English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ A ] / Asagı

Asagı Çeviri İspanyolca

70,577 parallel translation
Kendini aşağılamaya hazırsan ciddi olduğunu anlarım.
Si estás dispuesto a humillarte, sabré que es en serio.
En aşağıdan başlayacaksın, Fiş de böyle isterdi.
Empezarás de abajo, como habría querido Fichas.
Herkesin önünde seni aşağılarken söylediklerinden pişman olacaksın.
Te arrepentirás de esta charla cuando te abofetee frente a todos.
- Fazla aşağıda.
- Es muy bajo.
Bu arada, göğüs germek zorunda kaldığın aşağılamalar için özür dilerim.
A propósito, quiero disculparme personalmente por las indignidades que tuviste que sufrir.
Aşağıda görüşürüz.
Nos vemos allí.
Aşağıdaki şehirleri ve ilgili pazarları hedef alıyor.
Objetivos de las siguientes ciudades y sus respectivos mercados.
Aşağılık herif.
Mierda. Idiota. ¿ Qué quieres para cenar?
Shane Jessica, yolun aşağısındayız... Wallner parkı ilkokulundan.
Jessica estamos cubriendo justo el camino de la entrada... desde la escuela primaria Wallner Park
Caliban nerede aşağılık herif?
¿ Dónde está Caliban, hijo de puta?
Bu zehri bana zerk eden aşağılık herif.
Fue el imbécil que me puso este veneno.
- DJ getirdiler evi baştan aşağı sihirbazlık temasıyla süslediler.
- Tenían un Dj, Una casa de diversión mágica.
Aşağıdayım.
Estoy aquí abajo.
Oraya tank diyoruz. General aşağı seviyor.
Lo capturamos y lo encerramos aquí.
- O aşağılıkları buraya getir.
- ¡ No los pierdas!
Onu bende yaparım ingilizim soğuk tavırlarım var aşırı eğitimli, striptizci elbiseli, fildişi kule prensesi tarafından aşağılanmaya mı geldim yani?
Sabes, puedo hacerlo, Ah, en inglés. Y soy demasiado grande para estar aquí, ahí es donde no estoy aquí para ser despreciado.. Por los padres y la hija con vestidos stripper?
Hayır, iyi eğitimli olmak Amerika'da aşağılanıyor.
Cuman en América tiene educación extraordinaria en la humillación.
Aşağıda ışıklar var.
Eso es muy grande El barco sabía que estábamos aquí. Oh, Dios mío. Mira eso, es una enorme nave alienígena.
Aşağı yukarı aynı şey.
Es casi lo mismo.
Aşağı çak.
Y abajo.
Aşağıda hareketli bir şey varmış gibi neden sürekli bacağını... sallıyorsun?
¿ Por qué mueves las piernas como si tuvieras algo ahí - que se mueve?
Aşağı!
¡ Abajo!
- Aşağı!
¡ Abajo!
Buralarda 500-100,000 rupi'den aşağısını bulamazsın.
No lo venderé por menos de 500 a 1.000 aquí.
- Kepenkler aşağı!
¡ Atención!
Silahlar aşağı!
¡ Bajen las armas!
Aşağıda aramaya devam etmeliyiz.
Debemos seguir mirando hacia abajo allí...
Aşağı katta yok.
Bueno, no es abajo.
Dinle biraz işim var aşağı ineceğim.
Oye, tengo trabajo que hacer. Voy a bajar.
Hadi kızlar aşağıda ki çeşmeye gidelim.
Chicas, bajemos todas a la fuente.
Onu aşağıya getirin, tamam.
Traela abajo, cambio.
Ama siz, buradan çıkıp o piç kurularını aşağıya indireceksiniz.
Pero tú, vas a salir de aquí y vas a traer a esos cabrones abajo.
- Pekala, aşağıya in.
Muy bien, quédate abajo.
- Sadece çantayı kontrol et. Ve aşağı kal. - Ben!
Sólo fijate en la bolsa y quedate agachada.
Kardeşini neden aşağı indirmeyeyim
¿ Por qué no desbaratar a tu hermano?
Hayır, kardeşim aşağı iniyor.
No, mi hermano caerá.
Evet, buradan içeri girebilirsiniz, bu koridordan aşağı inip, arka merdivenlerden çıkabilirsiniz.
Sí, entras por aquí, luego por este corredor, por las escaleras de atrás.
Aşağıda yeraltı mezarlığı var.
Aquí abajo están las catacumbas.
aşağıya doğru bastıralım lütfen.
Amárrenlo, por favor.
Aşağıdan.
SALIDA DE EMERGENCIA Ve abajo.
Tamam aşağıda olmalı.
Bueno, debería estar aquí abajo.
Yani birkaç kat aşağıya düşmüş oldukça büyük olmalı.
Quiero decir... bajamos algunos pisos, era bastante profundo.
Bir tane katolik kilisesi, postane, aşağıda da sinema var.
Hay una iglesia católica. La oficina de correos. Y allá hay un cine.
Aşağı doğru gel lütfen.
Yo sólo... - iré por aquí. - Está bien.
- Aşağılık herif.
- Maldita basura.
Ben aşağıda bekliyorum.
- Estaré en el pasillo.
Bak, ne diyeceğim, olur da geri gelmek istersen bu parayı deniz fenerini geçince vapurdan aşağı at.
- Te diré algo. Si quieres regresar, arrojas esta moneda por el ferry... por ese faro en Brant Point.
Yokuş aşağı git.
¡ Vamos cuesta abajo!
Kadın aşağıda.
Ella está aquí abajo.
Pekâlâ, aşağıda görüşürüz gençler.
Oigan. Muy bien. Los veré allí abajo.
Millet, aşağıda bir şey buldum.
Oigan, chicos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]