Ateş edildi Çeviri İspanyolca
639 parallel translation
Gregor, bugün buraya gelirken bana ateş edildi.
Gregor, viniendo para aquí me dispararon.
Ama şehir dışında geçirdiğimiz bu sessiz hafta sonu... ailem tehdit edildi... bana bir bıçak fırlatıldı, üzerime ateş edildi ve cinayetle suçlandım.
Pero durante este tranquilo fin de semana en el campo, han amenazado a mi familia, me han lanzado un cuchillo, me han disparado y han sospechado de mí.
Ama sadece tek el ateş edildi.
Pero solo ha habido un único disparo.
Nereden ateş edildi?
- ¿ De dónde vino ese disparo?
- Ateş edildi!
- ¡ Hubo un disparo!
- Ne? Kapıyı açtığı gibi ateş edildi.
Cuando abrió la puerta, dispararon.
Sadece ateş edildi diye mi?
¿ Sólo porque se disparó un tiro?
Evimin önünden koşarak geçtiler, sonra ateş edildi.
- Los oí pasar y luego los disparos.
İki kez ateş edildi.
- Hicieron dos disparos.
- Hey, ateş edildi.
- Oíste, un disparo?
Hiç sana ateş edildi mi?
¿ Alguna vez te han disparado?
- Ateş edildi.
- Hubo un tiroteo.
Shen Fu köye tek başına gidiyordu. Ona sormaya çalıştım. Ateş edildi.
El Shen-fu entró en el pueblo, le pregunté, hubo un disparo.
Üstümüze bir ömür yetecek kadar ateş edildi.
Ya nos tirotearon lo suiciente para una vida.
Oradan ateş edildi.
De allí procedían los disparos.
Bir kez ateş edildi.
- Un tiro fue disparado.
İki blok öteden ateş edildi.
El tiroteo de anoche se produjo a dos manzanas.
- Ateş edildi!
¡ Un disparo!
Nereden ateş edildi, Mrs Stewart?
¿ Dónde ocurrió, Sra. Stewart?
Tabancayla ateş edildi bildirimi. İhbarı kim yaptı?
Bueno, esos presuntos disparos, ¿ quién los denunció?
Beni lanetledi, lanetlendim ve neredeyse ölüyordum... üstüme ateş edildi, işendi ve soyuldum.
Me han mordido... disparado, orinado y robado.
Bu içeri gelip çantamı almaya çalıştı, sonra o, onun çantasını almaya kalktı... sonra onlar gelip bütün çantaları istediler... sonra ateş edildi.
Él entró e intentó coger mi maleta, y luego entró él e intentó coger la suya, luego vinieron ellos e intentaron cogerlas todas, entonces empezó el tiroteo.
Dönüş yolunda birkaç kere daha ateş edildi ancak bu kez isabet almadık.
hubiese sido bastante imposible. Nos dispararon cuando retornabamos pero no nos dieron nuevamente.
- Kaç el ateş edildi?
- ¿ Cuántos disparos?
25 yıldır bu kasabada ne ateş edildi ne de cinayet işlendi.
En 25 años, en este pueblo no ha habido ni un tiroteo ni un asesinato.
Burada yeterince ateş edildi bayan.
Creo que aquí ya se ha disparado bastante, señora.
Bununla ona iki kere ateş edildi, ama kadın 130 kilo, kurşunlar önemli organları tutturmamış.
Le dispararon dos veces con este chisme, pero pesa unos 130 kilos, y las balas no alcanzaron ningún órgano vital.
Hayır, bir kere ateş edildi.
No, un solo disparo, honorable. Lo he oído muy bien.
Lastiğe ateş edildi.
Dispararon al neumático.
" 950 metrede ateş edildi.
" Tiro a 950 metros, Blanco :
Ortalık karışıktı, ne olduğunu anlayamadık ama ateş edildi.
Allá abajo hay una casa, creo que ha sucedido algo. Creo... que han disparado.
Müthiş gürültüye uyandım, tek el ateş edildi.
Fui despertada por ese ruido terrible, una explosión es la única palabra.
Kışlanın yakınında birçok kez ateş edildi.
Se oyeron un montón de disparos junto a los barracones.
- Bilmiyorum, sanki pompalı tüfekle ateş edildi.
- No sé, sonaron como disparos.
- İki el ateş edildi yani.
- Hubo dos tiros.
- Evet, iki el ateş edildi.
- Hubo dos tiros.
Ateş edildi!
¡ Hubo un disparo!
Nikolaev'e Polis tarafından ateş edildi ve Lida Shulakova Tıp Akademisinden kovuldu.
Nikolaev fue expulsado de la policía y Lidia Shulakova, de la Escuela de Enfermeras.
Ateş edildi.
- Una herida de bala.
Ateş edildi.
Dispararon tiros.
Karısı ona doğru uzandı. O aşağı düşüyordu, ardından ikinci kez ateş edildi ve bu onu vurup düşürdü.
Su esposa se le acercó, mientras él se desvanecía, y luego sonó el segundo disparo y lo derribó.
- İki el mi ateş edildi? - İki el.
¿ Dos disparos?
Bay Reagan, silahla ateş edildi!
¡ Sr. Reagan, hubo disparos!
- Ateş mi edildi?
- ¿ Alguien disparó?
Ateş edildi!
Parece como un tiro!
Ateş ve su vasıtasıyla olan o rota sanırım zorunluluklarca dikte edildi,... ki ben sadece onların bir aracıyım ve onlar benim güçlerimin çok ötesindeler.
Esa marcha por el fuego y por el agua, resultó, según presumo, dictada por imperativos de los que soy mero instrumento, y que está más allá de mis pobres capacidades.
Kasap Taburu bildiriyor : 11 tank yok edildi, sekizi ateş altında.
Batallón Carnicero informa de 11 tanques destruidos, 8 incendiados.
Bir çığlık atıldı ışıklar yanmadan hemen önce bir el ateş edildi.
Justo antes de encender la luz, se ha producido un disparo.
İki torpido The California'nın her tarafını ateş alanına çevirdi, geçici olarak terk edildi.
El California, dos torpedos. Incendiado y abandonado.
O zaman ateş edildi.
Hubo un tiroteo.
Hemen üzerime ateş edildi.
Ya me dispararon.
ateş et 239
ateş yok 22
ateş serbest 41
ateş etmeyin 472
ateş kes 57
ateş etmek yok 25
ateş mi 17
ateş ediyorlar 29
ateş ederim 25
ateş edeceğim 31
ateş yok 22
ateş serbest 41
ateş etmeyin 472
ateş kes 57
ateş etmek yok 25
ateş mi 17
ateş ediyorlar 29
ateş ederim 25
ateş edeceğim 31