Bu sefer değil Çeviri İspanyolca
1,027 parallel translation
Bu sefer değil.
Esta vez no.
Bu sefer değil! İçinde yalnızca bir çocuk varmış. Küçük bir oğlan çocuğu.
Sólo había un jovencito- - un pequeño bebé.
Bu sefer değil.
Pero ahora no.
- Hayır bu sefer değil.
- Esta vez no.
Bu sefer değil.
No creo que sea así.
- Bu sefer değil.
No esta vez.
Bu sefer değil, Tino.
Esta vez no, Tino.
Bu sefer değil.
No se esconda de ellos.
Hayır, bu sefer değil.
No, no soy yo, no esta vez.
Hayır, bu sefer değil.
Ah, no. Esta vez no.
bu sefer değil.
, no esta vez.
- Ama bu sefer değil.
- Pero esta vez no.
Ama bu sefer değil.
Pero no esta vez.
Hayır, bu sefer değil.
No, esta vez no.
Bu sefer değil, dostum.
Esta vez no, amigo.
Hayır. Bu sefer değil. Bu sefer iyiler.
Esta vez son buenas.
Bu sefer bizi yakalayamıyacaklar. Bu sefer değil.
No nos capturarán esta vez, No esta vez!
Bu sefer başardık, değil mi?
Esta vez lo hemos conseguido, ¿ no?
Yine tutuklandın, Wakefield, bu sefer boş yere değil.
Quedas arrestado y, esta vez, con motivos.
Çok da uzakta olmayan bir yerde başka bir yuvarlak masa toplantısı var. Ama bu sefer mesele köpeğin çiğ ya da pişirilerek yenmesi değil tek amaç kâğıt oynamak.
Al lado se reúne una nueva conferencia pero para jugar a las cartas.
Bu sefer öyle değil.
Eso espero.
Ama bu sefer son kez, ve sadece biri için değil, iki kişi için!
Pero esta vez es la última, y no para uno, sino para dos. ¡ Qué trofeo!
Bu ilk sefer değil Mae.
Ésta no es la primera vez, Mae.
Bu sefer nerdeyse başarıyordum, değil mi Bay Hawkins?
Casi lo logro esta vez, ¿ no es verdad, Mr Hawkins?
Sanki bu sefer fazla umurumda değil gibi.
De todos modos, ya no parece ser tan importante.
- Hata yapıyorsunuz. Bu tarifeli bir sefer değil. O bir saat sonra gelir.
- Usted se equivoca, ésta no es la diligencia, no ha llegado.
Biliyorsun bana kızdığın tek sefer bu değil Nancy.
Sabes, estás a punto de colmar mi paciencia, Nancy.
- Bu sefer öyle değil.
- Esta vez no.
Ama bu sefer benim yöntemimi kullanacağız, seninkini değil.
Pero ésta vez aplicaremos mis métodos, nó lo suyos.
Yine nişanlanmadın, değil mi? Hayır, bu sefer değil.
No, esta vez no.
Bu sefer çocukları tekmelemenin değil birinci dereceden cinayetin peşindeyiz.
Esta vez no es cuestión de patadas. Hubo un homicidio premeditado.
Avukat, bu sefer gerçekten faka bastın, değil mi?
Abogado, ahora sí que la metió, ¿ no es cierto?
Kısıyorsun, bu sefer başkaları sesi yeterince açık değil diyor.
Vamos a ver.
Hisa, kız bu sefer sadece sana ait değil.
Hisa, ella no es para ti esta vez.
Bu sefer küçük bir baskı. Fakat gene de anlayacaksın. Değil mi, Bay Stark?
Esta vez es sólo una pequeña edición, pero usted comprenderá, ¿ no es así?
Bu sefer kaplumbağa değil, bizi arıyorlar.
No están buscando tortugas, nos quieren a nosotros.
Ve bu sefer geçekten vahşi bir şey yakaladım, değil mi?
Esta vez he cazado algo muy salvaje, ¿ eh?
Ama bu sefer altından değil, normal bir yumurta yapacağım. " demiş.
¡ Les pondré otro huevo, otro huevo de oro!
Sadece bu sefer, senin umurunda değil.
sólo que esta vez no te importa.
Hey Santo! Bir saldırı olursa bu sefer hazırlıklıyız değil mi?
¡ Santo, si alguno es herido, estén listos!
Bu sefer iyice izledin, değil mi? Kızı bu şekilde öldürüp tecavüz ettin. İşe yarıyor.
"Después de matarla, la violó"
Bu sefer birisi gerçekten öldürülmüş, değil mi?
Esta vez alguien realmente fue asesinado, ¿ no?
- Bu sefer kelime değil.
- No es una palabra, no esta vez.
Bu sefer üç saattir kendinde değil.
Hace tres horas que está inconsciente.
Bu sefer düz rakam, değil mi?
Números redondos, ¿ eh?
Bu sefer bütün seyirciyi peşimden sürükledim değil mi?
Esta vez se llevan a todo el público, ¿ verdad?
Bu sefer fena alaya alındığınızı sanıyorsanız... bu daha hiçbir şey değil pis İngiliz şövalyeleri!
IY, si creéis que las burlas han sido desagradables esta vez, todavia... no habéis ol'do nada, estirados caballeros ingleses!
Ne yazık ki, bu sefer uzmanlık alanı değil ekipmanları bu adamın ölümüne sebebiyet verdi.
Pero lamentablemente fue cosa de equipo, no de experiencia lo que determino su muerte.
Bu sefer nerede olduğun umurumda değil.
No quiero más disculpas.
Biliyorum Colin askerleri çekici bulur. Ama bu sefer oğlancılığını oldukça uzağa götürmüş, değil mi?
Le gustaban los soldados, pero ¿ ir hasta allí?
Bu sefer yukarı sıçra, sadece geriye değil. Yukarıya ve geriye.
Ahora sube esta vez, no sólo para atrás..
bu seferlik 30
bu sefer 162
bu sefer olmaz 49
bu sefer ne oldu 28
bu sefer farklı 22
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
bu sefer 162
bu sefer olmaz 49
bu sefer ne oldu 28
bu sefer farklı 22
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66