Az Çeviri İspanyolca
143,936 parallel translation
En azından Dörd'ün elinde değil artık bu iyi bi şey değil mi?
Bueno, al menos Cuatro ya no lo tiene. Así que eso es bueno, ¿ verdad?
Android, az önce ne oldu?
Androide, ¿ qué acaba de ocurrir?
- Az önce Pollux sistemindeydik.
- Estábamos justo en el sistema Pollux.
Yani az önce yarım ışık yılı seyahat mi ettik?
¿ Así que solo hemos viajado medio año luz?
İkinizden biri az önce kolonilerinizin... en büyük hayatta kalma ihtimaline mal olmuş olabilir.
Uno de vosotros puede haberle costado a vuestras colonias su mejor oportunidad de sobrevivir.
Onları az farkla kaçırmışım çünki geri döndüğümde bedenleri halen sıcaktı.
Sabes, yo debí llegar justo después, porque cuando lo hice los cuerpos aún estaban calientes.
Öğle yemeğinizde daha mı az şarap içtiniz?
¿ Un poco menos de vino con su almuerzo, quizás?
Az önce seni vuracak olmasına rağmen mi?
¿ Después de lo que acaba de intentar?
Az önce FTL'den bir gemi çıktı.
Una nave acaba de aparecer del hiperespacio.
Daha fazla değil, daha az da değil.
Ni más ni menos.
Inari 7'ye olan seyahat 48 saatten az sürmeli.
El viaje a Inari-7 durará menos de 48 horas.
En azından diğer yük ambarlarındaki arkadaşlarımızı... çıkarmamıza izin verin.
Al menos déjennos liberar a nuestros amigos de las otras bodegas de carga.
Ne kadar az bilirsen, o kadar iyi.
Entre menos sepan, mejor.
Lütfen en azından protokole uyun.
Al menos intenta seguir el protocolo.
Az önce bir şey hatırladım.
Acabo de recordar algo.
- En azından yiyecek bir şeyler alsam?
¿ Al menos puedo tomar algo de comer?
Bu yüzden az kalsın ölecektim sanırım.
Supongo que estar a punto de morir te causa eso.
Belki koca evrende değil ama en azından şirket savaşından etkilenen masum insanların hayatlarında.
Tal vez no en el gran esquema de las cosas, pero al menos en las vidas de las personas inocentes afectadas por esta guerra de corporaciones.
Geçersiz kılma komutu işe yaramazsa, alacağımız en az hasarla kaçabiliriz.
Deberíamos ser capaces de escapar con un daño mínimo si el comando de anulación falla.
Sen insan değilsin en azından yasaların karşısında.
No eres un ser humano... al menos, no lo eres a los ojos de la ley.
Azıcık rahatlasana sen.
¿ Por qué no te lo tomas con calma?
En azından senin gibi bir akıl hastası değilim Raven.
Al menos no soy un enfermo mental como tú, Raven.
Dinle, Ark'ta bundan daha azı için insan öldürürdük.
Escucha, en el Arca, flotábamos gente por menos.
Biliyor musun, daha az konuşursan belki daha hızlı yürüyebiliriz.
- Sabes, si hablaras menos, tal vez podrías caminar más rápido.
- Az önce kıçımızı kurtardı.
Acaba de salvarnos el trasero.
- Yani altı barondan en az ikisinin bana destek olmasına ihtiyacım olacağı anlamına gelir.
Entonces, seis Barones. Significa que necesito al menos a dos que me respalden.
Az sütlü ve şekerli.
Lleva un poco de leche y azúcar.
Onun arkadaşlarına yaptıkları, benimkilere az daha yapacakları.
Las cosas que hizo a su gente, las cosas que casi hizo a la mía.
En azından geri döndüğümüzde, kardeşin seni gördüğüne sevinecek.
Al menos cuando volvamos, tu hermano se alegrará de verte.
Az önce Alfa Üssü'yle konuştum.
Acabo de recibir noticias del Puesto Alfa.
- Az önce onay aldım.
Acabo de recibir confirmación.
Efendim! Az önce BM'den acil durum uyarısı aldık.
Señor, recibimos un aviso de emergencia de la ONU.
Ancak sahnedeki zamanımız az.
Pero nuestro momento en escena es breve.
Zaman az olduğu için kısa tutacağım.
El tiempo apremia y seré breve.
Mars'ın uçuşu yasakladığı bir bölgedeyiz ve gizli operasyon gemiler az önce havaya uçtu!
¡ Estamos en un área de exclusión aérea marciana y su nave de operación encubierta acaba de volar por los aires!
Pek azı edepli, çoğu edepsiz.
La mayoría son chistes sucios.
Az kişiyiz, ama Ermeniyiz.
Somos pocos, pero somos armenios.
Genellikle diğer herkes khorovats'ı kendi yapmak ister veya en azından size öğüt verir.
Generalmente, todos quieren preparar el khorovats, o al menos, darte consejos.
Daha az seksi olamaz.
No hay nada menos sexual.
En azından bu ülkede.
Al menos no en este país.
- Umarım en az benim kadar keyif almışsınızdır bu sohbetten.
Lo sacarán la próxima semana. Podría estar en riesgo de dañar gravemente su reputación sin mencionar el daño a sus cuentas bancarias.
Mick Danzig az önce istifa etti.
Y ahora buscan un acuerdo.
Zaten çok az şeyi olan bu insanlara neden zarar vermek istiyorsun, bilmiyorum.
No sé por qué quieres dañarlos, tienen tan poco.
Evet ama gönül çalmak için okul inşa ediyorsak ikimizden birinin bununla ilgilenmesi iyi bir fikir olur. En azından bunu yapabiliriz.
Si construiremos una escuela para la beneficencia creo que es buena idea que uno de nosotros se involucre.
En azından tadı alüminyum gibi.
O al menos así sabe.
Az önce Macho Man'in beş para etmediğini söyledin.
Acabas de llamar patraña al Macho Man.
En azından vurabiliyor.
Al menos, el chico sabe batear.
Az önce küfür mü ettin?
¿ Acaso has dicho "mierda"?
En azından başta.
¿ Qué hay de la casa?
Bir erkeğin orada olduğu kadar rahat hissedebileceği çok az yer var.
Bien. Muy bien.
En azından şimdi Senato'daki günüm için kime teşekkür etmem gerektiğini biliyorum.
En lo que se refiere a ti, Bobby, prefiero las gentilezas.
aziz 111
azrail 21
az kaldı 171
azgın 16
azizim 23
az sonra 53
aziz dostum 29
az pişmiş 33
az önce 151
az çok 34
azrail 21
az kaldı 171
azgın 16
azizim 23
az sonra 53
aziz dostum 29
az pişmiş 33
az önce 151
az çok 34