English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ A ] / Adını biliyorum

Adını biliyorum Çeviri İspanyolca

702 parallel translation
Adını biliyorum.
Ya sé el nombre.
Ne mi biliyorum - adını biliyorum. Orada oturuyorduk ve konuşuyorduk.
Sé su nombre, y hemos estado charlando.
Ne kim olduğunu ne de adını biliyorum.
No sé quién es. No sé su nombre.
- Adını biliyorum.
Conozco el nombre.
O zaman ben de aynı durumda olurdum, ama ben adını biliyorum, siz bilmiyorsunuz.
Entonces debería estar en su mismo barco, pero yo sé su nombre y usted no.
- Kod adını biliyorum. Bavul Matthew
"Maleta" Matthew.
Adını biliyorum.
Sé cómo es.
- Bilmiyorum, fakat babamın adını biliyorum
Lo desconozco, pero sé el nombre de mi padre.
Onun adını biliyorum.
Recuerdo su nombre.
Adını biliyorum.
Se su nombre.
Birisi benim peşimde, adamı ne gördüm, ne de adını biliyorum.
Alguien intenta atraparme. Alguien que no tiene cara ni nombre.
Beni öldüremez çünkü adını biliyorum.
- Tiene grandes poderes : - Sí, para matar :
Adını biliyorum!
¡ Conozco su nombre!
Adını da biliyorum.
Hasta sé su nombre.
- Adını da, adresini de biliyorum.
Sé su nombre y sé su dirección.
Yolun her adımını biliyorum.
Conozco bien el camino.
Ben yolun her adımını biliyorum, eğer biri yapacaksa bu benim işim.
Conozco cada paso del camino. Si alguien puede, soy yo.
Adının Barry olduğunu biliyorum. Sesin bana "Mason" olmadığını belli etti.
Barry es su nombre pero su voz me dijo que Mason no es su apellido.
Adını elbette ki biliyorum.
Conozco su nombre, por supuesto.
Adının Jones olduğunu biliyorum, ama nerede oturduğunu bilmiyorum.
Sé que se llama Jones, pero no sé donde vive.
Senin hakkında her şeyi biliyorum. Gerçek adını ve geçmişteki politik faaliyetlerini biliyorum.
Sé todo sobre usted, su verdadero nombre y su actividad política pasada.
Saçları biraz daha koyucaydı. Kahverengi gözleri vardı sanırım ama- - Ne adını ne de evini biliyorum.
Es un poco más alta que yo, tiene el cabello más oscuro y creo que ojos marrones, pero...
Artık adını, nerede yaşadığını, ve neye benzediğini biliyorum.
Ahora sé su nombre, dónde vive y cómo es.
Adımın ne olduğunu biliyorum.
Yo sé mi propio nombre.
Adını biliyorum.
Sé cómo te llamas.
- Adınızı biliyorum, Madam.
- Conozco su nombre, madame.
Adını ve çalıştığı bölgeyi bildiğinizi biliyorum.
Sé que sabe su nombre y la comisaría a la que pertenece.
Mesela adımın Carl Lanser olduğunu biliyorum. Frankfurt doğumlu olduğumu biliyorum. - Devam edin, Bay Lanser.
Por ejemplo, sé que me llamo Carl Lanser... y sé que nací en Frankfurt.
Biliyorum, ama onu kovmazsam çiçeğe Deli Mushnik adını verecekler çünkü vergi borcundan hapse düşeceğim.
Y luego la llamarán La locura de Mushnick... Y yo estaré en la cárcel por moroso.
Siz erkekler her adımı dikkatlice atmak zorundasınız, biliyorum.
Sé que los hombres debéis ir con cuidado.
Verilmiş bir sözü tutmak adına buradasın, bunu biliyorum.
Estás aquí de paso, y yo lo sé. Pendiente de un hilo.
Çünkü diğerlerinin de geri adım attıklarını biliyorum artık.
Porque se que todos los demás están levantando el pie.
Hartum'a seni yolluyorsam numara yapacağını, emirleri dinlemeyeceğini biliyorum, ve bir takım mistik zorunluluk adı altında sadece kendini ortaya çıkaracağını, ve bu hükümeti bulaştırmak için elinden gelenin en iyisini yapacağınıda biliyorum.
Si le envío, hará trampas, se excederá en sus órdenes y, en nombre de alguna necesidad mística, hará lo posible para implicar a este gobierno.
Sadece evlenmeden önce adının Rita Nielson olduğunu ve Columbia Towers'da barda çalıştığını biliyorum.
Sólo sé que su nombre es Rita Neilson... y trabajaba en un bar en las Torres Columbia.
Bak, Apollo programından birdenbire ayrılan isimleri biliyorum. Programın adını da söyleyebilirim :
Tengo los nombres de los que ya no forman parte de Apolo.
İnanın bana, askeri meselelere burnumu sokmak istemiyorum, fakat bu ülkeyi adım gibi biliyorum.
creo yo, que no quiero interferir en cuestiones militares, pero sé que este país.
Olayı İncil satıcılığı olarak düşünmekten vazgeçin. Çünkü başkaları için yaptığınız şeyin farkına vardığınız vakit adım gibi biliyorum güç ve ayrıcalığın sizde olduğunu bilerek başkalarının hizmetinde olarak kendinize olan saygınız öyle bir artacak ki, bu saygı kibirden değil tevazudan ileri gelecek.
No piensen en que son vendedores de Biblias porque lo que hacen por los demás merece la más alta estima.
"Ben zaten kimin yaptığını biliyorum." dedim. Ona adını söyledim. "Sana kim söyledi?" diye sordu.
¿ Cómo es en la actualidad, para alguien como Ud., tener vecinos en el pueblo o alrededores, que eran soplones?
Tachibana'yı devirmek için adımı kullandığınızı biliyorum ve bundan hoşlanmıyorum!
Estás usando mi nombre para acabar con los Tachibana, y eso no me gusta.
Adımın Melinda Tentrees olduğunu elbette biliyorum, cahil.
Claro que sé que me llamo Melinda Tentrees.
Ayrıca kocamın adını, yaşımızı, nerede yaşadığımızı, caddeyi, numarayı ve şehri de biliyorum.
Y sé cómo se llama mi esposo, la edad que tenemos, dónde vivimos la calle, el número y la ciudad.
Biliyorum. Peki Melinda adını nereden aldınız?
Sí, lo sé. ¿ De dónde sacó el nombre de Melinda?
İkinci adımın ne olacağını biliyorum.
Digamos que ya se cual es nuestro próximo paso.
Adının Goodridge olmadığını biliyorum... iki eşin olduğunu dolandırıcılıkla suçlandığını da biliyorum.
Lo se todo sobre usted usted no se llama Goodridge Además es bígamo... Y se le acusa de estafa
Ama daha fazlasını söylemeden önce, babama bağımlı olduğumu biliyorum. Oğlu olarak adını taşımakla onun rızasına tabiyim. Onun onayını almadan sözlenmek en büyük hata olacaktır.
Pero antes de ir más lejos, sé que dependo de mi padre, que soy sometido a su voluntad, que no debemos comprometer nuestra fe sin su permiso, que el Cielo los ha hecho señores y nos ordena comportarnos
O güzel yüzü biliyorum, ama adını unuttum. - Cindy Morris.
Recuerdo esa dulce cara, pero he olvidado cómo te llamas.
Cevap ver Mike. Adının Mike olduğunu biliyorum.
Responde, Mike, sé que te llamas Mike.
Adını ve nerede yaşadığını biliyorum.
Sé su nombre y dónde vive.
Adını Uyuşturucu bağışı koyarız, biliyorum.
Ya se, lop odemos llamar Drogatón.
İkinci kişinin adını da biliyorum.
Tengo el nombre del 2'al mando.
Ne yapacaksın? - Sam'in neye ihtiyacı olduğunu adım gibi biliyorum.
- Sé exactamente lo que Sam necesidades.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]