Ama öyleyim Çeviri İspanyolca
442 parallel translation
Ama öyleyim işte.
Bueno, yo lo tengo.
- Biliyorum, ama öyleyim.
- Lo sé, pero lo soy.
Ama öyleyim.
Pero sí.
Ya, ama öyleyim.
- Te equivocas, soy muy celosa.
- Dememiştim. Ama öyleyim.
- No, pero sí que lo soy.
Ama öyleyim.
Pues, lo estoy.
Ama öyleyim.
Pero lo estoy.
Ama öyleyim.
Lo soy.
- Oh, ama öyleyim.
- Sí lo soy.
Olmaz olaydım, ama öyleyim.
Ojalá no, pero lo soy.
- Ama öyleyim.
- Pues lo soy.
- Ama öyleyim ve bana ihtiyaçları var.
- ¡ Pero lo soy y me necesitan!
Elbette öyleyim, ama...
Seguro que lo soy, pero...
Belki de öyleyim. Ama bu nasıl oluyor anlamıyorum.
Tal vez lo sea, aunque no sé cómo podría serlo.
- Ama ben öyleyim. İnsanların ne düşündüğünü umursamayacak kadar zeki olmalısın.
A la gente elegante le da igual lo que piensen los demás.
Bebek konusunda ne kadar heyecanlı olduğunu biliyorum, ben de öyleyim ama tüm arkadaşlarımız beni genç biri olarak düşünüyor, öyleyim de zaten.
Sé que estás emocionado con el niño, yo también, pero aquí todos mis amigos piensan que soy muy joven.
Öyleyim, ama bazen dostlarımıza pek istemediğimiz... şeyler yapmak zorunda kalırız.
Lo soy, pero a veces se hacen cosas por los amigos que a uno no le gustaría hacer.
Neden- - neden, evet, öyleyim, ama- -
Pero--Pero, si, lo estoy, pero- -
Belki öyleyim, ama bir zamanlar ben de sizin gibiydim.
Tal vez lo esté, pero yo antes era igualito que usted.
Öyleyim, ama bu sadece tahta ve gümüş ayrıca mavi gözleri de yok.
Lo soy, pero esto es sólo madera y plata. Y no tiene los ojos azules.
Herkes için öyleyim demiyorum, ama elimden ne yemek ne dikiş ne de perdeden elbise yapmak geliyor.
No digo que no le convenga a nadie... pero no sé cocinar, coser, o hacer trajes con cortinas viejas.
Jüri hala karar veremedi, ama sanırım öyleyim.
El jurado aún no lo decide, pero yo creo que sí.
Ama zaten öyleyim.
Pero ya lo soy.
Ve hastasın. Bir trompetçi çok değerli olmayabilir ama Art Hazzard trompetçiydi, ben de öyleyim.
Tal vez ser trompetista no es mucho pero eso era Art Hazzard, y eso soy yo.
- Evet, ama ben öyleyim.
Sí, pero, yo lo estoy.
O bir tombul, ama ben de öyleyim. Ona
Es sólo un gordinflón pero es sólo mío.
Ama endişeli, ben de öyleyim.
Pero está preocupada. Y yo también.
Hayır. Ama ben öyleyim.
No, pero yo sí.
Belki öyleyim, Temmosus, ama Dalekler bize neden yardım etsin?
Quizás lo sea, Temmosus, ¿ pero por qué nos ayudarían los Dalek?
Öyleyim, ama bu uzun sürmeyecek.
Sí, pero no por mucho tiempo.
Ben de öyleyim ama bu çok komik.
Y yo, pero tiene gracia.
Ama ben öyleyim, Majesteleri.
Pero yo lo soy, Majestad.
Siz bu tür biri değilsiniz. Ama ben öyleyim.
No es tu naturaleza, es la mía.
Sen yalancı değilsin, ama ben öyleyim.
Tú no eres mentiroso, pero yo sí...
Öyleyim, ama... Göreceksin.
Eso hago.
- Öyleyim ama kendimi kontrol edeceğim. Çünkü senin saçma sapan isteklerin karşısında kendimi kontrol etmeye alışığım.
Pero intentaré controlarme, como suelo hacer... cuando se trata de ti y de tus manías.
Öyleyim, ama... Göreceksin. Her şey çok iyi olacak.
Verás que todo va a salir bien.
Ama ben de öyleyim.
Pero yo también lo soy.
- Öyleyim ama baban değil.
- Yo sí, pero tu padre no.
Ama ben bir tanrıysam, ki öyleyim tabii, bunu ben neden akıl edemedim?
Pero si yo soy un Dios, y por supuesto lo soy ¿ por qué no lo había pensado antes?
Dinle, belki dik kafalısın ama ben de öyleyim, bunu bil.
Soy tan terca como tú. No me importa cuánto tiempo tome.
Ama ben öyleyim.
No, ni se le ocurre. Pero yo si.
Dinleyin Barbara, siz inatçısınız ama ben de öyleyim.
- Oiga, Bárbara, usted es testaruda pero yo también.
* O günahsız bir bakire, ama ben de öyleyim. * Onu elde edbilme olasılığımın nedeni de bu.
Es una doncella inocente, pero yo también, por eso puede que me salga bien.
Öyleyim ama.
Sí estoy amistosa.
Evet, öyleyim ama bu konuda iyiyim.
Sí, lo estoy, pero estoy bien.
Deli değilim ama burada olduğum için öyleyim sanacak. Gidiyorum.
Pensará que estoy loca porque por que otra razón puedo estar aquí?
Evet, öyle görünüyor. Ama ben öyleyim.
Él parece serlo, yo lo estoy.
Öyleyim ama.
Soy obstinado.
Çok kurnazsın, ama ben de öyleyim.
Eres muy zorro, pero yo también.
Pek çok yönden öyleyim, efendim, ama bunların hepsini insan olabilmek için seve seve bırakabilirdim.
Soy superior, Señor. de muchas maneras pero lo cambiaría por... ser humano.
öyleyim 490
öyleyimdir 24
ama oldu 35
ama öldü 33
ama orada 22
ama olsun 39
ama o 292
ama onu seviyorum 24
ama ona 20
ama onlar 41
öyleyimdir 24
ama oldu 35
ama öldü 33
ama orada 22
ama olsun 39
ama o 292
ama onu seviyorum 24
ama ona 20
ama onlar 41
ama olmaz 38
ama onun 17
ama olmuyor 24
ama olamaz 19
ama olabilir 19
ama öyle 102
ama o zaman 25
ama önce 166
ama o benim 18
ama olacak 26
ama onun 17
ama olmuyor 24
ama olamaz 19
ama olabilir 19
ama öyle 102
ama o zaman 25
ama önce 166
ama o benim 18
ama olacak 26