Şişman adam Çeviri İngilizce
523 parallel translation
- Şişman adam nerede?
The fat man? ...
- O şişman adam silah taşımıyor.
This fat man doesn't carry a gun.
Bir çağdaş yazar demiş ki, "her şişman adamın içinde, bir zayıf adam..." "... dışarı çıkmak için uğraşır durur. "
In fact, a modern writer has said... that inside every fat man... a thin man is struggling to get out.
Ya şu şişman adam?
What about the fat fellow?
Hani şu... ismi gazlı içeceğe benzeyen Şişman adam vardı...
Wait... The fat guy with the name of a fizzy drink...
- Şişman adam kim?
- Who's the fat man?
Ve kocaman iri yarı şu şişman adam vardı ve o da onu yemek istedi.
There was this huge, great big fat man who wanted to eat him.
Batman, o şişman adam.
'Batman is a Fatman'!
Nerede... eee... bulurum Şişman Adam'ı?
Where do I find the Fat Man?
Şişman Adam'ı yıllardır görmüyorum.
I've not seen the Fat Man in years.
Şişman Adam için çalışmıyorsan, o hâlde... o hâlde... -... kimin için çalışıyorsun?
You're not working for the Fat Man, then who are you working for?
Şişman Adam'ı Semender'de bulabilirsin.
You can find the Fat Man at the Salamander.
Şişman Adam, bu soygunu, yaptığınız siyasi temizliği örtbas amacıyla sizin tezgahladığınızı düşünüyor.
The Fat Man seems to think that you cooked up this robbery as an excuse to do a little political housecleaning.
Böyle düşünen yalnızca Şişman Adam değil.
The Fat Man is not the only one with that opinion.
Özel izin almak için Şişman Adam'a gidersem, sebebini öğrenmek ister.
If I go to the Fat Man to buy a special pass, he wants to know the reason.
Ona de ki, ödülün yarısı ve seni ülkeden çıkaracak sahte bir izin karşılığı beni pusuya düşereceksin sınırın bu tarafında, Şişman Adam'ın seçeceği belli bir yerde.
Tell him that for half the sum of the reward plus a forged pass to get you out of the country, you will deliver me into an ambush at some pre-named place of the Fat Man's choosing, this side of the border.
Şişman Adam kolay ikna edilmiyor. Bir kere çabuk dedim...
The Fat Man is not convinced so easily.
Şişman Adam, sınırdan on bir kilometre içeride, otobanın bir buçuk kilometre uzağında bekliyor olacak.
The Fat Man will be waiting at the point one mile south of the roadway, seven miles from the border.
Roma'daki şu şişman adamı hatırlıyor musun?
And do you remember that fat guy in Rome?
Şişman adam, bütün hafta buradaydı, Bristol'lü.
Fat man, been here all week from Bristol.
Ama bu sayman, şişman adam.
But this one is the secretary, the fat man.
Kulübenin sahibi, şişman adam.
Fat man, owns the cottage.
Şişman adam dün Long Island trenine sadece gidiş bileti alır.
Yesterday The Fat Man buys a one-way ticket on the Long Island railroad.
bana benzeyen ama biraz daha şişman bir adam mı?
a guy who looks just like me but a lot fatter?
Sonra Wynant'ın cesedini başka bir adamın giysisiyle gömdü. Bizi yanıltmak için şişman bir adamın giysisiyle...
Then he took Wynant's body and buried it with another man's clothes... a fat man's clothes, to throw us off the track.
Sisman adam.
The fat man.
Sisman adam mi?
The fat man?
Bunu kabul edeceksiniz. Bunu Sisman Adam'a ilet.
Some of you will, and you can tell the fat man I said so.
Onlar dev adam ve şişman çocuk.
Oh, that's the giant and the fat boy.
Şişman, çirkin bir adam.
A fat, ugly man.
Şişman, kel adam, ondan hoşlanmadığını söylemiştin.
He was the fat, bald-headed man you said you didnt like.
Ve ne kadar güçlü, ne kadar şişman bir adam.
And how strong he is, what a corpulent man.
Oh, bu beni şişman ve güçlü bir adam yapar.
Oh, and that'll make me nice and fat and strong?
Şişman bir adam olarak hayal etmiştim onu.
I imagined he was a fat man.
Öyle bir adamın muhtemelen şişman bir karısı vardır.
A man like that probably has a fat wife.
O kısa adam tıpkı koca, şişman bir böceğe benziyor, değil mi?
That little man looks just like a big fat bug, doesn't he?
Tek gözlü şişman bir adam için bence bunlar boş laflar!
I call that bold talk for a one-eyed fat man!
Ara sıra şişman yaşlı adamı gelip ziyaret et.
Well, come to see a fat old man some time.
Bir adam ve şişman bir kadınlardı.
It was a man and a fat woman!
- Zayıflıktan ne anlıyorsun bilmiyorum ama açlıktan kendini öldüren yaşlı Valerius'u görmüştüm kıyaslayınca o adam bile daha şişman sayılır!
- I don't know what you call thin, but I saw old Valerius after he starved himself to death and he looks better than she looks!
Şişman, kahkahalar atan, şakalar yapan şen şakrak bir adam mı?
A fat, jolly man full of laughs and jokes?
Büyük ev, sisman karïsï olan adam gibi :
Big house like man married to fat woman :
- Napoli'li uzun elbiseli şişman bir adam varmış.
A chubby guy from Naples who wears long dresses.
Ecnebi bir adam ; şişman, iri yarı Rus bir orospuya gider.
A foreigner goes to a whore, a Russian one, a fat, strapping one.
Genç bir adam, şişman değil ama iri.
A young man, not plump but well-made.
Şişman bir adamın plaja birinci varmasının tek yolu var.
There's only one way for a fat guy to be first when running for the beach.
Ne zaman şişman bir kadın, zavallı bir adamın önünde kokan ayağını gösterse ben orada olacağım.
Wherever a fat woman shoves a smelly foot in front of some poor guy's face... I'll be there.
Şişman ve neşeli adam bizi asla terk etmez.
He's a fat, jolly man, and he'll never leave us.
- Tanımla. Önümde şişman bir adam var efendim.
- There's a fat guy in my way, sir.
Şişman bir adam görmüştüm.
I seen a fat man.
Bu rol için daha şişman bir adam bulmalıydınız.
Let me have men about me that are fat.
adamlarım 38
adam haklı 53
adamın biri 39
adamımsın 21
adam deli 37
adam kim 19
adam nerede 23
adam öldü 39
adama bak 17
adamımız o 17
adam haklı 53
adamın biri 39
adamımsın 21
adam deli 37
adam kim 19
adam nerede 23
adam öldü 39
adama bak 17
adamımız o 17
adam kaçırma 35
adamı rahat bırak 23
adam ölmüş 24
adam değil 16
adamı duydun 40
adam mı 39
adamı duydunuz 27
şişman 76
adamı rahat bırak 23
adam ölmüş 24
adam değil 16
adamı duydun 40
adam mı 39
adamı duydunuz 27
şişman 76