English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ A ] / Aşa

Aşa Çeviri İspanyolca

890 parallel translation
Damarlarında kan dolaşan herkes için sıcak bir yer.
Con sangre en las venas, uno se asa aquí.
Aşaıya inmek ve nehir kıyısına gitmek için çok soğuk olurdu.
y hacia demasiado frío, para ir a nuestra cabaña.
Pişmiş aşa su katmak istemem ama...
Bueno, odio ser un aguafiestas...
" Eskisi gibi değilim artık.
¡ Así... o asá! Ya no soy el hombre que era.
Ne tesadüf! Acaba Bruce bizi konuk eder mi?
Cógela por el asa, ¿ no?
"Ve asa Josaphat'ı vücuda getirdi..." "...
"... y Asa creó a Joseías... "
- Ben beklerim, Bay Asa.
- La esperaré, Sr. Asa.
Bu çok saçma Asa.
Oh, tonterías, Asa.
Çabuk Asa.
Rápido, Asa.
- Asa.
- Asa.
- Merhaba Asa.
- Hola, Asa.
- Ofiste olmanı özledim Asa.
- Te eché de menos en el despacho.
Craig de kamçıyı senden daha fazla kullanmayacaktır Asa.
Y Craig no sacará el látigo más que tú, Asa.
Asa yeterince anlayabilir seni.
Puede que Asa te comprenda bien.
Waverly Sokağı'ndaki, eskiden ailenize ait olan işe yaramaz binaya yaptığımı sanırım duymuşsundur Asa.
Supongo que habrás oído lo que estoy haciendo con ese viejo mastodonte que tu familia tenía en Waverly Street.
Lavinia nasıl Asa?
¿ Cómo está Lavinia, Asa?
Asa.
Asa.
Ne arabası Asa?
¿ Qué coche, Asa?
Asa, dilsiz heykel gibi dikilme. Ona ne oldu?
Asa, no te quedes ahí como una estatua muda. ¿ Qué le pasa?
Aman tanrım, kendi başının çaresine bakabilir değil mi Asa?
Gracias a Dios, es capaz de cuidar de sí misma, ¿ no es así, Asa?
Asa, dünya ne hale geldi?
Asa, ¿ a dónde vamos a parar?
- Asa karşı dört.
- Cuatro para el as.
Benim başıma meyvasız bir taç oturttular,... elime kısır bir asa tutuşturdular.
¡ Y me hicieron empuñar un cetro estéril!
Asa'in oğlu mu demek istiyorsun?
¿ Te refieres al hijo de Asa?
Kesinlikle Asa veya eşi gibi değil.
No es como Asa y su mujer.
Yürüyebilmem için bana bir asa verin.
Dadme un báculo con el que poder andar.
Parmağınızı kulpuna sokar mısınız?
Meta el dedo por el asa, por favor.
Jack'in elindeki kartlar neymiş biliyor musun full as, onun için full asa ne diyoruz biliyor musunuz "ölü adam eli".
Las cartas de Bill eran todos ases, por eso a un póquer de ases le llaman la "mano del muerto".
Asa olarak mehtabı kullanırız.
Usaremos la luna como cetro.
- Ne oldu? Valizin sapı koptu.
El asa.
Yani şu kırmızı saplı şey mi?
- ¿ La del asa roja?
Bu babam, Asa, Bay. Gant.
Mi padre, Asa, señor Gant.
- Baban acele etse iyi olur.
- Esperemos que venga Asa.
- Merhaba, Asa.
- Hola, Asa.
Namını biliyorsun değil mi, Asa.
Usted conoce la fama de ese hombre, Asa.
Hayır, Asa.
No, Asa.
Luke ile konuştuktan sonra hiç odasına çıkmamış.
Me he cruzado con Asa, que iba a buscar a Luke.
Luke ve Asa olursa, daha iyi olur
Me sentiría mejor si Luke y Asa estuvieran con nosotros.
- Asa benimle gelecek, siz burada bekleyin.
Asa vendrá conmigo. Vosotros esperad aquí.
Hayır, dün gece, Stricker ve arkadaşları Gant'i kasabadan göndermeye kararlıydılar.
No, anoche, Asa y yo estábamos más enfadados con Stricker y Reeger que con Gant.
Ben kendim asa...
Yo mismo la...
17 yaşında bir çocuk biraz önce Asa'nın evine girdi. Onu polis arabasına aldılar.
Un chico ha ido a casa de Asa y se lo ha llevado la policía.
Asa, Vajda Hanedanı'nın kızı. Kutsal Moldavya Başpiskoposları Heyeti seni suçlu ilan etti.
Asa, hija de la casa de Vajda, el Sagrado Colegio de los Herederos de Moldavia... te ha declarado culpable.
İki asır önce bugün, iki insan büyücülük yapmaktan infaz edilmiş. Prenses Asa ve onun suç ortağı olan aşkı Prens Javutch. Şeytanın maskesi yüzlerine çivilenmiş.
Hace dos siglos, un día como hoy, se ajustició por brujería... a la princesa Asa y a su amante, el príncipe Javutich, clavados para siempre con la máscara del demonio.
Bir asır sonra, bir deprem sadece antik tapınağı tahrip etmiş ve cadının lahitinin yarıldığı görülmüş sanki Asa intikamını almak için çıkmaya çalışmışçasına.
Un siglo después, la tierra tembló, no destruyendo más que la iglesia... y quebrando el sarcófago de la bruja, como si Asa hubiese intentado salir para vengarse.
İşte bu benzerlik, Asa'nın intikamının yankısı beni çok korkutuyor.
Su parecido, esa venganza recurrente... me aterrorizan.
Kader yolunu çiziyor, Asa.
Es tu retrato viviente. El destino se cumple, Asa.
İntikam vaktin yaklaştı, Asa.
Tu venganza va a realizarse, Asa.
- Asa.
- El cetro.
Evet. Yılanlı bir asa.
Sí, un báculo con una serpiente.
Chu Chin Chow, ya da ismin her neyse, Biftekler önceden 400 derece ısıtılmış fırında... tam olarak 11 dakika pişecek.
Chu Chin Chow, o como quiera que te llames, asa los filetes durante exactamente 11 minutos de cada lado en el horno precalentado a 400º.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]