Sayın Başbakan sizi locasına davet ediyor.
The Prime Minister invites you to his box.
Tüm hayatım boyunca Sayın Başbakan.
All my life, Prime Minister.
Sayın Başbakan beni çağırttı.
The Prime Minister sent for me.
Sizden rica ediyorum Sayın Başbakan zarar görmeden Almanya'dan ayrılmasına izin verilsin.
I'd like to request, Prime Minister that she'd be allowed to leave Germany unharmed.
Evet, Sayın Başbakan ile konuşmak isterdim.
- Hello. - Do come in.
Sayın Başbakan, Madam, bayanlar ve baylar.
Mr. Prime Minister, Madam, ladies and gentlemen.
Sayın Başbakan sizinle dışarıda konuşmak istiyor, arabasında.
The Prime Minister wishes to speak to you outside, in his car.
Sayın başbakanım, biri bilgisayardan gizli bilgi... sızdırmayı başardı.
Excellency, somebody stole our computer secrets.
Sayın başbakanım demek her şey bir düzmeceydi? Bizi gözden çıkarmıştınız.
But minister, does that mean it was all rigged?
Sayın Başbakan ve Beyaz Saray'daki misafirlerimiz.
Madam Prime Minister and our guests here at the White House today.
Sayın Başbakan.
Madam Prime Minister.
Başkan Katzir, Başkan Sedat Sayın Başbakan Begin değerli misafirler, hanımlar ve beyler.
President Katzir, president Sadat, Prime Minister Mr. Begin... distinguished guests, ladies and gentlemen :
Buna inanmaya başlıyorum Sayın Başbakan.
I'm beginning to be convinced of that, Mr. Prime Minister.
Endişeli değilim sayın başbakan, sadece meraklıyım.
Not worried, Mr Prime Minister, just interested.
Sayın Başbakan, Bizde de diplomatik sırlar var. Çeviren :
Prime Minister, we too have our diplomatic secrets.
Haydi başbakan, bir şeyler söyle. Yeni ünvanın dilini yutmana mı sebep oldu yoksa?
Come on Chancellor, say something, has your new title made you tongue-tied?
Başbakan bugün burada kendisini İç İşleri Sekreteri'nin temsil etmesini istedi. Sayın Sekreter.
The Prime Minister has asked the Home Secretary to come and represent him here today.
Bay Fennan, saçma olduğunu biliyoruz ama... Dışişleri Bakanına böyle bir mektup gelmesi... kimliğini açıklamayan bir şahsın Londra Havaalanı'nı arayıp... Başbakanın uçağında bomba olduğunu ihbar etmesine benzer.
Mr Fennan, we know it's idiotic, but when the Foreign Secretary finds that sort of letter in his in-tray, it's like London airport getting an anonymous phone call to say that there's a bomb on the Prime Minister's plane,
Sayın Yargıç tüm bunlara karşı Başbakan Yardımcısı Anton Kudnov'un şahitliği.
Your Honour, weigh these against the word of a man like Deputy Premier Anton Kudnov.
Katolik Kilisesinin Kardinali, XVll. Louis'nin başbakanı ve modern dünyanın mimarlarından biri olarak sizce Harold Larch iyi karakterli bir adam mıdır?
Speaking as a Cardinal of the Catholic Church, as first minister of Louis XIII and as one of the architects of the modern world already would you say that Harold Larch was a man of good character?
Geleceğin Amerikan Başbakanının eşi için hiçbir şey fazla sayılmaz.
Well, nothing's too much for the wife of the future president of the United States.
başbakan 83
başbakanım 27
sayın 41
sayın hakim 274
sayın hâkim 72
sayın yargıç 1202
sayın savcı 26
sayın müdürüm 19
sayın başkan 665
sayın bayan 20
başbakanım 27
sayın 41
sayın hakim 274
sayın hâkim 72
sayın yargıç 1202
sayın savcı 26
sayın müdürüm 19
sayın başkan 665
sayın bayan 20