English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ A ] / Ateş mi

Ateş mi Çeviri İspanyolca

2,406 parallel translation
Bana ateş mi edeceksin?
dispararme.
- Bana ateş mi etmek istiyorsun?
- ¿ Quieres dispararme?
Çapraz ateş mi?
¿ Fuego cruzado?
Ferguson ateş mi etti?
¿ Ferguson disparó su arma?
- Ateş mi istedin?
- ¿ Querías fuego?
Uçakta ateş mi edilir?
disparo en un avion!
Ne yani? Ateş mi edeceksin?
¿ Vas a disparar?
Ateş mi arıyorsun?
¿ Buscando fuego?
- Ateş mi?
¿ Algo caliente?
Yastık araya girdiği anda silah kazara ateş mi aldı?
¿ La almohada se puso en medio y el arma se disparó accidentalmente?
benim favorim "Ateş uçar."
Sí, e incluso tenía mi favorito : "Firefly".
Ateş altındayken mi?
¿ Bajo fuego?
Renee bir keskin nişancı tarafından vuruldu. Evimin penceresinden içeriye hâlen ateş ediliyor.
Un francotirador le disparó a Renee por la ventana de mi departamento.
- Ateş yakmak için çok sıcak değil mi?
¿ No hace calor afuera como para encender el fuego?
Ardından da, hemen silahımı ona yönelttim ve şey, ateş açmak üzereydim, ama sonra sol taraftan sesler geldi.
Y entonces como lo tenía en la mira... Estaba... estaba a punto de dispararle y entonces hubo... un ruido, un movimiento a mi izquierda.
Gerçekten bir melek olup olmadığını öğrenmek için silahıma bir mermi koyup sana ateş etmek istiyorum.
Siento que quiero poner una bala en mi pistola... sólo para ver si realmente eres un maldito ángel.
- Ateş eden herifin kestanelerini avuçlarımın içinde hissetmeye başladım bile.
Ya puedo sentir las bolas de nuestro pistolero en la palma de mi mano.
Babam hiç ateş açmadı, eğer açsaydı sen çoktan ölmüştün.
Mi padre no le disparó a nadie. Si lo hubiera hecho, estarías muerto.
Bir toplantının ortasında ateş açmaya başlayan biriyle iş yapacağımı mı düşünmüyorsunuz, değil mi?
¿ No creerás que voy a hacer negocios con alguien que empieza a arruinarlo todo en medio de una reunión, ¿ verdad?
- Daha az ateş ediyorlar, değil mi?
- Se está grabando menos, ¿ verdad?
- Evet. Sırtıma bir hedef 12 çizecek ve bana kimin ateş ettiğine mi bakacaksın?
¿ Poner blancos en mi espalda y ver quién me dispara?
Bir grup profesyonel katilin size ateş ettiği, sıcak çatışma bölgesinden sizi dört saat içinde kurtaracak biri mi?
¿ 4 horas de preaviso para sacarte de una zona de riesgo mientras un escuadrón de asesinos profesionales te está disparando?
Min-chul, sen mi ateş ettin?
¿ Eres tú, Min-chul?
Şunu söyleyebilir misiniz? Bir hedefe ya da bir insana ateş ettiğinizde ikisi de aynı hissi mi veriyor?
¿ Podría decirme... si cuando dispara a un hombre o un blanco... se siente lo mismo?
- Yaratığa ateş ettiğini söylemiştin, değil mi?
Dijiste que le le diste a la criatura, ¿ no?
Ateş serbest!
Nunca haré realidad mi sueño... de ser el primer diseñador de cohetes... que se convierte en un solista del American Ballet Theater.
Ateş edildiği gece oradaydı, değil mi?
¿ Él estaba allí la noche de los disparos, no? Si.
Bedenimi ateş bastı ve uyumama yardımcı oldu.
Hizo que mi cuerpo se sintiera cálido, y me ayuda a dormir.
Silahımı üç kez ateş ettim.
Disparé mi arma tres veces.
Özür dilerim ama hiç tüfekle ateş ettin mi?
Perdón. ¿ Has disparado un rifle?
Onlara ateş etmene rağmen mi?
¿ Incluso aunque les disparó?
Ama eğer ortalık yatışırsa, ateş ederken doğru limiti ve nerde olduklarını bulmak için silahlarımı iz gösterici olarak kullanabilirsiniz.
Pero si lo despejamos, ustedes podrían usar mi escuadrón como indicador de dónde están ellos, y ese es tu límite derecho de disparo, viejo.
Paraşütle atlayabilirsin, bungee-jumping yapabilirsin, veya kayak falan yapabilirsin bir kere sana ateş edildi mi, geri dönüşü yoktur.
Puedes hacer paracaidismo, caída libre o, no sé, kayak ismo pero después de que te disparan, ya no puedes bajar.
Ateş vampirleri öldürür değil mi?
El fuego mata a los vampiros, ¿ cierto?
Bunlardan biriyle daha önce ateş ettin mi?
Dime, joven, ¿ Alguna vez ha disparado uno de estos? - No.
Ve polis bize ateş etmez mi?
¿ Y que la policía no nos disparará?
Bana ateş ettiğin için mi özür diliyorsun?
Por dispararme?
Tamam mı? Onu kötü birinin gelme ihtimaline karşı bazen yanımda taşırım ama asla ateş etmedim.
Puede que lo muestre por ahí de vez en cuando si un tipo con mal aspecto viene a mi local, pero nunca le dispararía.
Ateş ettiği zaman ki gibi mi?
¿ Como cuando disparó?
- Ben hatıralarımı çalışma odamın altına gömülü, GSA 6. seviye ateş geçirmez, bir kasanın içinde tutuyorum.
Yo guardo mis recuerdos En un GSA clase 6 a prueba de fuego empotrada en el suelo de mi cuarto bajo paneles de madera falsos.
Ateş edelim mi?
¿ Deberíamos dispararlas?
Bu şeyler hayatımdaki en karmaşık olaydı. Üç şüpheli ateş açtığı, bir şüpheli kaçtı ayrıca bir milyon dolarlık bir vurgun. Hepsi bir tutuklamayla oldu.
Esto complica las cosas considerablemente en mi vida cuando tres sospechosos resultan acribillados, un sospechoso huye, y hay más de un millón de dólares en daños a la propiedad, todo por un arresto.
Dur biraz, Nazi'lere mi ateş edeceğim?
¿ Espera, estoy disparándole a los Nazis?
Ateş ettin mi?
- No. - ¿ Has disparado?
Ben de onu korkutmak istedim. Bir havai fişek tabancasıyla ateş ederek mi?
¿ Disparándole con una luz de bengala?
Beni mi suçluyorsun? Cinayet silahıyla etrafta ateş eden ben değilim.
No es a mí a quien le tiraron el arma del asesinato.
- Birinin başına ateş etmeseydin olabilirdi. Hem de silahın 1,5 km menzili var.
Ese es mi asunto, ¿ verdad?
Sen ateş etmemişsindir herhâlde, değil mi? Dawson'ın öldüğünü bilmiyorsun. Kiminle çalışıyorsun?
No me acuerdo.
Üçü ortakmış. Ateş etmiş olan Keating olabilir mi?
¿ Y si es por eso que el Detective Murdoch estaba en ese tren?
Ateş edenin kimliği belli mi?
¿ Tienen una descripción del tirador?
Şimdi, biriniz bana ateş etme tuşunu gösterebilir mi?
Repítanmelo. ¿ Cuál aprieto para disparar?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]