English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ B ] / Ben ayrılıyorum

Ben ayrılıyorum Çeviri İspanyolca

307 parallel translation
- Ben ayrılıyorum.
- Renunciaré.
Ben ayrılıyorum.
Entonces me voy.
Ben ayrılıyorum, Frenchy.
Me voy, Frenchy.
- Gannon'un görevi. Ben ayrılıyorum.
- Gannon está al mando y yo me retiro.
İzninizle ben ayrılıyorum, Majesteleri.
Permita que me vaya, Majestad.
Ben ayrılıyorum.Bu çeteyle zengin olunamaz.
Dejo la banda. Esto no da ningún dinero.
Telefon ediyor ve "ben ayrılıyorum" diyorsunuz.
Se le telefonea y se le dice, "Estoy verificando."
Ben ayrılıyorum.
Estoy rompiendo. "Rompiendo".
Ben ayrılıyorum, patron.
Me marcho, patrón.
Ben ayrılıyorum.
Yo me largo.
Ben ayrılıyorum.
Bueno, lo soy.
- Görüyorsunuz ben ayrılıyorum- -
- Es que me voy a...
Peki! Eğer sen beni kovmayacaksan, ben ayrılıyorum.
Bien si no vas a despedirme, bien puedo renunciar.
Ben ayrılıyorum.
Estoy dividiéndolo.
- Merak etme, ben ayrılıyorum!
- No te preocupes. ¡ Me voy!
- Ben ayrılıyorum.
Me voy.
İşte ben burada ayrılıyorum.
Aquí es dónde soy diferente.
Ben bu akşam şehirden ayrılıyorum.
Me voy esta noche.
Ben de ayrılıyorum.
Yo también me marcho.
Ben burada ayrılıyorum.
Aquí es donde yo me bajo.
Ben şimdi Karayipler'e gitmek için ayrılıyorum.
Pronto me marcharé al Caribe.
Ben ayrılıyorum.
Me voy.
- Ben de aynı trenle ayrılıyorum.
- Me voy en el mismo tren que usted.
Güya ben senden ayrılıyorum.
Parece que soy yo quien la dejo.
Öyleyse onu sallasanız iyi olur, çünkü ben şimdi ayrılıyorum.
Entonces será mejor que la estreche, porque me voy justo ahora.
Ben artık buradan ayrılıyorum. Sen de benimle gelmelisin.
Mirá, me voy a marchar, y vos vas a venirte conmigo.
- Ben buradan ayrılıyorum.
- Quédatela, tengo otra.
Ben de işten ayrılıyorum işte.
Así que lo dejo.
- Ben burada ayrılıyorum.
- Me voy por aquí.
Ben yemin etmeyeceğim, ayrılıyorum.
No tomaré mis votos. Me voy.
Şey, ben memleketten ayrılıyorum.
Pues,... me alejo de casa.
Ben hissemi alıyorum ve ayrılıyorum!
¡ Me llevaré mi parte del oro!
- Ben birşey demedim. Ayrıca Jules'ün sabahın ikisinde söylediklerine de katılıyorum diyemem.
- Yo no he dicho nada... y no apruebo lo que dice Jules a las dos de la madrugada.
- Ben burada ayrılıyorum.
- Ya te dije, ando con prisa.
Ben buradan ayrılıyorum. Bir an önce hastaneye dönmeliyim.
Debo regresar al hospital cuanto antes.
Ben klandan ayrılıyorum.
Dejo el clan.
Evet, ben de vadiden ayrılıyorum.
Dejo el valle, sí.
Ben ikisini baş başa bırakıyorum ve ayrılırken onların bir kez daha yalnız kalabildikleri için mutlu olduklarını farketmemek elimden gelmiyor.
" Les dejo y me doy cuenta de que se alegran de que desaparezca... para poderse quedar a solas.
Ayrıca, soruşturma yapılmış olsaydı ki yapılmadı veya gerek duyulmadı, aslında yapılıp yapılmadığını da söyleme hürriyetine sahip değilim, bunun için bir proje ekibi kurulmuş olması gerekirdi ki aslında zaten var ama ben yorum yapamıyorum, gerçekten böyle bir ekip kurulmuş olsa bile elemanları şimdiye kadar dağıtılarak bakanlıklarına yollanmış olurlardı.
Segundo, si hubiera habido investigaciones, que no las hubo, o no necesariamente, o no tengo libertad para decirlo, habría habido un equipo de trabajo que si hubiera existido, cosa que no puedo decirle,... si hubiera existido, estaría disuelto y los miembros estarían en sus ministerios, si hubiera habido miembros.
Geçip gidiyorsun ben de parçalarıma ayrılıyorum.
Te veo pasar Yme siento deshecha
Ben parçalara ayrılıyorum ve sen aptal caz hatıralarından bahsediyorsun.
Me derrumbo y usted se dedica a pensar en música jazz.
Bana müsaade, Ben ayrılıyorum
Yo, con su permiso, me voy a retirar
Merhaba, ben 1035'den Axel Foley, otelden ayrılıyorum.
Soy Axel Foley. Dejo la suite 1035.
Ben savaşçıyım ve ayrılıyorum.
Yo soy una guerrera y me marcho.
Ben Kamikaze İle Oynamak İstiyorum Ben Bu İşten Ayrılıyorum...
Si ustedes quieren jugar a los kamikazes, adelante. Yo no.
Daulton henüz bilmiyor ama ben RTX'den ayrılıyorum.
Daulton todavía no lo sabe, pero voy a dejar RTX.
Tamam, ben de ayrılıyorum.
Muy bien, yo también ya terminé.
Bir beyaz olarak ayrıcalıklı günlerimin sayılı olduğunu söylüyorsunuz ben de hala imkanım varken tadını çıkarıyorum.
Dices que mis días de privilegiado están contados, y aprovecharé mientras pueda.
Ben izne ayrılıyorum.
Señoría, pensaba tomar vacaciones.
Doğru. Hayır, ben hemen ayrılıyorum.
Correcto.
- Ben ayrılıyorum. - Ne?
- Me voy.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]