Ama onu seviyorum Çeviri İspanyolca
711 parallel translation
Belki beni gerçekten de dövdü. Ama onu seviyorum.
Me zurra, pero yo le amo.
- Ama onu seviyorum.
- Le amo.
Onu seviyorum. Neden bilmiyorum, ama onu seviyorum.
Lo amo, no sé por qué... pero lo amo.
Ama onu seviyorum
Pero le quiero
Evet anne ama onu seviyorum.
Sí, pero le quiero.
Ama onu seviyorum.
Bud. Pero, yo... le quiero.
Ama onu seviyorum.
La amo.
Üzgünüm Leo. Ama onu seviyorum.
Discúlpame, Leo, pero yo lo amo de verdad.
Saçmalıyormuşum ve onu sevmiyormuşum. Ama onu seviyorum.
Dice que soy ridícula y que no lo quiero.
Ama onu seviyorum.
Pero lo amo.
Ama onu seviyorum, baba.
Pero yo lo amo, papá.
Biliyorum. Ama onu seviyorum.
Lo sé... pero lo quiero.
Kızın soyadını bilmiyorum ama seviyorum onu.
No sé el nombre de esa chica, pero la amo.
Ama şimdi para için değil. Onu seviyorum.
Pero ahora el dinero no sirve de nada, yo amo a Shinkici
- Onu seviyorum ama...
- Le amo, pero sé...
Onu tanıyor olabilirsiniz ama ben onu seviyorum ve acı çektiğini görüyorum.
Ud. Le conocerá, pero yo le amo. Y veo que está desesperado.
- Onu hâlâ seviyorum ama eğer... 9. hücredekiler.
Yo todavía le aprecio. Pero si él... Venid los de la celda 9.
Onu bu yüzden seviyorum. Ben de onu seviyorum ama hala inatçı, yaşlı bir keçi.
A mi también me agrada, pero es muy testarudo.
Onu seviyorum, ama o benim gibi bir kadını anlayamıyor.
Le quiero pero él no entiende a una mujer como yo.
Bir aralar bunu yapmayı düşündüm ama vazgeçtim çünkü onu tekmelemeyi çok seviyorum.
Algún día lo voy a hacer.
Ben de Starrett'i seviyorum ama gerekirse onu vururum.
A mí Starrett también me cae bien, pero lo mataré si he de hacerlo.
Amy, onu çok seviyorum ama onu buna inandıramıyorum. Gerçekten.
Amy, lo amo tanto y aún no puedo convencerlo de ello.
- Ama baba, onu seviyorum.
- Pero, papá, ¡ yo lo amo!
Onu çok seviyorum. Ama söylemek istediğim...
Incluso lo amo mucho.
Onu öldürdü ama o benim minik kızım ve onu seviyorum.
¡ Ella lo mató! Pero, es mi hijita, y yo la quiero.
Onu hâlâ seviyorum ama bunu atlatacağım.
Aún lo amo, pero me recuperaré.
Ben de onu seviyorum ama ikisinin birlikte yapacakları birşey yok.
Cecile es agradable y me gusta, pero ninguno tiene nada que hacer.
O bir barbarın oğlu ama onu Edwin'in oğluymuş gibi seviyorum.
Es el hijo de un bárbaro, pero lo quiero como si fuera de Edwin.
Onu çok seviyorum ama bazen beni korkutuyor.
Yo la quiero mucho, me siento muy unido a ella, pero al mismo tiempo, me da un poco de miedo.
Çocukları seviyorum, ama eğer bir çocuk beni, ideallerime aykırı bir şeyi yapmama zorlarsa, o zaman onu istemiyorum.
Yo quiero a los niños, pero si este niño me va a obligar a tomar una decisión contraria a mis ideas, entonces no lo quiero.
Evet ben onu çok ama çok seviyorum.
Desde luego, sí, quiero decir que es a ella a quien quiero más.
Sağ olun Bay Sylvester ama Johnny koca adam ve ben onu seviyorum hem de çok.
Gracias, señor Sylvester, pero él ya no es un niño. Y a mí me gusta. Y mucho.
Tabi ki onu seviyorum.
- Lo ama, ¿ no? - Claro que sí.
onu öyle severiz ki koşarak geri döneriz... o parayı verir, biz de düdüğü çalarız... şimdilik hoşçakal çok geçmeden döneriz... güle güle, fazla gecikmeyin ne de olsa sizleri özlerim... sizi seviyorum güle güle diyorum, elveda değil... fazla oyalanmayın, hemen dönün size bir bakayım, Tanrı sizi korusun... söylediklerimi sakın unutmayın hemen dönün... gidin, ama çabuk dönün gidin ve çok şeyle dönün... para dolu cüzdanlar getirin boş şeylerle uğraşmayın... işi çabuk bitirip hemen geri dönün dolgun cüzdanları alın, boşları değil... bugün zengin olalım, çabuk dönün... cebimize altın bir saat girecek saat başı bizi uyaracak...
"Le queremos y volveremos a casa " En cuanto podamos " Él paga las facturas Nosotros cantamos su canción
Evet, tamam, onu seviyorum ama Kraliçe olarak.
Bueno, sí, de acuerdo. La amo como a mi Reina
Onu çok da seviyorum, ama bir kardeş gibi.
Y la quiero mucho, como a una hermana.
Ama Amca, onu seviyorum.
Pero, tío, le amo.
Ama onu seviyorum.
Pero la amo.
Onu seviyorum ama o hiç karşılık vermiyor!
Yo lo amo y él se deja amar...
Ama sebebini söyleyemiyorum Onu seviyorum
Aunque no sé por qué Me cae bien
- Ama yine de onu seviyorum.
- Todavía la amo
Ben de onu seviyorum. Ama farklı bir biçimde tabii.
Yo también lo quiero, pero no de la misma forma.
Evet, onu seviyorum. Pizzayı da seviyorum, ama bir pizzayla evlenmiyorum.
También me gustan las pizzas y no me caso con ellas.
Yani, onu seviyorum ama aşık değilim.
Lo quiero, pero no estoy enamorada de él.
- Ama, annecim, onu seviyorum!
- ¡ Pero, mami, yo le amo!
# Elbette kaygılanıyorum, onu hala seviyorum, ama kendini toplamalı.
Claro que estoy preocupado, la quiero. Pero debe recuperar sus fuerzas.
Gerçek şu ki onu bir gezide gördüğümden beri seviyorum, niyetim de onu bana eş olarak istemenizi rica etmekti. Ama duygularınızı öğrenince sizi üzmemek adına sustum.
La verdad es que la amo desde el día que la vi de paseo, que mi propósito era de pedirle su mano, y que sólo la declaración de sus sentimientos me ha parado.
- Hayır, ama ben onu seviyorum.
- No, pero lo amo.
Ben de seni seviyorum ama beni tutan, onun geri geleceğini ve ona acı çektireceğimi, kötülük edeceğimi bilmek. Evet onu aldattım, ama bunun bana bir getirisi yok.
Te quiero también, pero si sigo adelante, es porque sé que volverá, que sufrirá, que le haré daño, que le engañaré... y puede que se lo merezca...
ama onu seviyorum.
Sí.
- Ama ben onu çok seviyorum.
- ¡ Me gusta mucho!
ama onun 17
ama onu gördüm 17
onu seviyorum 468
seviyorum 294
seviyorum seni 25
ama oldu 35
ama öldü 33
ama orada 22
ama olsun 39
ama o 292
ama onu gördüm 17
onu seviyorum 468
seviyorum 294
seviyorum seni 25
ama oldu 35
ama öldü 33
ama orada 22
ama olsun 39
ama o 292
ama ona 20
ama onlar 41
ama olmaz 38
ama olmuyor 24
ama olamaz 19
ama olabilir 19
ama öyle 102
ama o zaman 25
ama önce 166
ama o benim 18
ama onlar 41
ama olmaz 38
ama olmuyor 24
ama olamaz 19
ama olabilir 19
ama öyle 102
ama o zaman 25
ama önce 166
ama o benim 18