Tem Çeviri İngilizce
98 parallel translation
Sözlerine kulak asmamalısın.
A MEAN TEM PER AND A DIRTY MOUTH. YOU SHOU LDN'T PAY ANY ATTENTION TO HIM.
Zavallım Henry Temple.
OH, POOR LITTLE HENRY TEM PLE.
- İyi miydi? Şampiyonlara yakışır şekilde. Biliyor musun?
HEY, WHAT DO YOU SAY, HENRY TEM PLE?
H. Stoffels, Amsterdam kilise meclisi huzurunda yerini almıştır, 23 Tem. 1654.
Hendrickje Stoffels appeared before the Amsterdam consistory on 23 July 1654.
S ¡ z ¡ tem ¡ n eder ¡ m beyefend ¡, Dav ¡ d çok d ¡ kkatl ¡ b ¡ r sofördür.
I assure you, sir, David is a very careful driver.
Sadece tem ¡ z hava almak ¡ sted ¡ m.
I just wanted to get some fresh air.
Evin çok güzelmiş Tem.
This is a very charming place you have here, Tem.
- TEM.
- The DLO.
Burası TEM, Teslim Edilemeyen Mektuplar.
This is the DLO, the Dead Letter Office.
- TEM'den postayı aldın mı?
- You picked up mail from the DLO?
TEM Bandosunu mu kuruyoruz?
Don't tell me. We're gonna start the DLO marching band?
TEM fonundaki 82 sente ekleyelim.
Let's add it to the 82 cents in the DLO fund.
Şimdi de diplomaları vermek üzere... geçici müdür Richard Clark geliyor.
And now, to present the diplomas... principal pro tem, Richard C. Clark.
Pagh'tem'far yaşamışsın. Kutsal öngörü.
You were having a pagh'tem'far... a sacred vision.
Ben de seni pagh'tem'far'ın ortasında bulsam ben de endişelenirdim.
If I found you in the middle of a pagh'tem'far I'd be worried about you, too.
Avcı Kuşu Y'tem yerini aldı.
The Bird-of-Prey Y'tem is in position.
Tem ağacının yanında seni bekleyeceğim.
I will wait for you by the Tem tree.
.... mı söylüyorsun? Gerçek birisini bulana kadar söylediğim geçiş şarkısı.
It's just a pro-tem song until I meet somebody real.
Red-du-tem-puh.
Red-du-tem-puh.
Pagh'tem'far B'tanay.
Pagh'tem'far B'tanay.
Pagh'tem'far
Pagh'tem'far
Pagh'tem'far B'tanay!
Pagh'tem'far B'tanay!
-... geçici olarak, kıdemli ortak sensin.
Ally you're senior partner pro tem.
O halde onlarla konuş, senin ağzın iyi laf yapar.
Talk with tem then. You are a man of words, get them excited.
Fakat bu sırada, sınıfın şaklabanı geçici olarak onun yerini alıyor.
But in the meantime, the class clown pro tem will take his place.
Katilin spermi elimizdeki tem ipucu Doktor Amitrin.
The killer's sperm is our only lead right now, Dr. Amitrin.
Ama tem teşhisi koyamıyoruz.
We just can't figure out what it is.
TEM'in paten tozunu taraması bu kadar uzun sürmez
The SEM doesn't take this long to kick up skate dust.
Meslek hayatının çoğunu karadelikleri anlamaya harcamış bu adam şimdi de onların kaybolmasını sağlayan bir kanıtla ortaya çıkmıştı.
The man who had spent most of his career trying to understand black holes had now come up with a proof that made tem disappear.
Bu "muh-teş-tem."
That's "ama-za-zing."
Sizin hükümetinizde birisine telefon açtıracağım ve bu çocukların işine kimin bakacağını söyleyeceğim.
I'm gonna have somebody in your government call you immediately e explicar quem tem jurisdiçao sobre estes homens.
Efendim, sizi arıyorlar.
Sir, tem uma chamada para voce.
Burada biryerde olmalı.
Ele tem que tar por aqui.
Bu ne demekti?
La-ach-ha-tem. What's that mean?
Galiba tabelada şöyle yazmalıydı : "GEÇİCİ ŞERİF"
I guess the sign should say, "Sheriff Pro Tem."
Eğer haklıysam ki biliyorsun haklıyım, Cinayet süresindeki dakikalar, Senin kalp atışınla, Dr. Scott'un kalp atışı aynıydı.
Okay, if I'm right, which, you know, I am, for about tem minutes, during the murder, your heartbeat, and Dr. Scott's heartbeat, are the exact same heartbeat.
Tem şu anda'The Stud'a gidiyoruz.
We are going to The Stud right fucking now.
Maniacmaniac19'un geçici başkanıyım. Maniac Fan Klubü.
Maniacmaniac19, president pro-tem, maniac fan club.
Eğer ki, halefiniz tarihi belli olan yemin töreninden önce seçilemezse, görev senatonun geçici başkanına düşecektir.
Should your successor not be chosen before the scheduled inauguration, the laurels will fall to the President Pro Tem of the Senate.
Güzel bir fikir.
Tem-pera-ture sen-si-tive.
İşte tem o anda vuracaksın Milos.
Milos, that's when you strike.
Hikayeyi takip etmekte zorlanıyor muydunuz, dedektif?
Were you having trouble to follow the story, detective? Tem algum problema em seguir a história?
Eski Chisholm'de Pecos'da, Santa Fe'de
I fed tem on the old Chisholm Trail, the Pecos Trail, the Santa Fe Trail- -
Aynı zamanda, kök hücre uyumlu bu fevkalade domuzlardan birine de sahip değil.
Nor does he have one of these marvelous tem-cell compatible pigs.
Kendini bir halt zanneden biri geldi ve onu "TEM" diye fişledi.
Then some thumb-sucker came along and tagged him "RED."
TEM mi?
Red?
Evet, TEM.
Yeah. RED.
- Bence Lockwood'ların bir aile sırrı var.
Eu acho que os Lockwoods tem um segredo em familia.
GÜZEL TEM IZ ODALAR GÜNLÜGÜ $ 15,00 200'de olsa, olmaz!
No, not for 200. Not for any amount.
Bay Molina dürüst bir işadamıdır... ve toplumun tem...
Mr. Molina's an upstanding businessman... and a pillar of the commun...
hayır maymunlar ıcınde degıl onlar ormanı duzenlı temızlemeye devam edıyor hayır hersey 40 yıl once basladı
No, it ain't for the monkeys either though they do keep a tidy jungle clearing.
tempo 18
temmuz 46
temizlik 36
temas 18
temiz 345
temizlikçi 22
temizle 48
temiz hava 68
temel reis 37
tembel 49
temmuz 46
temizlik 36
temas 18
temiz 345
temizlikçi 22
temizle 48
temiz hava 68
temel reis 37
tembel 49
temiz mi 32
temizlikçi kadın 25
temiz iş 20
temizlen 16
temel 34
temizleyin 21
temizim 25
temizle şunu 22
tembel çocuk 16
temel olarak 31
temizlikçi kadın 25
temiz iş 20
temizlen 16
temel 34
temizleyin 21
temizim 25
temizle şunu 22
tembel çocuk 16
temel olarak 31