English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ B ] / Bu senin düşüncen

Bu senin düşüncen Çeviri İspanyolca

91 parallel translation
- Bu senin düşüncen.
- Eso es lo que tú dices.
- Bu senin düşüncen.
Esa es su opinión.
Bu senin düşüncen.
¿ Usted cree?
Bu senin düşüncen, Avukat, benim değil.
Ésa es su forma de pensar, abogado, no la mía.
Bu senin düşüncen.
¿ Eso cree usted?
Bu senin düşüncen.
Eso es lo que usted se cree.
Bu senin düşüncen.
Es una posibilidad.
- Halka bü çöpü satın al diyorsun. - Hayır, bu senin düşüncen!
Dice que compren esta basura.
- Bu senin düşüncen.
- Cuestión de opinión.
- Bu senin düşüncen canım!
- ¡ No te pongas nervioso, querido!
Bu senin düşüncen.
Eso es lo que tú crees.
Bu senin düşüncen, John.
Eso es lo que tú dices, John.
Bu senin düşüncen.
Eso es lo que tú piensas.
Bu senin düşüncen aday ama ben işimin arkasında dururum.
Cadete, ésa es tu opinión, pero yo respondo de mi trabajo.
- Bu senin düşüncen.
- Eso es lo que parece.
- Bu senin düşüncen.
- ¡ La culpa es tuya! ¡ Es tu ataúd!
Bu senin düşüncen.
Soberano de débiles. Eres tú.
Sakın beni kıskandığını söyleme, biz artık evliyiz. Bu senin düşüncen.
No me digas que sigues celoso, ahora que nos casamos.
Bu senin düşüncen.
Eso crees tú.
- Bu senin düşüncen!
- ¡ Eso dices tú!
Bu senin düşüncen.
Pues te equivocas.
"Bu senin düşüncen dostum!"
"Quizás eso es lo que tú piensas".
Bu senin düşüncen.
Esa es sólo tu versión.
- Bu senin düşüncen.
- es tu opinion.
- Bu senin düşüncen.
- Como diga.
- Haydi, bu senin düşüncen.
- Vamos, es lo que piensas.
Bu senin düşüncen.
Esa es tu decisión.
- Evet, bu senin düşüncen.
- Sí, eso crees.
Bu senin düşüncen Eddie.
Ese es tu problema, Eddie.
bu senin düşüncen dostum, gidelim.
Bueno, esa es tu opinión. Vamos.
Bu senin düşüncen.
Es tu imaginación.
Bu senin düşüncen değil.
Esa es su opinión.
Bu senin düşüncen. Ben horluyor muyum Paul?
Es tu opinión.
Bu senin düşüncen.
"Crees".
Bu senin düşüncen.
¿ Eso cree?
Senin bu konudaki düşüncen nedir?
¿ Qué piensas de eso?
Bu senin düşüncen değil mi? - -
Eso es lo que estás pensando, ¿ no es así?
Eee, bilirsin, bu ah, sadece, sadece senin düşüncen dostum. Birşeyi söylememe izin ver pendejo.
Dejame decirte una cosa, pendejo,
- Bu senin düşüncen.
Es tu opinión.
Senin düşüncen de bu. Öyle değil mi Wallsingham?
Es lo que todos pensáis ¿ no es así, Walsingham?
- Bak, Andie, gururum okşandı, ama bence bu sadece senin düşüncen, güven bana.
Me siento halagada, pero no quiero arruinar tu oportunidad.
- Bu senin düşüncen.
Al menos uno de nosotros se alegra.
Bu benim mi, yoksa senin mi düşüncen?
¿ Es lo que pienso yo o lo que piensa usted?
Ama bu çocuk yüzünden korku ve endişeye kapılmak istemiyorum. Senin düşüncen benimkinden çok farklı.
Tampoco quiero ir a la cárcel porque eres comprensiva.
Bu konuda senin düşüncen ne, Wayne?
¿ Cuál es tu opinión, Wayne?
Ama benim düşüncem önemsiz senin düşüncen de, çünkü olan bu.
- Y no importa lo que piense. No importa lo que tú pienses porque esto es lo que pasó.
Bu sadece senin düşüncen...
Eso, es tu opinión.
Bu konuda senin düşüncen ne olurdu?
- Qué piensas de eso?
Bu SENİN düşüncen.
¡ Eso es lo que crees!
Bu senin kanunlara uygun düşüncen mi?
¿ Es esa tu opinión legal?
Bu senin cinsiyet degistirme düsüncen gibi bir sey mi, yani sen kampüsün büyük erkegi, ben de çekmeye karsi koyamadigin at kuyruklu sarisin kiz miyim?
¿ Esto es como la inversión del género con usted, donde es el gran hombre en el campus y yo soy la rubia encantadora a la que no puede dejarle tirar de la coleta?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]