Şanslı bir adamsın Çeviri İngilizce
289 parallel translation
- Sizi tanımasam da çok şanslı bir adamsınız.
- I don't know you, but you are a lucky man.
Şanslı bir adamsın.
You're a lucky man.
Sen şanslı bir adamsın.
You're a lucky boy.
Çok şanslı bir adamsınız, Bay Bogardus.
You're a very fortunate man, Mr. Bogardus.
Şanslı bir adamsın, Harry.
You're a lucky fella, Harry.
Vay canına, sen şanslı bir adamsın Sana da mutlu Paskalyalar
Me, oh, my, you're a lucky guy Happy Easter to you
Tam şu anda çok şanslı bir adamsın.
You know, you're a pretty lucky guy right this minute.
Hey, şanslı bir adamsın, böyle bir düzen... seninle böyle ilgilenen bir kimono.
Hey, you're a pretty lucky guy, a setup like this... and a kimona like that to nurse you.
Çok şanslı bir adamsın.
You're a lucky man.
Sen şanslı bir adamsın.
You're one lucky guy.
Şanslı bir adamsınız.
You are a lucky man.
Sen şanslı bir adamsın.
You're a lucky man.
Biliyor musunuz, şanslı bir adamsınız.
You know, you're a lucky fellow.
Sen şanslı bir adamsın.
You're a lucky guy.
Eleanor'la evlendiğim zaman, " Ne şanslı bir adamsın,..
When I married Eleanor I thought, " you lucky man.
Çok şanslı bir adamsın.
You're a very lucky man.
# Şanslı bir adamsın.
~ You are a lucky man ~
Çok şanslı bir adamsın, Ilya.
You're a very lucky man, Ilya.
Şanslı bir adamsınız Senatör.
You're a fortunate man, Senator.
Şanslı bir adamsın, Eric.
You're a very lucky young man, Eric.
şanslı bir adamsın.
You're a lucky man.
Sen de şanslı bir adamsın.
You're a lucky man too.
Ne kadar şanslı bir adamsın sen böyle.
You look like having fun at 8 in the morning.
Sen şanslı bir adamsın Boog.
You're a lucky man, Boog.
Sen şanslı bir adamsın, Macintyre.
You're a lucky man, Macintyre.
- Çok şanslı bir adamsın.
- You're a lucky man.
Sen şanslı bir adamsın.
You are a lucky guy.
Çok şanslı bir adamsın.
You know, you're a lucky man.
Ve önsezim doğruysa, siz çok şanslı bir adamsınız.
And if my hunch is correct, you're a very lucky man.
Sen şanslı bir adamsın, David Gardner.
You're a lucky boy, David Gardner.
Çok şanslı bir adamsın.
You really are a lucky man.
Gerçekten çok şanslı bir adamsın
You're really lucky
- Del, sen şanslı bir adamsın.
- Well, Del, you're a charmed man.
Sen inanılmaz şanslı bir adamsın.
You got a mean streak in you. Shut the fuck up!
Kumarda kazanamıyor olabilirsin ama çok şanslı bir adamsın.
Well then, you may not have won in Vegas, but you're a lucky man.
Şanslı bir adamsınız, Şerif.
You're a lucky man, Sheriff.
Biliyor musun, sen şanslı bir adamsın Bundy.
You know, you are a lucky man, Bundy.
Sen şanslı bir adamsın, Herkül.
You're a lucky man, Hercules.
Çok şanslı bir adamsın. Doğru adı taşıyorsun.
You're a lucky man You've got the right name
- Çok şanslı bir adamsın.
- You're a lucky man.
Çok şanslı bir adamsın, Apu.
[Dr. Hibbert Chuckling] Well, you are a very lucky man, Apu.
Çok şanslı bir adamsın.
Well... you're a very lucky man.
Bana öyle geliyor ki, aslında sen çok şanslı bir adamsın.
Seems to me you're actually a very lucky man.
Çok şanslı bir adamsın Bill.
You're a lucky man, Bill.
Şanslı bir adamsın.
You're a lucky man!
Sen şanslı bir adamsın, Silvus.
You're a lucky man, Silvus.
Sen çok şanslı bir adamsın.
You're a very lucky man.
Sen şanslı bir adamsın, Pete.
You're a lucky guy Pete.
Sen şanslı genç bir adamsın Joe.
You're a lucky young man Joe.
Evet, şanslı bir adamsın.
You must lead a charmed life.
Çok şanslı bir adamsın.
YOU ARE A LUCKY MAN.
şanslı 131
şanslısın 256
şanslıyım 72
şanslısınız 85
şanslıyız 73
şanslı adam 21
şanslı mı 26
şanslıydım 39
şanslı günümdeyim 16
şanslıydık 25
şanslısın 256
şanslıyım 72
şanslısınız 85
şanslıyız 73
şanslı adam 21
şanslı mı 26
şanslıydım 39
şanslı günümdeyim 16
şanslıydık 25