English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ B ] / Büyük bir iş

Büyük bir iş Çeviri İspanyolca

1,344 parallel translation
Büyük bir iş yok çimento torbaları taşınacak.
No es muy difícil cargar bolsas de cemento.
Bu büyük bir iş.
Es vital.
Onları alıp bir dahaki sefere daha büyük bir iş yapabiliriz.
Con las cajas fuertes, municiones y explosivos, daremos golpes mayores.
Ve bu çok büyük bir iş.
Y es un puesto muy bueno.
Önümüzde büyük bir iş var.
Un gran trabajo nos espera.
Warner Bros. Stüdyosu için büyük bir iş çıkardı. YapıIacak en zor şey, büyük bir itibara sahip oIup... ... oIağan dışı bir yeniIiğe yöneImek.
Para Warner Brothers, hizo mucho por nuestro estudio que es lo más difícil, tener una gran reputación para ir a la vanguardia e innovación.
Yeni bir hayat yaratmak büyük bir iş.
Crear una nueva vida es un gran trabajo.
Bence büyük bir iş olacak.
Creo que es excelente.
Dur çok sinir bozucu. - Demek kendi söküklerini dikiyorsun. Baban ne kadar bahsetti bilmiyorum, ama büyük bir iş başarmak üzereyim.
No se que te conto tu papa... pero estoy a punto de tener mucho exito.
Büyük bir iş yaptın herhalde.
Debió ser un trabajo importante.
Büyük bir iş olduğunu biliyorum.
Sé que es mucho trabajo.
İstiyordu, büyük bir iş yaptı ve yükseldi.
Lo deseaba, fue por ello y lo logró.
Bu Joyce için çok büyük bir iş, değil mi?
Esto es muy importante para Joyce,? no?
Bilirsin işte eğer büyük bir iş anlaşmasının ortasındaysa şehirden ayrılamaz.
Bueno, tú sabes si él está a punto de cerrar un gran negocio deberá permanecer en la ciudad.
Cosimo büyük bir iş ayarlamış.
- Cosimo tiene un trabajo grande.
Bu senin gibi genç biri için oldukça büyük bir iş.
Es una tarea de paquidermos para un tipo joven como usted.
40,000 yıllık evrim süreci ve biz insalık potansiyeli için çok büyük bir iş yapıyoruz.
40,000 años de evolución y apenas hemos explorado la enormidad del potencial humano.
Bu büyük bir iş. Bu benim için büyük bir fırsat olabilir.
Podría ser mi consagración, Loretta.
Büyük bir iş.
Algo sustancioso.
Çok büyük bir iş başardın.
Creo que pusiste las cartas sobre la mesa.
Bunun ne kadar büyük bir iş olacağını bilmiyorsun.
No sabes lo tremendo que va a ser.
- Büyük bir iş gezisi plânladı.
- Tenía un viaje de negocios importante.
Gerçekten bu çok büyük bir iş.
No. Bueno, quiero decir, es un trabajo demasiado grande.
- Pekala çocuklar, bu büyük bir iş! Gidelim.
- ¡ Muchachos, éste es el pez gordo!
Bu büyük bir iş.
Esto es muy importante, ¿ vale?
Bu büyük bir iş.
Si, es una gran responsabilidad.
Büyük bir iş çevirmek için onları kullandığından şüphe ediyoruz. Henüz ne çevirdiğini bilemiyoruz.
Sospechamos que los recluta para un gran complot criminal... pero aún no sabemos qué.
Hızdaki küçük bir artış... bile büyük bir iş.
Incluso, si trabaja con más velocidad, su funcionamiento es inestable.
Onu büyük korkutucu bir iş sunumuna davet ettim ve hemen sonrasında da açıklayacağım.
Lo invité a una aterradora presentación de trabajo. Y le explicaré todo después.
Bir iş buldum ve bu davamdaki en büyük gelişmeye neden oldu.
Encontré un empleo, el mayor descanso.
İş te büyük bir tavuk.
Qué gallina gigante.
- Adam bir Amerikalıydı, Başmüfettiş, "büyük kayıp" ile kastettiği bir iş anlaşması!
Lo que decía ese hombre, inspector jefe, declarando que "lo perdería todo".
Ve iş hediye vermeye geldiğinde büyük bir kalbi.
y un gran corazon, cuando vino por la ofrenda.
Diğer bir deyişle, bir aktörü canlandıracaksın ve bu aktör zamanında Seinfeld gibi büyük bir dizide oynamış ve oynadığı rolden kurtulmaya çalışıyor ve şimdi bu aktör, dizi yayından kalktıktan sonra artık çalışamıyor çünkü o karakter üzerine o kadar çok yapışmış ki hiçbir iş bulamıyor.
O sea, haces el papel de un actor al que le cuesta conseguir trabajo porque estuvo en un súper éxito, como la serie Seinfeld y después que la serie dejó de salir al aire él no puede encontrar trabajo porque está tan identificado con el personaje que nadie lo deja hacer otro papel.
İşin büyük bölümü özel sektör tarafından yapılacak, bu durumda güvenliği sağlamak için stratejik bir iş bölümü yapılması gerekiyor.
La mayor parte del trabajo será contratado al sector privado y tendrá que haber una división estratégica con el fin de mantener la seguridad de este proyecto.
Zarthalıların büyük hazinesi, Zartha Işığı. O kadar kuvvetli bir güç kaynağıydı ki tek başına Zarthalılara zaferi getirebilirdi ama Kylothialıların eline geçerse büyük bir yıkım olurdu.
El gran tesoro de los zarthanianos, la Luz de Zartha era una fuente de poder tan increíble que podía significar la victoria para los zarthanianos o su aniquilación, si caía en manos de los kylothianos.
Belki de bu iş benim için biraz büyük bir balık.
- Quizá está fuera de mi alcance.
Büyük bir iş.
Es uno grande.
Bu büyük bir iş.
Nada.
Yaptıklarından büyük pişmanlık duyduklarını ve bir daha yapmayacaklarını biliyorum ama iş işten geçiyor ve artık her şey için çok geç.
Sé que se arrepienten y no lo harían de nuevo pero ya lo han hecho. Es tarde.
Biz sana şimdiden küçük bir iş için bir miktar para... ve diğer işlerinde kullanman için büyük bir miktar para verdik.
Ya te hemos dado un préstamo para un negocio pequeño y una subvención que usaste en tus otros negocios.
Bu arada Sibirya'daki iş büyük bir başarıydı.
A propósito, la misión en Siberia ha sido todo un éxito.
Orada kırk dakika daha dayanabilirsem hayatımda bir kez olsun sabah iş yerine geldiğimde büyük bir utanç yaşamaktan kurtulmuş olacaktım.
Sólo tenía que quedarme ahí por 40 minutos. Y existía la remota posibilidad de poder entrar a la mañana, y por una vez en mi vida evitar la humillación total.
Ya da o hakkımızda bir makale yazmayı kabul edene kadar biraz erteleyebiliriz. Çünkü gerçekten büyük bir eleştirmen ve restorandaki işim için çok fazla iş anlamına gelir.
O podríamos obviar lo del idiota hasta que acceda a escribir la reseña ya que es un crítico importante y su reseña levantaría mucho el negocio.
Büyük ihtimalle daha iyi bir iş bulurum.
Probablemente... encuentre un trabajo mejor
Brenda Hala, hatırladığım kadarıyla sen iş başında yaralanmıştın, ve şirket sana, büyük, dolgun bir tazminat parası ödemişti.
Tía Brenda, recuerdo cuando te lastimaste en el trabajo y la empresa te dio un enorme cheque de indemnización.
Büyük işler başarmış, profesyonel bir iş adamıyım.
Un profesional de los negocios con unas metas muy definidas
- Bu büyük bir iş, Sil.
Es un gran trabajo.
Her ay eski patronumla görüşüyorum. Bir kaç telefon görüşmesi yaptım. Büyük iş.
He de contactar con mi antiguo jefe todos los meses, pero me he saltado un par de ellos. ¡ Vaya cosa!
Üstlendiğimiz harikulâde bir iş ve mucize düzelttiğimiz büyük bir yanlış iptal ettiğimiz koca bir yalan.
- No para morir. No. Asumiremos una tarea maravillosa... enderezaremos el andamiaje torcido... aboliremos una gran mentira.
Hayır. Üstlendiğimiz harikulâde bir iş ve mucize düzelttiğimiz büyük bir yanlış iptal ettiğimiz koca bir yalan.
Asumiremos una tarea maravillosa... enderezaremos el andamiaje torcido... aboliremos una gran mentira.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]