Bu sefer Çeviri İspanyolca
19,957 parallel translation
Aşırı ironik bir rol değişimi olarak bu sefer annem benden daha zekiydi.
En una inversión de roles muy irónica, mi madre fue más lista que yo.
Bu sefer bir silah çaldı.
Robó un arma esta vez.
Bu sefer ne çaldı?
¿ Qué se llevó esta vez?
Bu sefer savaşmak yok.
Sin peleas esta vez.
- Bu sefer durum biraz farklı.
- Esta vez es diferente.
Sloganını az değiştirmiş bu sefer.
Bueno, ha cambiado un poco su modus operandi :
Bu sefer sonsuza dek sende kalsın lütfen.
Quiero que te lo quedes para siempre esta vez, por favor.
Bu sefer seni kurtarmaya gelen gardiyanlar olmayacak Darhk.
No hay guardias están llegando a ahorrar este tiempo, Darhk.
Bu sefer öyle olacağını sanmıyorum.
No creo que eso vaya a pasar esta vez.
Evet, daha önce öyle oldu ama bu sefer olmayacak.
Sí, quizá antes pero esta vez no.
Bunu daha önceden söylediğimi biliyorum ama bu sefer, durum farklı.
Mira, sé que dije eso antes, pero esta vez, es diferente.
Bu sefer, durum karşılıklı.
Esta vez, es mutuo.
- Bu sefer yanılıyor olurdu ama.
Lástima que esta vez se hubiera equivocado.
Bu sefer yok.
Esta vez, no la tengo.
Çoklu görev ustasıyımdır ben aslında, ama bu sefer bana güvenebilirsin.
Soy excelente en multitareas, pero puedes confiar en mí esta vez.
Umarım bu sefer başarabilirim.
Sabe, esta vez realmente espero que me salga bien.
Git ve bu sefer geri dönme.
Vete, y esta vez... No regreses.
Bence bu sefer kayık yarışı için başka bir kaptan seçmelisin.
Pensé que esta vez elegirías a otro como capitán de la carrera de botes.
Bu sefer burada daha uzun süre kalacaksın.
Esta vez tendrás que quedarte más tiempo.
Bu arada, büyük rekabet yaratacak gibi duran yeni bir takım yarışıyor bu sefer.
Y hay un equipo nuevo participando.. .. que aquí parece la competencia más grande.
Bu sefer ne yaptın?
¿ Qué ha hecho ahora?
Bu sefer çok dikkatli ol.
Con este ten cuidado.
Bu sefer, gelecek sefere, zamanın dışında.
Ahora, la próxima vez, fuera del tiempo.
Bu sefer trafikten uzak dur.
Esta vez trata de evitar el tráfico.
Bu sefer öldüğüne 50 bin bahse girdim.
Apuesto 50 mil dólares a que esta vez morirás.
Hunter ortağımla beni bu intihar görevine aldığı zamana. Ama bu sefer ona nasıl cevap vereceğimi biliyorum.
Al momento exacto en el que Hunter me reclutó a mí y a mi compañero en esta misión suicida suya, pero, esta vez, voy a decirle a dónde metérsela.
Bu sefer silah alıyorsun.
Te llevarás esta.
- Büyük mavi bu sefer alabilir.
El'Big Blue'puede que lleve ventaja.
Bu sefer etrafta 3 saat uçmadan üssünü göstereceğine söz vermiştin.
Me prometiste que me enseñarías la base... esta vez sin tres horas volando en círculos.
Ama bu sefer elimizde doğru bileşenlerin hepsi var.
Pero esta vez... tenemos todos los ingredientes adecuados.
Sonuçların hoş olmadığının farkındayım. Ama hiç değilse bu sefer tamamen erimediler.
Sé que... sé que los resultados no son placenteros... pero al menos esta vez no se han fundido del todo.
Bu sefer doktora katılıyorum.
Tengo que ponerme de parte del Doc en esto.
Durumuna bakılırsa, bu sefer gerçekten acıtacak.
A juzgar por tú aspecto, esto podría hacerte daño de verdad esta vez.
- Bu sefer o yüzden değil.
- No esta vez.
Bu sefer bizi yok etmek istiyorlar.
Esta vez, querrán destruirnos.
- Bu sefer iyi mi bari?
Tengo un plan. - ¿ Un buen plan esta vez?
- Evet biliyorum. Ama bu sefer farklı.
- Esta vez es diferente.
Bu sefer gerçekten...
- Oye... - Esta vez de veras...
- Bu sefer ne oldu?
¿ Qué ha pasado esta vez?
Bu sefer kimi gördün?
¿ A quién?
Bu sefer tersine, aşırılığı biz yaratacağız.
Así que debemos generar hipérbole, pero esta vez a la inversa.
Evet, bu sefer seninle konuşuyorum.
Sí, estoy hablando contigo esta vez.
Talepleri ne bu sefer?
¿ Qué es lo que demandan?
Bakalım bu sefer hangi yana savrulacak.
Vamos a ver de qué lado va a doblarse esta vez.
Bu sefer eyaletten vali imzalamış. Havaya uçuracaklarını söylüyorlar.
Esta vez viene del estado, firmado por el gobernador.
Bu sefer herkes oy kullanacak.
Todos votamos esta vez.
Sizi yakalamakta başarısız olduğum için Zamanın Efendileri beni yakalamak istiyorlar ve bu sefer, risk almayacaklar.
Desde que fallé en traerte, los Amos del Tiempo quieren llevarme, y esta vez, no correrán riesgos.
Bu sefer yakaladım.
Te tengo esta vez.
Bu sefer gerçekten.
De una vez por todas y en serio.
Geçen sefer indirim yapmıştın. Bu yanlış.
Me cobraste la última vez, mal hecho.
Kim Jang Ok geçen sefer bu heriften iyi bir arkadaş diye bahsetmişti.
He oído a Kim Jang-ok mencionar a esta persona antes. Dijo que era un buen amigo.
bu seferlik 30
bu sefer olmaz 49
bu sefer değil 66
bu sefer ne oldu 28
bu sefer farklı 22
bu sen misin 162
bu senin sorunun 70
bu senin mi 96
bu sensin 203
bu sen değilsin 47
bu sefer olmaz 49
bu sefer değil 66
bu sefer ne oldu 28
bu sefer farklı 22
bu sen misin 162
bu senin sorunun 70
bu senin mi 96
bu sensin 203
bu sen değilsin 47
bu senin hayatın 30
bu seninle benim aramda 18
bu senin 195
bu senin için 282
bu sebeple 59
bu senin düşüncen 27
bu seni ilgilendirmez 244
bu senin hakkın 21
bu ses 55
bu senin fikrin 31
bu seninle benim aramda 18
bu senin 195
bu senin için 282
bu sebeple 59
bu senin düşüncen 27
bu seni ilgilendirmez 244
bu senin hakkın 21
bu ses 55
bu senin fikrin 31