Ama öte yandan Çeviri İspanyolca
178 parallel translation
Yani, bir yandan hapiste kalmak istiyorum ama öte yandan, bir kişiye düşündüğü gibi biri olmadığımı ispatlamak için serbest kalmak istiyorum.
Pero por otro, querría que me soltaran. Para probarle a cierta persona, que no soy como ella cree.
Ama öte yandan onun da...
Pero no podemos permitir que él- -
- Ama öte yandan - Siz ikiniz didişmeyip uslu durmaya söz verirseniz, ben ufaktan aranıza gireceğim.
- Miren, si me aseguran... que no van a llegar a los puños, quisiera irme en este momento.
Ama öte yandan şahit olduğum diğer ölümlerdeki tüm iç çekişlerde... Gördüğüm tek şey günahlardı,... günahlar... hep günahlar.
Pero por lo demás, cuando pienso en los suspiros de muerte que he oído, sólo recuerdo pecados, pecados y más pecados.
Konaklamak için kötü diyemem, ama öte yandan dışarıda dağlar... ve binlerce millik bir çöl var, ayrıca Yang'in geçiş izni olmadan... bu topraklardan çıkmak mümkün değil.
Claro que el hospedaje es agradable pero aquí hay miles de millas de desiertos y montañas y no se pueden cruzar sin un pasaporte de Yang.
Ama öte yandan, bunun işe bitirmeye yetmeyeceğini düşünmüş de olabilir.
Pero quizás sintió que su reserva... no era bastante fuerte.
Ama öte yandan, bir köpek kadar büyük değil.
Pero por otra parte, no es tan grande como un perro.
Ama öte yandan ülkenize gelip oradaki özel insanlarla tanışıp oraları görmeyi çok isterim.
Pero yo tuve el privilegio de viajar a su país... y conocer grandes personas allí.
Ama öte yandan eminim ki, Teğmen Cantrell onun tanıklığına aldırmayacaktır.
De todos modos, estoy seguro de que el teniente Cantrell... no se atreverá a hacerlo declarar.
Bir açıdan komik, ama öte yandan bakılırsa hiç komik değil.
Por un lado es gracioso, pero por otro no.
İmza gerçek gibi görünüyor. Ama öte yandan... bunu tek başıma ifade etmeye çekiniyorum.
Que parece auténtica, pero si no,... no, no me atrevo a decir nada
Ama öte yandan, kendi inancımdan olanlara, sırt çeviremem ki?
Pero, por otro lado, ¿ cómo puedo darla espalda a mi religión, a mi gente?
Ama öte yandan, kaçabilir de tabii.
Bueno quizá sí.
Ama öte yandan, tasfiye kararının iyi bi fikir olmadığını nasıl bilebiliriz ki?
Por otra parte, ¿ cómo podría asegurarse que la decisión de no liquidar fue buena y que no habría sido mejor la que sostenían también los colegas del gobierno?
Ama öte yandan, o bir para kaynağı.
Pero por otro lado, él es una fuente de dinero.
May büyük bir bilim insanı, ama öte yandan da yıkıcı eğilimleri var.
May es una gran científica, pero tiene tendencias destructivas.
Ama öte yandan, Bayan Walker siz ve ben belki de Cenevre'de gereğinden uzun yaşadık.
Por otro lado, Sra. Walker tal vez usted y yo hayamos vivido demasiado en Ginebra.
Ama öte yandan, neden beyefendice Bay Wicks ile gelmedi?
Pero, entonces, ¿ por qué no vino con el Sr. Wicks?
Ama öte yandan, bunu yapan başkasıysa onunla karşılaşmayı istemezsin, inan bana.
Por otra parte, si alguien lo mató no le conviente meterse con el.
Ama öte yandan... belki de aşılabilir.
Pero por otra parte... tal vez sí se pueda.
Ama öte yandan siz de başarısız olacağımı kanıtlayamazsınız.
Pero no puedo probar que lo haré.
Ama öte yandan, bir sebebim var.
Yo, en cambio, tengo motivos.
Ama öte yandan...
Pero mientras tanto...
Ama öte yandan ya Bay Tuvalet Adam varsa?
Pero, ¿ y si existe el Hombre del Váter de verdad?
Ama öte yandan, gerçek, asla kolay değildir.
Pero, sabes que la verdad nunca es fácil, ¿ no es así?
Birkaç mil Avrupa toprağı kazanmış ama öte yandan pırıl pırıl insanları da kaybetmiştik.
Ganamos unas pocas millas del real estado europeo... y perdimos los comienzos de incontables generaciones de gente muy brillante.
Ama öte yandan İsa'ya inanmayan birisin.
Por otro lado... podrías ser el Anticristo.
Ama öte yandan, bu adamın var olduğuna dair hiçbir kayıt yok.
Pero no hay ninguna otra prueba de que exista.
Ama öte yandan, en iyi ilişkilerin dostlukla başladığını sen söylemiştin.
Por otra parte, Tú siempre dices que, Las mejores relaciones comienzan con la amistad.
Ama öte yandan, sen de öylesin.
Pero también lo eres tú.
Rusların demokrasiden ne anladıklarını çok iyi biliyorduk. Ama öte yandan, birlikte savaşan müttefiklerdik.
" Sabíamos perfectamente bien lo que los rusos interpretaban como democracia y todo eso, pero entonces éramos aliados peleando juntos una guerra.
Kennedy'nin sıkı biri olduğunu kabullenmiş ama öte yandan yeterince zeki olmadığını dış politikayı pek te iyi anlamadığını söylemişti. "
Por un lado aceptaba que él era rudo pero por el otro lado él decía que no era suficientemente sabio, él no entiende muy bien la política exterior. "
Öylesine hoş... öylesine ağırbaşlı, kibar... ama öte yandan bir suikastçının atletik kalbine sahip.
Es muy simpatico, muy digno y tiene mucha clase, y sin embargo tiene el corazon atletico de un asesino.
Ama öte yandan, burada olduğumu inkar edemem.
Pero, por otro lado...
- Tamam ama öte yandan sekizinci sınıftayken boru çalmıştım ama kimse benimle ilgilenmemişti.
Bien, pero por otro lado : 8 ° grado. Tocaba la trompeta y tenía cero gracias.
Ama öte yandan bütün gece ateşin önünde oturabilirsiniz.
Por otro lado... Saben, pueden disfrutar el fuego toda la noche.
Serbest kaldığımızda çok mutluyduk ama öte yandan... gerçekten çok üzgündük çünkü hayatta kalan son insanlardan biri olduğumu fark ettim.
En el momento de la liberación, estábamos Felices, por supuesto. Pero a la vez muy tristes porque nos dimos cuenta que fui uno de los últimos en sobrevivir que los demás que habían ido a Auschwitz conmigo nunca regresarían.
Ama öte yandan...
Si, por otra parte...
Ama öte yandan, anahtarlar... Anahtarlar çok değerlidir.
Pero las Llaves, por otro lado, las Llaves son súper útiles.
Ama öte yandan da bir şeylerin bozulmasını göze almazsam da yazamayacağım.
Pero por otro lado no arruinaré nada si no soy capaz de escribir.
Kaçamak yaptığı yerden hoşlanmadım ama öte yandan felaket de değil.
No me gusta con quien quería su aventura, pero por lo demás, está bien.
Kabul ediyorum başlangıçta sana karşı biraz serttim ama öte yandan sen de biliyorsun ki çok önemli bir konumdasın.
Fui algo dura contigo desde el principio, pero, por otra parte, como sabes, eres una herramienta increíble.
Ama öte yandan, daha farklı davranmanı beklerdim.
Pero por otro lado, esperaba más que eso de ti.
Ama öte yandan bu bizim işimiz.
Pero esa es nuestra tarea :
Bütün bunların, hükmetmek isteyen ama sabırsız, öte yandan onurlu biri için çok ağır olduğunun farkındayım.
Comprendo muy bien lo que sufre ante eso una persona orgullosa, autoritaria e impaciente.
Öte yandan, ne olduklarını düşünemiyorum bile ama eminim birşeyler vardır.
No se me ocurre qué son, pero estoy seguro de que hay algo.
Ama birkaç test yaptırmaya gideceğim ve biraz da röntgen... öte yandan birkaç çizik ve hafif bir şok...
Tiene algunos moretones y alguna contusión ligera
Öte yandan, harry de sevdiği kadına... 15 yıl boyunca başarıyla yalan söyledi.
Sin embargo, tenemos a Harry, que hace 15 años... miente convincentemente a la mujer que ama.
Bir yanda, bir masumu isteyerek baştan çıkaran kişi... öte yandan mutlu ev kadını Humbert.
En una mano, el deseoso corruptor de una inocente... y en la otra, Humbert la feliz ama de casa.
Ama, öte yandan... hala böyle bir şey yapabilecek biriysen... o zaman neden özür dilemek istemediğini anlayabilirim.
Ahora, por otro lado, si aún eres el tipo de persona que haría algo así, entonces entiendo que no quieras disculparte.
bulutlar öylesine sakindir ki seyrek görülse de insana yine de hoş gelir ama acele etmeyelim ve daha dikkatli bakılırsa öte yandan henüz tamamlanmamış ama yine de Çokbilmişler Antropopopometri Akakakademisince ödüllendirilen insanı araştırma konusu yapan
con una tranquilidad que no por ser intermitente es mejor pero no anticipemos y considerando por otra parte que como consecuencia de los resultados de las investigaciones inacabadas por la Acacacacademia de Anthropopopometry de Berna en Bresse de Testu y Conard se ha establecido sin otra posibilidad de error
öte yandan 161
ama oldu 35
ama öldü 33
ama orada 22
ama olsun 39
ama o 292
ama onu seviyorum 24
ama ona 20
ama olmaz 38
ama onlar 41
ama oldu 35
ama öldü 33
ama orada 22
ama olsun 39
ama o 292
ama onu seviyorum 24
ama ona 20
ama olmaz 38
ama onlar 41
ama onun 17
ama olmuyor 24
ama olabilir 19
ama olamaz 19
ama öyle 102
ama o zaman 25
ama önce 166
ama o benim 18
ama olacak 26
ama olmadı 51
ama olmuyor 24
ama olabilir 19
ama olamaz 19
ama öyle 102
ama o zaman 25
ama önce 166
ama o benim 18
ama olacak 26
ama olmadı 51