English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ S ] / Söylediğin gibi

Söylediğin gibi Çeviri İngilizce

1,652 parallel translation
Bir keresinde söylediğin gibi Etienne.
As you once said, Etienne.
Ben... söylediğin gibi...
I am, just as you said...
Söylediğin gibi İnterpol'ü aradım.
I called Interpol like you said.
Söylediğin gibi işin bitti. Bu yüzden s.... r git.
Like you said, you're finished, so do yourself a favour and fuck off.
Ama senin de söylediğin gibi, günün sonunda birbirimizi severiz.
But you yourself said that at the end of the day, we love each other.
Senin de söylediğin gibi olumlu olmak önemlidir, değil mi?
It's important to stay positive, like you say, yeah?
Tamam, bak Bridge, söylediğin gibi, sadece bir rüyaydı.
Uh-huh, okay. Well, look, bridge, like you said, it was just a dream.
Söylediğin gibi çakırkeyif değildi.
He was not tiddly, as you put it.
Bana söylediğin gibi ona bir aşk mektubu yazıp "Elveda" dedim.
I wrote him a love letter, like you told me, saying goodbye.
Tıpkı geçen hafta söylediğin gibi, eğer hedefi vurduysan, rahat uyursun.
Like you said last week, if you hit the target, you sleep well.
Tamam, söylediğin gibi kaçtım çünkü bence şanssızlığıma adalet duygusu olmayan bir yargıca denk gelmiştim.
Well, I, as you say, ran away because I think that I was very unfortunate to have a judge who misused justice.
Peki, aynen söylediğin gibi... bir mahkeme olmayacak.
Well, like you said, there isn't going to be a trial.
Söylediğin gibi, sana zaten ödeme yaptım.
Well, like you said, I already paid you.
- Aynen senin söylediğin gibi.
- Exactly as you said it would.
Burda televizyona yapışmış şüpheli bir şey olur mu diye bakıyorum, tıpkı söylediğin gibi.
I've been glued to the tv, watching for anything suspicious to happen, like you said.
annemden bahsediyorum. Senin söylediğin gibi, ölmedi O.
I know about my mother.
Üstelik senin de söylediğin gibi güvenlik kısmı da var.
Moreover, as you said, there's the security angle too.
Söylediğin gibi, ben zayıfım.
Like you said, I'm weak.
Jack ve benim aramız söylediğin gibi değil.
It's not like that, me and Jack.
Söylediğin gibi işte değildin.
You weren't at work like you said you were.
Söylediğin gibi, Carl ve Ted'in tüm eyaletteki mahkeme kayıtlarını çıkarttım.
So I pulled all of Carl and Ted's court records from across the state Like you said.
Elbette, bana söylediğin gibi.
Of course, like you told me.
Aynen söylediğin gibi ona iyi baktım.
I Took Good Care Of Him Just Like You Said.
Çünkü dinin, maneviyat konusunda senin söylediğin gibi, tek alan olmadığını fark etmemizi sağlıyor.
Well, I donít have to agree with you, Sam, in order to say that itís a very good thing youíre saying that sort of thing, because it shows that, as you say, religion is not
Tıpkı söylediğin gibi, arabaları arka tarafa aldım.
Put the cars around back, like you said.
Söylediğin gibi, herif zaten gömleği giyiyordu.
He was getting a shirt to cover her up like you asked him to.
Hep söylediğin gibi, bu sadece geçici bir durum.
As you've always said, this was just supposed to be temporary.
Söylediğin gibi.
Like you say.
Ona eskiden söylediğin gibi denemeni istiyor.
She wants you to try. Just like you used to tell her to do.
Söylediğin gibi bu senin uzmanlık alanın.
That's your specialty, like you said.
Hapse girmemek için, hem onu hem de kızı öldürdün. - Tıpkı söylediğin gibi.
You killed him and that young girl just to stay out of prison,
Söylediğin gibi.
so you said.
Bana söylediğin gibi hesabımızdan para çekiyordum. Böylece Andy'i terk edince param olacaktı.
I'd been taking money out of savings, like you told me, so I'd have some cash when I left Andy.
Bak, binlerce defa bana söylediğin gibi kumas parcalarini kullandim
Look, i used my clothing like you taught me a thousand times.
Ama parkta söylediğin gibi, biz herşeyi paylaşırız. Yani daha çok.. ortak olacağız.
But as you said in the park, we share everything, so I would be more of a partner.
Söylediğin gibi dün gece Sam'le konuşacaktım ama eve dönmedi.
I was gonna talk to sam last night like you said. And she never showed.
Neden senin söylediğin gibi kenarlarda durmuyoruz?
So why didn't we just stay on the edge, like you said?
Hiç de senin söylediğin gibi değildi.
It wasn't like that, not at all.
Senin de söylediğin gibi bana yapıştın.
Like you said, you're stuck with me.
Söylediğin gibi hayvan besleyeceğiz.
We're gonna keep animals and stuff, like you said.
Söylediğin gibi hepsini getirdim.
I brought all of it like you said.
Senin söylediğin gibi.
Just like you said.
Aynen söylediğin gibi, Min-Kyung beni terk etti.
Like you said, Min-Kyung just left me.
Abi söylediğin gibi, seninle birlikte savaş sanatları öğrenebilirim.
Hyung, like you said, I can learn martial arts together with you
Paul, senin de söyledigin gibi, bazi çizgileri bulandirdik.
Paul, as you said in the beginning, some lines have been blurred here.
Söylediğin yalanlara inanır gibi yaptığımız için şanslısın.
You're lucky we pretend to believe your lies.
Söylediğin gibi!
Like you said!
Bayan Stevens'a hamsterını traş ettiğimde gidip ona söylediğin zamanki gibi.
Like when you told Miss Stevens I shaved the hamster.
Az önce bana söylediğin bütün o şeylerin arasından, Charlie o bizim problemlerimizin en küçüğü gibi görünüyor.
Of all the things you just told me, she seems the least of your problems.
Söylediğin her şeyle ilgileniyormuş gibi davranırlar.
They act interested in everything you've got to say.
Pekala, en azından söylediğin her şeye inanmıyormuş gibi bakmıyor.
Well, at least she doesn't roll her eyes at everything you say.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]