Yapman gerekeni yaptın Çeviri İngilizce
310 parallel translation
Keşke yapmasaydın ama sen yapman gerekeni yaptın. Sende hata bulmuyorum.
I wished you didn't do it but you done what you had to do and I can't read no fault in you.
Tamam, şimdi döndüğünde yapman gerekeni yaptın, bundan sonra yalan söylemene gerek yok.
Well, you've done what you came back to do, so there's no need to lie about it.
Yapman gerekeni yaptın.
You've done what you set out to do.
Ahlaken yapman gerekeni yaptın.
You did what you morally had to do.
O çantayı bir milyon kilometre taşıdıysan yapman gerekeni yaptın.
If you carried that bag a million miles, you did what you had to do.
Yapman gerekeni yaptın.
You did what you had to do.
- Yapman gerekeni yaptın.
- You did what you had to do.
Yapman gerekeni yaptın!
And you ought to be!
Yapman gerekeni yaptın.
What you had to do.
Bu günlük yapman gerekeni yaptın sen.
You done your good deed for the day, you know?
Sen yapman gerekeni yaptın bende öyle yapıyorum.
You do what you gotta do, I do what I gotta do.
Yapman gerekeni yaptın.
You did what you had to.
Sen yapman gerekeni yaptın, öyle değil mi?
I mean, you just did what you had to do, right?
- Durdurmaya çalıştım ama silahı vardı. - Yapman gerekeni yaptın, Richie.
- I tried to stop him, but he had a gun in my face.
Sen yapman gerekeni yaptın.
You did what you felt you had to do.
Sen yapman gerekeni yaptın.
You did what you had to do.
Yapman gerekeni yaptın.
You done what you were supposed to do.
Yapman gerekeni yaptın.
JEAN : You did what you had to do.
Sen yapman gerekeni yaptın, bizi tanımıyordun.
Well, I reckon you done what you done...'cause you didn't know we was who we was.
Tam olarak yapman gerekeni yaptın.
You did exactly what you had to do.
Yapman gerekeni yaptın zaten.
You've already done enough.
- Yapman gerekeni yaptın.
- You did what you should do.
Sen yapman gerekeni yaptın, Frank.
You did what you set out to do, Frank.
O herife yapman gerekeni yaptın adamım.
You did what you had to do to that guy, man.
Hayır sen yapman gerekeni yaptın.
You're doing what you have to.
Buraya gelerek yapman gerekeni yaptın, bu kadarı da yeterli.
You earned your points just by coming. That's enough.
Önemli değil. Sen yapman gerekeni yaptın.
You do what you got to do.
Hey, Ben, yapman gerekeni yaptın.
Hey, Ben, you did what you had to do.
Kesinlikle yapman gerekeni yaptın sen, korner dışında kaldın.
You did exactly what you should have done you stayed out of the corner
Sen de, yapman gerekeni yaptın.
And you did what you had to do.
Sana başka seçenek bırakmadı, kızları için yapman gerekeni yaptın.
You done what you had to here because they give you no choice.
Byung-ho, sen yapman gerekeni yaptın.
It's Ki-young, I just arrived. How's mom?
Michelle, yapman gerekeni yaptın, yapman gereken tek şeyi.
Michelle, you did what you had to do, the only thing you could have done.
Neyse, yapman gerekeni yaptın.
Anyway, you did what you had to do.
Ernie, takımının geri kalanını korumak için yapman gerekeni yaptın.
Ernie, you did what you did to save the rest of your patrol.
Sen yapman gerekeni yaptın.
You did everything by the book.
- Yapman gerekeni yaptın. - Evet.
- Well, you did what you needed to do.
Bizim... Sen yapman gerekeni yaptın.
Look, you've done what you were supposed to do.
Cheese, dostum, yapman gerekeni yaptın sen.
Cheese, man, you did what you had to do.
Sadece Armand'ın babası olarak yapmanız gerekeni yaptınız.
You've done only what Armand's father should have done.
- Neden yapmanız gerekeni yaptınız?
- Why did you let on you did?
Yapmanı gerekeni yaptın.
You did what you had to do.
Sen, kendin ve kendin arandaki yapman gerekeni yaptın.
You did what you had to do between you and you.
Yapman gerekeni mi yaptın?
You did what you had to do?
Ne yapıyor olduğunu, yaptığını ya da yapman gerekeni bilemezsin.
You don't know what you're doing, did or should do.
Sen yapman gerekeni yaptın.
The guy was aiming a gun at you. You got nothing to worry about.
yapman gerekeni yaptın zaten o halde ne yapacağını neden soruyorsun?
So why're you asking us what to do?
Yapman gerekeni yaptığın için buradasın.
You're here because you did what you had to do.
Siz yapmanız gerekeni yaptınız.
You only did what you had to do.
Yapmanız gerekeni yaptınız Bayan Rowans.
You did what you had to do, Mrs. Rowans.
Yapmanız gerekeni yaptınız.
Come on. You did what you had to do.
yapman gerekeni biliyorsun 25
yapman gerekeni yap 39
yaptın 100
yaptınız mı 19
yaptın mı 91
yapmayacağım 170
yapmalıyım 51
yapma 5445
yapmalısın 91
yapmadım 132
yapman gerekeni yap 39
yaptın 100
yaptınız mı 19
yaptın mı 91
yapmayacağım 170
yapmalıyım 51
yapma 5445
yapmalısın 91
yapmadım 132
yapma ya 98
yapmadın 55
yapmak istiyorum 29
yapmak istemiyorum 51
yapmayın 745
yapmalıyız 39
yapma ama 158
yapmaz 37
yapmazsan 25
yapmayacaksın 53
yapmadın 55
yapmak istiyorum 29
yapmak istemiyorum 51
yapmayın 745
yapmalıyız 39
yapma ama 158
yapmaz 37
yapmazsan 25
yapmayacaksın 53
yapmamalısın 52
yapma böyle 70
yapmak zorundayım 47
yapma be 35
yapmam 83
yapma bunu 151
yapmamalıydın 32
yapma lütfen 102
yapman gereken 22
yapma yahu 40
yapma böyle 70
yapmak zorundayım 47
yapma be 35
yapmam 83
yapma bunu 151
yapmamalıydın 32
yapma lütfen 102
yapman gereken 22
yapma yahu 40