Gelecek Çeviri İngilizce
50,967 parallel translation
Yarın şirketten Mundo ziyaretimize gelecek.
Mundo from the office is coming to visit.
Onun başına gelecek olan bu.
This is what will happen to her.
Yoksa Okja'nın başına gelecek olan bu.
Otherwise, this is what will happen to Okja.
Sabıka dosyaları ölüm haberlerini içeriyor. Basına gitmeden önce ortadan kaldırılan materyaller. Gelecek nesiller için saklanıyor.
Now, the dead file has dead articles, material that got killed before going to press, but still saved for posterity.
Seninle gelecek mecalim yok.
I'm too weak to go with you.
Bu gelecek mi yoksa bu geçmiş mi?
_ _ _
Özel kalem müdürü birazdan gelecek.
The chief of staff will be with you in a moment.
Albert da seninle gelecek mi?
Will Albert be with you?
Şimdi yemek gelecek.
And now food is coming.
Annen birazdan yukarı gelecek tatlım.
Mommy will be up soon, honey.
Bir tane daha gelecek, tamam mı?
Another one's going to come, okay.
Sahil Güvenlik gelecek.
The Coast Guard will come.
Polisler de gelecek mi?
Are the cops coming by?
Gelecek için.
For the future.
Kim gelecek?
Who's it gonna be?
Wayne Olsen, 16.00'da risk değerlendirmesine gelecek.
Wayne Olsen himself is coming in at 4 : 00 for a risk assessment brief.
Toplantıya gelecek misin?
You good for this meeting?
En iyi dövüşçüleri bana karşı gelecek.
Their best fighters against me.
Gerçek savaşçı ne zaman gelecek?
When does the real warrior get here?
Gelecek.
He'll be here.
Neredeyse bizi mahvettiler ama tüm bunlardan arınmış bir gelecek istiyorum.
They've almost ruined us, but... I want a future free from all of that.
Bu geceden sağ çıkan olursa size iyi gelecek bir aile terapisti tanıyorum.
I know a good family therapist that could help, should any of you survive the night.
Tahmin et, kimi gelecek yıl kunduz olacak.
Guess whose beaver's going to state next year.
Göremediğin bir yerden duyamadığın bir ses gelecek.
From a place you will not see... Comes a sound you will not hear.
Gelecek daha büyük savaşa sakla.
Save it... for the larger battle to come.
Gelecek seneye.
Just next year.
Gelecek beklemez.
The future won't wait.
Her ne düşerse başına gelecek.
Whatever goes down will come up.
Gelecek hafta randevum var. Bozulmasın sakın.
I got a date next week, and it needs to be functional.
Otobüs, tam 17.00'de onları güzel evlerine geri götürmek için gelecek.
Bus will be back at 5pm sharp, take them back to home sweet home.
Kafiyeli oldu diye gaza gelecek değiliz.
We're not just doing that because it rhymes.
Görüşünüzü bildirmek için hepinize sıra gelecek.
Each of you will have an opportunity to plead your case.
- Bence adam buraya onun saatini çaldığın için gelecek. Doğru.
I think the guy's coming by because you stole his watch.
- Güvenlik, bir gelecek.
- Security, a future.
♪ ve şafak yakında gelecek ♪
♪ and soon the dawn will come ♪
Adli tıptan gelecek ön sonuçları bekliyoruz. İnceleme ekibi olay yerinde çalışmalara başlamış durumda.
We're awaiting preliminary forensics and SOCO are starting work at the scene now.
Müdür beyin izniyle adli tıptan gelecek ilk sonuçlarla birlikte halkı olası tehlike konusunda bilgilendireceğiz.
The Chief Super is aware. Once we've got initial forensics, we'll make a call on the risk to public safety.
Sana da ilginç gelecek kesin.
You're gonna find this interesting.
Elimden gelecek hiçbir şey yok.
And there's nothing I can do.
Ares'i bulup yok ettiğim anda Alman ordusu onun etkisinden kurtulacak ve yeniden iyi insan olduklarında dünya daha iyi hâle gelecek.
Once I find and destroy Ares the German armies will be freed from his influence they will good men again and the world will be better.
Lütfen yerlerinizden ayrılmayın ve oksijen maskelerinizi takın. Uçuş görevlileri muayeneye gelecek.
If I could ask you to remain seated with your oxygen masks on, and I'll have the flight crew come back there and perform a spot check.
Biri benimle gelecek mi?
Somebody comin'with me?
Stigwood'un kaderini gelecek filmi Güneş Rüzgarı Gibi Geçti belirleyecek.
For Stigwood, it's do or die for his latest film, Gone with the Solar Wind.
Bu gece buraya gelecek mi?
Do you- - do you know if she's gonna be here tonight?
- Bu gece buraya gelecek mi?
Do you know if she's coming here tonight?
Sana iyi gelecek.
It's gonna make you feel better.
Sana iyi gelecek Megan.
It'll make you feel better, Megan.
Bu geçmiş, bugün ve gelecek için.
Now, this is for the past, the present and the future.
Sikindirik Doğu Hindistan'a gelecek.
He'll be East fucking India.
Ve bana yardım edenler de benimle birlikte gelecek.
And all of those who have use to me will sail along with me.
- Yatağa gelecek misin?
Will you come to bed?
gelecek misin 89
geleceksin 36
gelecek hafta 86
gelecek misiniz 18
gelecekte 47
gelecek mi 35
gelecek yıl 29
gelecekler 59
gelecek ay 37
gelecek sefer 52
geleceksin 36
gelecek hafta 86
gelecek misiniz 18
gelecekte 47
gelecek mi 35
gelecek yıl 29
gelecekler 59
gelecek ay 37
gelecek sefer 52