English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ B ] / Ben yanıldım

Ben yanıldım Çeviri İspanyolca

203 parallel translation
Demek ki ben yanıldım.
Entonces, he cometido un error.
Ben hariç herkes haklıydı. Ben yanıldım.
Todos tenían razón, menos yo.
- O zaman ben yanıldım.
- Parece que me he equivocado.
Sen haklıydın. Ben yanıldım.
Vd. tenía razón, y yo no.
Sen haklıydın baba. Ben yanıldım.
De seguro el cebo y los anzuelos no cuestan mucho.
Ben yanıldım...
Estaba equivocado.
Belki de ben yanıldım.
Bueno, quizás estoy equivocada.
Şunu demek istiyorum, ben yanıldım ve umarım beni affedersin çünkü o kokpitte sana her zamankinden daha çok ihtiyacımız var.
Lo que intento decir es que estaba equivocada y espero que me perdones, porque te necesitamos en la sala de mando ahora más que nunca.
Eğer mesele buysa ben yanıldım.
Y si de eso se trata, me equivoque.
Ben yanıldım.
Estoy equivocado.
Kaptan, haklıydınız. Ben yanıldım.
Capitán, tenia razón, y yo me equivoqué.
Haklıydınız, ben yanıldım.
Tenía razón.
- Ben yanıldım.
- Estaba equivocada.
Sen haklıydın, ben yanıldım!
Ud. tenía razón, no yo.
Harry, artık bir önemi var mı bilmiyorum, ama sen haklıydın, ben yanıldım.
Harry, ahora veo que tenías razón y yo estaba equivocado.
Ben yanıldım.
Yo estaba equivocada.
Hayır, sen haklıydın. Ben yanıldım.
No, Ud. tenía razón, yo me equivoqué.
Ben yanıldım, ben sandım ki... yok bir şey... yok bir şey yok.
Pero lo que yo pensé... Nada... Su nada.
Tamam, belki de ben yanıldım.
Tal vez me equivoqué.
~ Ayrıldığım yapraktan gemim ~ hiç çıkmaz aklımdan ~ Ben burada yanı başımda ~ annemle olsam da ~ O açar yelkenlerini ~ küçücük bir havuzda,
Pensaba en ese barco de papel que dejé cuando estuve aquí con mamá... navegará en un estanque a la sombra de la luna y una nuble clara.
Bana Jasper Adams'ın hayatta ve sağlıklı olduğunu gösterin... Yanıldığımızı kabul eden ilk ben olacağım.
Muestreme a Jasper Adams vivo y mejor de salud y seré el primero en admitir que estoy equivocado.
Ben... şartlı tahliye memuru konusunda yanıldığımı biliyorum, fakat öteki konuda doğru olduğumu biliyorum.
Me equivoqué en lo del oficial... pero no en lo otro.
Ben bir yıldızdım, Paris'in dört yanından insanlar beni görmeye gelirlerdi.
Era una estrella. Todo París iba a verme.
Başlattığın şeyi durdur ben de senin tamamen haklı benim ise tamamen yanıldığımı halka ilan edeyim.
Detenga lo que ha empezado... y declararé públicamente que yo estaba equivocado y que usted tenía razón.
Ben de yanıldım.
Yo me equivoqué.
Çevirirsen şunu yanıldığını göreceksin Öyleyse ben kazandım oyunu, değil mi?
Si resulta que estás equivocado entonces gano el juego, ¿ vale?
Sevgilim, ben hiç yanıldım mı?
Cariño, ¿ me he equivocado alguna vez?
Başta, Sally beni yanında taşıdı sonra da peşine takıldım. Ben yeterince büyüyüp ikimiz birlikte gidene kadar.
Al principio, Sally me arrastraba... y después yo la seguía... hasta que crecí... y empezamos a ir juntas.
Sen de ben de yanlış olduğunu biliyoruz ama yanıldığımızı kabul edemez miyiz?
Tú y yo sabemos que eso son tonterías, ¿ pero y si estuviésemos equivocados?
Ben, ıh... Mike'ın yanına dönüp ekibine katıldım.
yo... entregué a Mike y a su gente.
7 yıldır, onun yanında sadece ben varım.
Durante siete años, yo estuve con él.
Bir an geldi, insanlar dans ediyorlardı ben de bir kızla dans ediyordum ve birden ellerimiz birbirimizin yanında titremeye başladı şu şekilde, titreyip duruyordu. Sonra dizlerimizin üstüne çöktük ve birden kollarında ağlamaya başladım beni kollarının arasında sarmaladı ve o da ağlamaya başladı. Sonra bir an için birbirimize sarıldık.
Y luego mientras, todos bailaban, yo bailaba con una chica... y, de repente, nuestras manos empezaron a vibrar as, nos arrodillamos, me puse a llorar... y ella me mecía... y se puso a llorar también.
- Kabul, ben yanıldım.
- Me corrijo.
Ben yanıldım.
Madre, estaba equivocada.
Oğlum ve ben hava konusunda hiç yanıldık mı?
¿ Cuándo nos hemos equivocado con el tiempo mi hijo y yo?
Ben yanıldım.
Y yo me equivoqué.
- Ben hiç yanıldım mı?
¿ Me he equivocado?
Ben de yanıldım, demek ki- -... gördüğün gibi herkes yanılabiliyor.
En eso me equivoqué. Como ves, cualquiera puede equivocarse.
Benim yanıldığımı kanıtlayabilen birisi olursa o zaman ben... ben... ben rozetimi atacağım.
Si me demuestran lo contrario, tiraré... la placa.
Aslında annemin yanıldığını, en iyi herhangi bir şey değil, yalnızca ben olabileceğimi anneme kanıtlamak için kendi yolumun dışına çıkmıştım.
Me esforzaba en demostrar que mi madre estaba equivocada. Yo no había nacido para ser la mejor. Sólo podía ser yo misma.
Peki, o zaman ben sana onu nasıl hayal ettiğimi çizeceğim sen de bana yanıldığım yeri söyleyeceksin.
Te mostraré cómo la he imaginado siempre... - dime en qué me equivoco.
Ben yanıldım.
Gran cosa.
- Öncelikle. Ben normalde asla yanıma herhangi bir otostopçu almam. Anlaşıldı mı
- No levanto extraños.
Ben de yanından ayrıldım ve şu an içim rahatladı.
Entonces me fui, y ahora me siento aliviada.
Fakat ben belki de yıllardır yanıldım senin konuşman öyle gösteriyor.
Pero quizá tu sabiduría me haya hecho ver las cosas más claras.
Bunun yanında iki yıldır ilk beşte ben çıkarım.
Además, he sido titular los últimos dos años.
Ben yanıldığımı düşünüyordum.
Estaba pensando que me equivoqué.
Kalkışa çeyrek var ve ben şimdiden tamamen yanıldım.
Aún quedan 15 minutos para la partida, y ya estoy sudado.
Hayır, bir zamanlar tanıştığım en zeki insan olduğunu düşünüyordum ama şimdi seni dinliyorum da eğer gerçekten böyle düşünüyorsan, senin benim hakkında yanıldığın kadar ben de senin hakkında yanılmışım demektir.
No, hubo un tiempo en que pensé que eras la persona más inteligente que había conocido, pero escuchándote ahora, si esa es tu manera de pensar, entonces me equivoqué contigo como tú conmigo. disfruta tu Cola.
hayır yanılmıyorsun ben yanıldım, özür dilerim!
No estás equivocada.
Ben haklıydım, sense yanıldın.
Estaba en lo cierto, tú estabas equivocada.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]