Bu sebeple Çeviri İspanyolca
1,353 parallel translation
Bu sebeple bir seferde yedi kırbaç.
Siete latigazos en un momento dado.
Bu sebeple, şimdiki yeni hükümdarınız, Kral Pete!
Por lo tanto, les presento a su nuevo soberano, el rey Pedro.
Fransa'yı koruduğunuz için minnettarım... Bu sebeple size sesleniyorum, Mickey, Donald, and Goofy...
Como agradecimiento, por servir a Francia, nombro a Mickey, Donald y Goofy,
Bilmiyorum. Bu sebeple buradayım.
No lo se, por eso estoy aquí
Bioroidleri insanlardan farklı yapmak istedik, Bu sebeple üreme yetilerini kısıtladık.
Queremos a los Bioroides diferentes de los humanos, para así restringir su habilidad procreadora
Bu sebeple bizimle görüşmeye çalışıyorlar. Bunun bize bir faydası olabilir.
Contactamos a los Nazis, debe ser una ventaja.
Azgın ve sert dalgalar, çıkarma botlarımızı engellerin üzerine doğru taşıdı. Tahmin ettiğimizden daha derin bir suya atladık. 2 metre civarıydı. Bu sebeple karaya çıkmak için suda yürümeden evvel birkaç metre yüzmek zorundaydım.
La fuerte y arremolinada corriente, llevó a nuestra lancha de asalto por los obstáculos, y saltamos en más agua de la que esperábamos, casi dos metros, tuve que nadar varios metros con mi mochila antes de que pudiera caminar.
Bu sebeple acilen ne olduğuna dair bir açıklama talep ediyorum.
Demando una aclaración inmediata sobre lo que ha ocurrido.
1954'de çeyrek finaldeki kaybın ardından rakiplerinin soyunma odasına kırık şişelerle gerçekleştirdikleri utanç verici saldırının ardından büyük soru, kendilerini yenileyebildiler mi? Sırf bu sebeple Vicente Feola'yı takımın başına getirdiler.
Con tiros fuertes y colocados rectos y curvos hizo lindos goles con la pierna derecha.
Atalarımız sağ kaldılar, Bu sebeple, buradayız.
Nuestros antepasados sobrevivieron y por eso estamos aquí.
Ben sadece... 60 senedir bu sebeple çok utanıyordum.
Yo solo.. He estado muy avergonzado por esto por 60 años.
- Bu sebeple buradayım.
Es por eso que estoy aquí.
Bu sebeple bu mahkeme James'in velayetini size vererek, size ikinci bir şans vermeye karar verdi.
Esta corte esta dispuesta a darle una segunda oportunidad, dándole la custodia de James.
Kimsenin bilmesini işte tam da bu sebeple istemiyordum.
Esto es exactamente porqué no quería que nadie lo supiera.
Ve bu sebeple hayatımı zenginleştiren.
Y por eso enriqueció mi vida.
Bu sebeple mi ayağıma rüzgar geliyordu?
¿ Por eso se me enfrían los tobillos cuando me siento ahí?
Bu sebeple burada olmalısın.
Así que estaba aquí.
Sadece bu sebeple İngilizce öğrenmiyorsun herhalde.
No puede ser la única razón por la cual estás aprendiendo inglés, no?
Bundan hepimiz korkuyoruz, bu sebeple ilâve önlemler alıyoruz.
Todos tememos eso y por eso es que estamos tomando precauciones extra.
Bu sebeple, benim için bitmedi.
Y por eso es que no terminó para mí.
Çünkü Jason, bu sebeple ayrılıyor.
Porque Jason tiene apuro y eso es todo.
Bu sebeple akciğerleri parçalanmış. Çok fazla kan kaybetmiş. 15-20 dakika içinde de ölmüş.
El pulmón estalló y murió por hemorragia en 15 ó 20 minutos.
Karısı onu yakalayıp çok sinirlenmek üzereymiş. Bu sebeple Zeus onu bir ayıya çevirmiş.
Su esposa, muy enojada, estaba por atraparlo... entonces Zeus convirtió a su novia en una osa.
Bu sebeple, şu anda izleniyorsunuz, bu yüzden, evin her odasında dinleme cihazları ve her telefonun üstünde kulakları var.
Por él lo están vigilando ahora. Por eso hay ojos y oídos en sus cuartos y micrófonos en los teléfonos.
Bu sebeple Birleşik Devletler ordusunun aktif olmasına karar verilmişti sürekli olarak.
Entonces se decidió que Estados Unidos mantuviera una militarización permanente.
Şu ya da bu sebeple o ülkenin içinde olmamız gerekiyor. O yüzden ücretsiz pazarlardan, ücretsiz ticaretten bahsetmemiz lazım.
Por lo tanto, hablaremos de libre mercado, libre comercio.
Şimdi bu işi askeri endüstriyel kompleksi götürüyor. Askerlere pek çok farklı çeşit silahın yanısıra bir miktar teknik kibir verildi... bu sayede en az zarara yol açacak çok akıllı silahlara sahip olduğumuz ve bu sebeple istediğimizi yapabileceğimiz söylendi.
El complejo militar-industrial le dio sin dificultad a esta gente todo tipo de armas y un nivel de arrogancia técnica y omnipotencia por contar con armas inteligentes que podían cumplir su función con un mínimo de daño colateral.
Amerika'ya dünyanın dört bir yanında sırf bu sebeple geliyorlar.
Vienen de todas partes de América para verlos.
İşte bu sebeple kendi çocuklarıma dokunamıyorum.
Es por eso que yo no puedo tocar a mis propios hijos.
Bu sebeple,... evrenin bir başka yerinde de kendiliğinden meydana gelmiş bir yaşamın olması mümkün olabilir.
Así, también será posible que se haya generado espontáneamente en algún lugar en el Universo.
Bu sebeple Buddha görüşmelerine izin vermez.
Por lo tanto Buddha impide su encuentro.
Anneni geçen yaz Bangkok'a bu sebeple götürdüm.
Por eso llevé a tu madre a Bangkok el verano pasado!
Onun Cloud Nine'a gitmesini sirf bu sebeple bile yasaklayabilirim.
Puedo detenerle a bordo de la Cloud 9 donde estará solo.
Onu bu sebeple öldürdünüz, değilmi?
Por eso la mató, ¿ verdad?
Bu sebeple sana bir prezervatif aldım. Mümkün olduğunca akıllıca kullan. Zira ele geçirmek pek kolay olmamıştı...
Úsalo bien, no fue fácil de obtener.
Bilirsin, buraya röportaj için geldim, bu sebeple uygun olmayabilir ama...
Sabes, estoy aquí para entrevistarte, así que esto puede ser totalmente inapropiado, pero...
O zamanlar... insanların ibadet ettiği tapınak harap haldeydi. bu sebeple insanlar, putlara ve yanlış tanrılara taptılar. Bu yüzden de krallıkta düzensizlik hakimdi.
En aquella época el templo donde la gente rezaba estaba en ruinas y entonces la gente adoró ídolos, dioses falsos y entonces el reino estaba en desorden.
Bu sebeple kredi kartlarını neredeyse parasız sattı.
Por eso le vendió casi gratis su tarjeta de crédito a un vendedor de droga.
Bu sebeple, 48 saatlik bir kapatılma olacak.
Por eso van a estar 48Hs encerrados en sus celdas.
Bu sebeple burada olup o adamları etkilemeye çalışmamın anlamı yok.
Que es la razón por la que no tiene sentido que estés aquí en un día tan bueno. tratando de impresionar a esos tipos.
Evet babam Kane Yazılımda programcıdır. bizde son teknolojiden faydalanıyoruz bu sebeple.
Sí, mi papá es programador en Kane Software tenemos lo último en tecnología.
Ki bu sebeple o erkeğe sahte bir ölüm hazırlamamız gerekiyor.
Es por eso que tenemos que falsificar la muerte de ese niño.
Zaten bu sebeple seninle görüşüyorum.
Es una de las razones por las que he venido a hablar con usted sacerdote.
İşte bu sebeple, 1941 sonbaharında Walter Burmeister adlı SS, amiri Herbert Lange'yi Polonya'ya götürdü.
Razón por la cual, en el otoño de 1941, Walter Burmeister, de las SS condujo a su jefe, Herbert Lange, a través de Polonia.
Onu bu sebeple aradın.
- Fue por eso que lo llamaste.
Hiçbir sebeple bu seferkini kaybetmene imkan yok.
No puedo pensar en ninguna razón por la que no ganes ésta.
- Bu sebeple mi?
- Ah, ¿ así fue?
Ve bence bu bir sebeple benim bir görevim popüler bir komedyen falan olarak halkın önünde intihar etmek.
Y pienso que es mi deber, por esta razón, para hacer una especie de suicidio público de mi mismo como comediante popular o lo que sea.
Bu, Matt'in neden Transseksuel biriyle takıldığını söylediğini sebeple aynı..
La misma razón que dio Matt... para meterse con un transexual.
Bu kaynaşma hepimizin hoşuna gitse de buraya bir sebeple geldik.
Aunque estamos disfrutando esto de romper el hielo vinimos aquí por una razón.
Bizim işimiz Yazdi'nin bu şebekeyi hangi sebeple kullanmak istediğini bulmak.
Nuestro trabajo es descubrir para qué quiere Yazdi esa red.
bu sen misin 162
bu senin sorunun 70
bu senin mi 96
bu sensin 203
bu sen değilsin 47
bu senin hayatın 30
bu seninle benim aramda 18
bu senin 195
bu senin için 282
bu seferlik 30
bu senin sorunun 70
bu senin mi 96
bu sensin 203
bu sen değilsin 47
bu senin hayatın 30
bu seninle benim aramda 18
bu senin 195
bu senin için 282
bu seferlik 30