English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ A ] / Anlat onlara

Anlat onlara Çeviri İspanyolca

1,081 parallel translation
Anlat onlara.
¡ Cuéntasela!
O zaman aşağıda gördüklerini anlat onlara.
- ¡ Cuente lo que ha visto!
Anlat onlara!
¡ Cuéntales!
- Anlat onlara başkan!
¡ Éso dígaselo a ellos, alcalde!
- Anlat onlara!
- ¡ Eso dígaselo a ellos!
Anlat onlara böyle!
¡ Éso cuéntaselo a ellos, cariño! ¡ Cuéntaselo a ellos!
Spock, anlat onlara.
Spock, dígaselo.
Nerede bekleyeceklerini anlat onlara.
Indícales dónde deben situarse.
Hadi bunu anlat onlara.
Vamos. Dígaselo.
Billy, anlat onlara.
Billy, cuéntalo todo.
Haydi tatlım, anlat onlara.
Oh, adelante, querido, cuéntalo.
Anlat onlara Ike!
¡ Puedes decírselo, Ike!
Anlat onlara!
Dígales.
Tanrının ilahi zerefetini anlat onlara, demiş Zabatividanti Swami Puupupata.
Diles que su Gracia Divina Zabatividanti Swami Puupupata ha hablado
Anlat onlara, onlara savaşçıyı anlat.
Cuéntales, cuéntales sobre el guerrero.
Anlat onlara Rosina, bildiğin kadarıyla.
¡ Díselo, Rosina, tu lo sabes!
Çık ve gerçeği anlat onlara!
Ven aquí y diles la verdad.
Anlat onlara.
Cuéntales.
Sen anlat. Onlara sen anlat.
¡ Diselo tú, diselo!
Onların tarafına geçen sensin. İhanet eden de sensin. Onlara sen anlat, Profesör Armstrong.
¡ Tú eres el que se ha unido a ellos, el que se ha vendido!
Düğümlenmiş iplerle oynarken onlara ilginç masallar anlatırdı.
Jugando con cuerdas, solía dar vida a curiosas leyendas.
Onlara külçeyi de anlat.
Cuéntales lo de la pepita.
Onlara sonra anlatırım.
¡ Romeo!
- Bana değil, onlara anlat!
- No me lo diga a mí. ¡ Sino a ellos!
Yani sen her şeyini topla ve buradan git... ben sabah oraya gider onlara durumu anlatırım.
Así que... deje todas las cosas de la bebé embaladas, y haré que vengan a buscarla por la mañana.
Anlat onlara!
; DíSeIO!
Onlara anlatırım, iznin olursa.
¿ Crees que deba decirles?
Madem öyle... Polis'e kendim giderim ve her şeyi anlatırım onlara.
Cuando es así... prefiero ir yo misma a la policía... y contarle todo.
Ben onlara doğruları öğretiyorum. Savaşın bu sefaletini yeni kuşaklara anlatıyorum....
Si tengo el derecho de enseñar algo a alguien, es sólo para transmitir la miseria de la guerra a las nuevas generaciones.
Onlara tam olarak ne anlatırız?
¿ Contarles qué, exactamente?
Yapabileceğin tek bir şey var. Bana anlattıklarını, onlara da anlat.
Les tendrás que contar lo que pasó.
Onlara ne olacağını anlat.
Cuéntale lo que pasará.
emin ol ve onlara anlat... bu sadece...
Acuérdese de decirles que sólo era un maldito juego.
Onlara olacakları anlat.
Dígales el resto.
Vanni, onlara hikayeni anlat.
Vanni cuéntales tu historia también a ellos.
Size her şeyi anlatacağım. Anlat onlara.
- Os lo contaré.
Onlara burada neler olduğunu anlat.
Diles lo que ocurrió aquí.
Derdini onlara anlatırsın.
Explícaselo a ellos.
Onlara Thule'deki hayat hakkında her şey anlatılmalı.
Deben contarse todo sobre la vida en Thule.
Onlara hikayeyi anlatırsın.
Tú les cuentas lo que pasó.
Onlara mektuplarını gösteririm! Seni hırpalamak için her şeyi yaparım. Nasıl davrandığını anlatırım onlara.
Les mostraré tus cartas y afearé tu conducta.
- Eve geldiğimde... - Onlara saunayı anlat.
¿ Piensan ustedes que ella puede pasar la noche con un extraño?
Onlara anlat.
Mejor díselo.
Söyle, Hellman, onlara gerçeği anlat.
Dígalo, Hellman, cuénteles la verdad.
Ama onaylamamak sizi memnun edecekse derdinizi gidin onlara anlatın, bana değil!
Pero si no les complace a ustedes, explíquenles a ellos sus razones, no a mí!
Şimdi şu piç Pedro onlara haklarını anlatıyor!
Y ahora ese cabrón les habla de sus derechos.
Sana vasiyetnamesi hakkında ne söylediğini onlara anlat.
Dígales... lo que le dijo... del testamento.
Ben sana anlatayım, sen de onlara anlat, çünkü ben çok hevesli değilim.
Te diré algo, puedes decírselo. No hace mucho calor.
Onlara anlatın.
Explique su punto.
Onlara geri kalanını anlat.
¡ Cuéntales todo!
"Ama kardeşlerime git ve onlara anlat", dedi.
"Pero ve con mis hermanos, y diles."

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]